Gönlümün kaderinin bir oyunuydu bu bana ya da beni sensizliğe gömmek isteyen yalnızlığın oyunu. Biliyordum gönlümün senden vazgeçmeyeceğini ama bir şeyi unutmuştum; gönlüme hapsettiğim insanın yani senin bir gün oradan gideceğini. Sensizliğin en büyük ceza olduğunu unutmuştum. Hayata küskünlüğüm yine mi başlayacak? Yine yalnızlıkla dost olmak zorunda mı kalacağım? Yine sensizliğe mi gömüleceğim? Yine yıldızlara mı anlatacağım sensizliğin acısını? Oysa ben seni anlatmak istiyorum gökyüzünün derin maviliklerine, sensizliği değil. Ne gökyüzünün güzelliği ne de yıldızların parlaklığı vazgeçirebilir beni senden. Çünkü ben ismini kazıtmışım sevgimle yüreğime. Kalbim hala seni arıyor sensizlikte ve hep bu sözü haykırıyor:’AFFET AFFET…’
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta