*“Vatanı kurtarmanın değil, cenneti yaka ...

Lamia Canay
180

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

*“Vatanı kurtarmanın değil, cenneti yakalamanın” peşindeyiz..

29 Ekim 1923...
Türk milletinin yok olma noktasından dönüp, tarih boyunca hep yaptığı gibi yine büyük destanlar yazarak, tarihte hep var olmaya devam edeceğini bütün dünyaya haykırdığı gün...

Milletin egemenliği elinde tuttuğu yönetim biçimi, kuruluşunu bayram olarak kutladığımız yönetim şeklimiz CUMHURİYET...
.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk milletine en büyük en değerli hediyesi...

Tam anlamıyla uygulandığında en iyi sistemlerin başında gelen Cumhuriyet,Ülkemizde yozlaşma boyutlarında sendelemeler yaşayan yönetim sistemi olmuş durumda olduğu için,ben bu CUMHURİYET Bayramımız da çok mutsuzum...

Bu Bayram sevincim buruk,bu bayram yüreğim yaralı...
Ne Cumhuriyetin adına yaraşır bir şekilde kutlayacak yüreğim, ne de layığıyla haykırabileceğim bir Cumhuriyetimiz var diyebiliyorum...Ülkemiz bir kaosa sürüklenmek üzere...

Şu anda Devletimiz Amerikan emperyalizminin her türlü baskısı ve etkisi altında... Ekonomimiz tamamen onların eline geçmiş durumda...

Türkiye düzeyinde hiçbir şekilde üretim yok... Mustafa Kemal’in devlet eliyle sanayileşmesi yıllar önce karşı devrimle sona erdirilmiş,Türkiye’de üretimin alt yapısı katledilmiş ve sonuç olarak ilerleme yok edilmiştir...

Bunun yansıra emperyalizm artık ülkemizde hükümetleri belirlemekte, onların aldıkları kararları da planlarına göre düzenlemektedir...

En canlı örnekle, Türkiye Devleti Kuzey Irak’a operasyon düzenlemek için bile Amerika’dan icazet almaya çalışmaktadır... Bağımsızlık temelinde kurulan, anti emperyalist özlü Cumhuriyetimizle bu günkü durumu ne derece benzeştirebiliriz?

Amerika’nın Türkiye’de şirketleri, üsleri, memurları ne yazık ki Türkiye’yi kontrol etmektedir. Bu durumu bile bile bu düzeni nasıl savunuruz?

Bununla birlikte, AB yasaları adı altında Cumhuriyetin emperyalizmle göbekten bağlandığını ve kimliksizleştirildiğini söylemem de yanlış olmayacaktır...

Cumhuriyetimizin en büyük düşmanı dincilik, emperyalizmin de desteğiyle artık Türkiye’yi yönetmektedir... Başbakanlık onlarındır, Çankaya onlarındır... Ve bu Amerikan Emperyalizminin Türkiye’ye biçtiği ılımlı İslam Devleti’nin pratiğe geçmiş halidir... Bunun yanı sıra, Türk halkı taban olarak gericileşiyor ve dini hassasiyetler toplumda artıyor... Zorunlu veya isteyerek Türk Ulusu artık, “Vatanı kurtarmanın değil, cenneti yakalamanın” hesabını yapmaktadır... İçinde bulunduğumuz bu insan profili AKP’yi yüzde 47 oy ile iktidara getirmemiş midir zaten? Bu gerçeği görmeden nasıl mücadele veririz, nasıl başarılı oluruz?

Geriye dönüp 12 Eylül darbesine baktığımızda da buradaki amaç aslında Ülkede oluşan kaosun engellenmesi olarak gösterilse de şeriatçı düzenin oluşturulması yönünde atılmış başarılı bir adımdır...
1997 yılına gelindiğinde ise Tansu Çİllerin desteği ile iktidara taşınan islamcı oluşum ve ardından bu oluşumu pasifise etmek amacıyla yapılan 28 şubat süreci...

Temelde islamcı oluşumlara dur demek olan bu süreç (ya da bize öyle yutturulan) , 5 yıl sonra islamcı bir partinin iktidara gelmesini engellememiş ve bugün tartıştığımız nokta ise Abdullah Gül denen şahsın cumhurbaşkanı,RTE nın başbakanlığında ve Amerika emperyalizminin yeni projesi olan 'ılımlı islam'ın ne kadar parçası olacağımız noktasıdır...

