Şirâzeden çıkmış bir kitabın,
sararmış, kırışmış,
uçları dökülmüş,
papirüsten açma,
yosun kokulu bir sayfasında,
her hangi bir vav'da,
her hangi bir aciz noktayım...
Bırakma beni rüzgarın acımasızlğına,
bırakma güneşin tenimi acıtmalarına.
Eskirim, yanarım.
Uçar, toprağa karışır, yok olurum.
Yavaşça kopar etrafımdan ellerinle,
Kimse görmesin.
Unut nerden kopardığını,
Kimse bilmesin.
Narince sakla,
solmuş bir gül dalı,
ya da kurumuş bir kelebek kananı yanında...
Bir mushaf bul,
çok fazla okunanından.
Her hangi bir sayfasına koy,
Ortalarda bir yere,
Meryem'in ilk sayfasına meselâ...
Bilinmezlik sırrıyım!
Bilinmeyen,
sırlı hurufu mukattâa'nın
tam karşısına koy beni,
Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd...
onlarla sırdaş olayım!
Her okuduğunda bulsun hafız,
alsın beni,
bir sonraki, ya da bir önceki sayfaya,
her defasında koysun başka bir sayfaya,
öpeyim diye her sayfayı alnından doya doya...
Her okuduğunda görsün hafız,
üflesin bana,
eşlik edeyim âminlerle ben de,
her hatmin hem bitiş duasında,
hem her fatiha'nın başlangıcında...
28/07/2015 Şener İŞLEYEN
Kayıt Tarihi : 29.7.2015 15:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vav'da bir noktayım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!