bak züleyha
senden kalbimin duvarlarına eski bir ferman asılı
dağınık, kırık dökük, derbeder
rengi alev dumanı o mağrur silsileden
yüz kez yanan yüz kez sönen günahlardan
dudaklardan akan, sana hibe edilmiş bir aşk şarkısı
benim gözlerim yeşil senin gözlerin kara
sen yıldızlar kadar beyaz ben zifiri geceler kadar karanlık
seneler boyu kubbesi çatlıyor içimin
gönlüme yıkılan derin bir ah ,derin bir mahzunluk ,derin bir gariplik
ayrılığa uçuyor ,yokluğa akıyor her şey
bütün hayaller yokluğa
bozguna uğramış zaman , ölü düşler doğuruyor
onun için ben hala yitirdiklerimi var gibi seviyorum
onun için bana gözyaşlarını öğreten kadına müptelayım
ondan yana içimde rüzgar boşluğu
her yer özlem dolu ,özlemler onu çiziyor
çizilen her resim düşlerim kadar ıslak
soğuk bir park köşesi yalnızlığınca
rıhtımlar boyu üstümü ıslatıyor içimde buz tutmuş her ne varsa
bak züleyha
artık senin ufkunda ben yolumu kaybetmişim
adımlarım katran karası şehirlere götürüyor
zaman susmuş , her yanda bir veda birikimi
ortasından ikiye bölünmüş uçsuz bucaksız gece
ve anladım ki bir kez daha sen yoksun
ve anladım ki bir kez daha lambalar yanıyor sensiz
çalıp duran bir hüzün şarkısı
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 30.7.2018 19:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!