Binbeşyüz senedir gülmem
İşgâl edilince vatan
Zembil lemi indi bilmem
Bunca nesepsiz şarlatan
Nerde Fatih Hani Selim?
Yüz yıldır kan emer zâlim
Vatansıza kalkmaz elim!
Kahrolsun bunları katan
Üç kıt’ayla yedi deniz
Üstünde hâkim idik biz
İşgâl eden sanki Cengiz
Esir idi mekân tutan
Soyanlardan baba oldu
Emeklerim hebâ oldu
Her köşeye düşman doldu
Öldü zehr-i sabır yutan
Demiştik ki bile, bile
Geçilemez ÇANAKKALE
Geçenlerin elde sele
Geçirene bakta utan
Serhatlerde at sürerken
Küfr defterini dürerken
Dün, Nemçe Viyana derken
Kürre-i Arz idi vatan
Düşmanları dost belledik
Beyni; kâfire yolladık
Küfrü alladık pulladık
Korku elleri bağlatan
SELİMOĞLU güzel yürür
Güzel bakar güzel görür
Hak kaftanı sırta bürür
Rahmet okur sana atan
Yirmi yıldır varız dedik
Beslemeden, ılgıt yedik
Demek; ak-kara bilmedik
Vurdu zehirli ok atan
Şimdi zımmî olsa bile
Hakikâtler geldi dile
Yıkılır zulümden kâle
I’yân beyân seni satan
Uyan Mehemmedim uyan
İflâh olurmu uyuyan?
Hele zülfikâra dayan
Gülemez seni ağlatan
Sütçü imâm Ataşıyla
Sopa, Oklava, Taşıyla
Demiralay gardaşıyla
Şâha kalktı yerde yatan
Estiksire seher yelim
Her an Hakk’ı söyler dilim
Bil; dilsiz şeytan değilim
Benim Hablûllâhı tutan
Yed’i Hilâl SANCAK ile
Onbeş asır çekti çile
Bülbül kondu, ancak güle
Şakır; Kürre diye vatan
İSLÂMİ hak yolda yürür
Her tarafta hakkı görür
Maziyi unutan çürür
Zulûmun güneşi batan
Kayıt Tarihi : 8.11.2022 21:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!