Hangi Cumhuriyet sürekli darbelerle anılıp medeniyet yolunda ilerlemeyi başarmıştır? Hangi darbe Cumhuriyet'e hizmet edip onun yerleşmesini sağlamıştır? Hangi Cumhuriyet varlığını,devamlılığını darbelere bağlayabilir?

Hangi Cumhuriyet köşkte sıkmabaşlılar otursun diye kurulmuştur...Atamız bunun için mi bunlar için mi uğraştı Cumhuriyeti kurdu? ... Yazıklar olsun...

İçi boşlatılmış bir Cumhuriyet kavramına uyan Cumhuriyet değildi Atanın istediği..

Bugün yaşananlar ve en büyük sorunumuz Atatürk'ü anlayamamaktır...Asım Aslan (Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük) adlı kitabında Atatürkçüleri üçe ayırır...

''Onu Tanrılaştıranlar,arkasından durmadan ağıt yakanlar ve onu anlamaya çalışanlar''

Eğer Atatürk'ü anlayan üç beş kişi meclise girse her şey çok daha farklı olurdu...

Bugün hangimiz Atatürk'ü anlayabiliyoruz....Etrafınıza bir bakın,hatta meclise bakın...Kime sorarsanız sorun herkez Atatürkçü'dür...Atatürk'ü utanmadan usanmadan siyasi malzeme yapıyorlar...Ama birisi bile onu bize anlatamaz...Aslında bu ilköğretimden beri süre gelen birşeydir...Bize Atatürk'ü sadece Vatanı kurtaran büyük adam olarak öğrettiler...Anlamamızı hiç bir zaman istemediler...

Atatürk,bugünleri emanet ettiği gençlerin üniversite kapılarına girmek için çürüdüklerini gençlik ateşlerinin öss ile söndürüldüğünü,öss sistemini tartışan ve bununla ilgili bildiri dağıtanlara Vatan hainleri diye saldıranları görse ne yapardı acaba? ...

Cumhuriyet bayramı hazırlıkları yapılırken Ülkemizin ortasına düşen ateşe rağmen,ama heşeye rağmen ayakta olduğumuzu ve dünyaya Türkiye'nin ne kadar güçlü bir Ülke olduğunu bir kez daha göstereceğimize inanmak istiyorum..

Yazıma Sevgili Atamızın şu sözleriyle son vermek istiyorum...

Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister...
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir...
Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz...
Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister...
Cumhuriyet, demokratik idarenin tam ve mükemmel bir ifadesidir...
Bu rejim, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, onlardan esirlik, soysuzluk, dalkavukluk hislerini uzaklaştıran bir yoldur...
Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur...
Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır....
Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz...
Cumhuriyet fazilettir...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Tüm Ulusumuza,Ülkemize,Milletimize,Mehmetçiklerimize Kutlu Olsun.Ne Mutlu Türküm Diyene...

Sevgili Atam...Seni ders kitaplarından çıkardılar ama yüreğimizden çıkarmaya güçleri yetmeyecektir...Lamia CANAY..

Lamia Canay
Kayıt Tarihi : 29.10.2008 00:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bugün artık çok iyi biliniyorku Türkiye'de irtica artık ''laik Cumhuriyet'' için bir tehdit ve tehlike olma boyutunu aşmış, yaşayan bir gerçek olmuştur... İrtica Türkiye'yi tümüyle teslim almıştır... İrtica Türkiye'de iktidar olmuştur... İrtica bugün kapkaranlık gölgesiyle Türkiye'nin üzerine oturmuş bulunmaktadır... Yine irtica bugün, umduğu uğursuz sonu görmek isteyen bir akbaba gibi Türkiye'nin başında bekleyip durmaktadır... Can çekişen Türkiye'ye daha büyük bir iştahla saldıracağı zamanın özlemiyle kıvranmaktadır... Bugün şeriatçıların gençlerin beyinlerini yıkayabilmek için kullandıkları şeylerden birisi de kurtuluş savaşının mimarının Vahdettin olduğudur.Hatta Atatürk ü Samsuna şahsi atlarını satarak o yollamıştır gibi iğrenç şeyler söylerler.Abartarak emperyalistlere 3 yıl yanlız başına direnmiştir derler. Ve maalesef bilimsel temelli, emperyalist oyunları bozan, akılcı, çağdaş ve uygarlık yolunda emin adımlarla yol alan bir Türkiye'nin önüne bugün kendi içimizde bizi vuracak bir adam pazarlanmak istenmektedir. Fethullah Gülen denen bu adamı önümüze kendi emellerine hizmet edebilecek hale getirip piyasaya sürecek olan ABD bir sırtlan gibi oluşacak zemini sabırla beklemektedir. Ama Ülkemizin 85 yılda geldiği bu nokta, onun gelecekte nereye götürülebileceğinin de açık bir göstergesidir... Türk ulusu, varlığına yönelen ve artık tehdit boyutunu aşarak yaşam aşamasına geçen irticanın yok edilmesi için gerekli adımları atmalıdır... Bunun örneğini herbirimizin birer Mustafa Kemal gibi bilgili, donanımlı, inanarak ve yürekli bir duruş sergileyerek mücadele edeceğinden hiç kuşkumuz yok...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Tamer Altıparmak
    Mehmet Tamer Altıparmak

