kalemini asa diye kuşandın, kağıtlarını sahra
mahşerî bir sükûnetle haykırdın asrın sadrına
iki parça cama sığmayan o canlı bakışlarında
yaşama sevincin gibi serpildi müslüman coğrafya
bilirim düğünün bugün; Aliya’ya selam söyle Akif abi
de ki her belde şimdi Srebrenitsa inananlara
öyle yalnız bırakıldın ki şu hakikat davanda
ilk nefesini alır gibi verdiğin son nefesinde bile
takdiri bir başına karşılamak düştü nasibine
bir ömür çabaladın; çarpıştın Leyla uğruna
sonunda Halid gibi göçtün şehadet aşkıyla
Malcom’a selam söyle abi; Basayev’e, Ahmed Yasin’e
bil ki yarım kalmayacak bu çağrı ağır yüreklerde
haleflerin muştular serpecek mahzun makberine
şimdi bir Asım’ı olarak; Mehmed Âkif’e selam söyle
gözlerim durmuyor Akif abi, dinlemiyor mantığımı
Zarifoğlu ağabeyin serçeleri zikretsin toprağında
-dünya ne kadar da fani- dercesine yaşadın, gittin
Sezai üstad gibi devişi oldun kentin, kesilmedin
gelseydi elinden; bilinç için alemi belgesele çekerdin
Arakan’lı çocuklarca, Bosna’lı annelerce rahmet sana
komşu kılsın Rahman; Metin Yüksel’e, Seyyid Kutub’a
Kudüs’ü bileğinde saat diye taşırdın Pakdil gibi
görmese de gözlerin, imanın gördü hür Filistin’i
emaneti savaştığı emin elçide olan Kureyş misali
öyle edepliydin ki; hayran kaldı hakkın hasmı dahi
bildik eylesin Allah… evliyasına seni Akif abi…
Ömer’in, Ali’nin, Fâtih’in kalbine yoldaş etsin kalbini
Kayıt Tarihi : 1.11.2022 20:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
DAVA ADAMI
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!