    Kardeşim ben kalemim sivri sözlerim mermi gibi bir duyguda yazardım kardeşimin yazısını okuyunca düşüncemin ifadesi sözler hafif kaldı.Mangal gibi yürek diye bu olsa gerek.ATATÜRKSÜZ ATATÜRKÇÜ OLUNMAZ sizi kutlluyorum.10 puan ve takdirlerimi iletiyorum selam ve saygılar.

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    ÜLKENE BENZER GÖZLERİN

    Ülkeme benzer gözlerin
    Bazen ahulu
    Bazen buğulu
    Deler geçer yüreğimi
    Kirpiklerin ağulu

    Ülkeme benzer gözlerin
    Bir direnişin manifestosu bakışın
    Kapama gözlerini
    Kaybederim sevdamı
    Şaşırırım yolumu

    Ülkeme benzer gözlerin
    Denizlerince bilge
    Dağlarınca uslu
    Toprağınca üretken
    Nehrince çılgın
    Güneşince sıcak
    Baharınca coşkulu
    Kaşların Kafkas kartalı
    Fırat’tır coşar deli dolu
    Yeşilinde Dicle akar
    Dağlar dayanmaz bakışına
    Çeliği büker
    Bir işmarınla
    Bin yiğit baştan çıkar

    Ülkeme benzer gözlerin
    Gâh düşlü
    Gâhı telaşlı
    Güzünce yaşlı
    Bazen bahar gülüşlü
    Umut dolu gözlerin maviye çalar
    Sevgi dolu
    Ondördünde ay gibi bakar
    Anadolu gibi asil ağırbaşlı

    Ülkeme benzer gözlerin
    Kavgan sınıfsal
    Acın cinsel
    Her yanda kin
    Örselenmiş sevdan
    Dişlenmiş memelerin kan kokar

    Ülkeme benzer gözlerin
    Bazen eser bir deli rüzgar
    Türküye durur
    Yemyeşil bir selvi bir çınar
    Kimi zaman kine
    Dirence kesmiş yüreğin
    Belli ki için için kanar
    Belli ki kendini
    Kökünü kökenini
    Belli ki geçmişini
    Yitmişini arar

    Bilirim
    Bu sahte
    Bu eğreti
    Bu düzmece
    Bu bet bu beter
    Bu lanet düzeni
    O bakışların utancı yakar

    Cinselliğin
    Sınıfsallığın
    Köleliğin zincirini
    Yine sevdan kırar
    Bir umudum sende
    Bu dokuz kapılı zulmün kalesini
    Yıkarsa
    Bu gözlerin hıncı yıkar

    Havva Anamız ki
    Bedelinin cennet
    Bedelinin sürgün
    İblis
    Ve nefisle mücadele
    Olduğunu bile bile
    İsyan etmişken
    Gelmezken ipe sapana sen
    Örgütleşken Adem Baba'yı yasağa yulara

    Kolay değil
    Durman duyarsız kalman öylesine
    Kolay değil
    Asiye anne
    Soyulana Sövülene yar olmak kolay değil
    Ezilene sözcü
    Direnene dövülene gözcü olmak da öyle

    Sen ki asi
    Sen ki asil
    Sen ki güzel narin,
    Sen tertip sen düzen
    Sen ki nazlı nazenin
    Sen cilve işve cazibe
    Ve sen ki dilber

    Korkağa, yalakaya
    Yalağa yalamığa helalli olmak
    Hele hırsıza haine hanım olmak
    Hele ki sülüğe sümsüğe nikahlı olmak
    Ölümden de beter

    Ülkeme benzer gözlerin
    Troyalı Helen’den
    Aslı’ya Şirine
    Şu çile çeken annene
    Sevdasını taşır nice aşkların
    Güvercin gibi barışın
    Bir salkım üzüm gibi kardeşliğin
    Hasrettir sevgiye
    Çalışmaya ve bilgiye
    Yaprak gibi bölüşmeye
    Toprak gibi üretmeye
    Susamışın bayrak gibi özgürlüğe
    O kahrolası
    O olmayası
    İlk aletin keşfinden bu güne

    Bilmez misin
    Bu zehri
    Bu kahrı
    Bu çamur çepel nehri
    Bu cünüp, bu cenabet şehri
    Yıkayıp yursa
    Göz yaşların yıkar

    Başağa durmuş buğday benizli
    Karanfil gibi esmer
    Gül gibi pembe
    Çiğdem gibi beyaz tenli
    Bir nice güzelin
    Özlemini taşır
    Hakkın adaletin
    Aşkın sevginin
    Eğersiz amasızının
    Hesapsız kitapsızının
    En basit bir canlı kadar özgür olmanın

    Ülkeme benzer gözlerin
    Gözlerinde görürüm
    Haini laini
    Riyayı yalanı
    Gözerinle gülerim
    Sevdanın
    Sevişin
    Sevincin
    Sevginin
    En safını
    En yalınını
    En özelini

    Gözlerinde yaşarım
    Devrimin
    Değişimin
    Eytişimin en hasını
    En güzelini

    Can demişim sana
    Canan demişim
    Yar demiş yanmışım
    Yaren etmişim
    Gülüşünü gül
    Ninnini türküme dil
    Saçını sazıma tel
    Yüreğini sevdama yol etmişim
    Bilirim
    Kanını
    Cananını
    Sevdanı
    Her şeyini
    Her yanını verdin
    Ölümüne sevdin bilirim

    Sen ki asi
    Sen ki asil
    Sen ki güzel narin,
    Sen erenler evliyalar
    Nice yiğitler anası
    Sen vefa,
    Sen cefa
    Kanını can etmişsin
    Kara sevdalısına
    En belalısına yârin

    Gelmişim kapına
    Son umudum yeşilinde
    Gök mavisinde
    Gözlerinin
    Zeytin karasında

    Üçlerin
    Kırkların yedilerin
    Yüzü suyu hürmetine

    Göklerin
    Denizlerin
    Toprağın ve yıldızların
    Havada uçanların
    Dalda açanların
    Yerde bitenlerin sevdasına
    Düşenlerin
    Düşünenlerin
    Yitip gidenlerin
    Hakkına hatırasına
    Tut da elini
    Al götür sevdanı yarınlara

    Sen veririsin bilirim
    Aşkın da acının da en güzelini
    Çocukların
    Çiçeklerin
    Kuşların böceklerin hatırına
    Ne olur
    Allah aşkına
    Ülkene sevdana ve özgürlüğüne
    Kapama gözlerini

    Mahmut NAZİK 13.04.2009 Mersin

    Cevap Yaz
  • Yüksel Nimet Apel
    Yüksel Nimet Apel

    Gerçekten çok zarifsiniz bir şiirinizi okuyup,isteğim dışında yorumunuzun silinmesinden duyduğum elemimi ve bağışlamanızı isteyerek belirtmiştim...Allah gecinden versin,daha çok güzel günler bekliyor inşallah sizi,ben de,şükrediyorum,Size gönül dolusu teşekkürler...Gerçekten Lamia hanım kalp kalbe karşıdır derler, şiiryolu cennetimizn yolu olur inşallah.Elimden tutacak her sıcak eli ben sırtımda taşırım,şu an çok duygulu olduğum,için inanın gözlerim doluyor bu hüzün gözyaşı değil sayılmanın,zarafetin şahsıma yansımasıdır teşekkürler eksik olmayın selamlar...

    Cevap Yaz
  • Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum
    Türkiye Cumhuriyeti Yukselakcum

    Herzaman farkındalığın ülke Bütünlüğümüzün CUMHURİYETİN ATATÜRK İLKE VE İNKİLAPLARININ ÇAĞDAŞ BEKÇİSİ güzel yürek Harika bir konu ve bir okadar CESUR KALEM YÜREĞİNİ selamlıyorum .ATAMIN İZİNDEYİZ .tam puan şiir bahçene

    Cevap Yaz
  • Hasan Korkut
    Hasan Korkut

    Gerçekten
    memnun
    oldum,
    sağolun
    var olun.
    Selamlıyorum
    sizi....

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (14)

Lamia Canay