Vatan Şiiri - Sevinç Kavuk

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vatan

Bir anne çocuğu bir günde doğurabiliyor deyişe, sanırım buna medeniyet diye seğirtecek sapıklık yeryüzünü saracak kadar çok olabilir. Seçim sonuçları tatırdı bu benzerliği… Elektrik branşı ne başardıysa, tıp da o çapta başarıya ilerleyebilir, endişe etmem elbette buna… Endişe etmem, Amerika silah gücünün veya Batı’nın, birkaç saniyede dünyayı yörüngeden fırlatabileceğine..

Bir anne çocuğunu bir kere emzirip, artık büyümene yeter bu diyemiyor çok şükür, sosyal varlık olduğu unutturulmayacak vasıflardır bu sorumluluğun yaşattığı mutluluk gülücükleri… Bir aile de, bir evlilik, komşuluk, çevre bilinci, arkadaşlık da sürekli bu ilgiye muhtaç. İyi bir ilişkinin gıdası süreklilik, sürekli bir ilgi

Okulu bitirdim, adam oldum demeye yetmiyor insan varlığı kalabilmeye. Zira, beyin sürekli hatırlatıyor bize, sosyal varlık olduğumuzu çok şükür. Kısa bir süre için de olsa okumamak, tek düzeli okumak, örneğin gazete okuyorum diyebilecek kadar yeterlilik bürünmek, asırları sızlatacak kadar gerilemeye, açlıktan ölecek kadar soyup soğana çevirmeye iştahları kabartan bir neden oluyor. Saldıran, soyan hırsızlar suçlu değil, bu suça davet eden bilgi sefilliğimizdir hırsız, ahlaksız, adaletsiz olan… asırları ağlayarak yavrularımız yine baştan, şayet bulabilecekse ve bu kez hırsız gibi bilgiye ilerleyecektir yavrularımız, bizim taşıyamadığımız şerefi, tepe tepe basitliklerle yıprattığımız şerefi, ruhunun sesini yüreğinde duyabilen yavrularımız bir ulus varlığına hür bir yaşam inancına, yavrularımız ihtiyaç duyacaktır belki taşımaya. Taşıyacaktır da…

Vatan, sürekli bir ilgiye kaynağını belirler: ilgiye kararlılık ile
: ilim, bilim, ara verilmeyi kaldıramaz
: iletişim, ara verilmeyi, gözden kaçırmayı kaldıramaz
: yaşam aşkı, zora dayama, taklit, ilgisizlik, ithali vs. kaldıramaz
Vatan, uygarlığı yeşerecek topraktır!

İnsanlar göç edebilir, ruhumuz da göç ediyor.
Uygarlık, insanlar gibi göç etmez. Toprak onu yeşerecek!
Toprak, şerefsizliğin tepinmesiyle yeşermeyi unutur.

Bu yüzden vatan, uygarlığa taşımak için emanet olarak gıdalandırılıp, emanet üstlenmeyi öğreterek, emanet alındıktan sonra ecdat şerefine yücelir. Tarihe uygarlık yazılır. Olaylar savaşılır çözümler bulunarak. Olay yaşatan ülkeler elbet var. Toprağın bağrına en az bir dikkatsizlik bile yara açar, kaldı ki mayın döşemek, betonlarla örtüp soluğunu kesmek katilliktir ve aynı zamanda intihardır neticesi olarak. Toprak soluk alıyorsa, canlı varlık yaşam sürebiliyor, cansızlar da korunabiliyor.

Binalar, topraktan 2-2,5 metre olsun bari, direkler, sütunlar üzerine kurulabilirdi hiç olmazsa. Fare gibi çoğalan insan mahlukatlığına karşılık ufak bir önlem olabilirdi. Kiliseler doğum kontrolüne hala şiddetiyle püskülletiyor acıları…

Vatan diye; nasıl olsa bir keriz vatan yüreğini savaşa sokup ölecek, ben keyfimce beslenmeyi bilmeliyim, yeter bu diyene, her şeyin nasıl ismi varsa, bu cismini de alnının çatının tam sokak ortasında bu damgayı dolaşıyor olduğu da açıklık kazanacak! Böylesine şerefsizlik hep bu gerekliliği de doğuruyor olduğu kesin, açık ve kararlıca anlaşılacak! Batı bu karakterle yaşıyorsa, karşı koyulamaz, ama bize dokunmayan yılan bin yaşasın hakkını da değeriyle bilmek kalıyor Asya’ya! Sadece vatan diye mücadele değil, Batı vahşetine, yerinde dur ikazına güçlü bilinç taşımayı da yüreğine yük edecek.Çifte yükle yaşam aşkı çarpan yüreği taşımak, toplu kıyımlara fırsat olmaktan, toplu ölmekten iyidir hala… Ve Türk Milletine vatanı hakkında masal anlatılamayacağını bilmeli! İstisnasız herkes!

Buna cüret eden hükümet, ihanet ediyor olduğu gibi, aykırılıkla da güç kullananlara karşı ceza ve çözüm arayışı, şartsızlığı başarmalı! Bir Ulus Milleti incitilemez!
Vatan şerefim, ordum peygamber ocağım! Ruhum ordumun kucağından, bedenim vatan toprağı yüreğinden yolculuğunda olacak! Ordum, hangi hata veya kusura maruz kalacaksa da, Yüce Milletin şerefidir bedelini üstlenmek! Çözümünü aramaya, şerefine şeref katarak da dayanacak!

Ama bir hükümet cüret etmesin kusurun en azına, belki benzer ihtimaline dahi! Kusuruna değil anlayış duymak, af bulabileceğini, affını hiç getirmesin aklına…

Türk Milleti bu değerlerini konuşabilen, kendini kendisi tanıtmaya güçlendirili bir ulus olarak yaşayacak! Sözü dinlenir bir ulus olmak, parayı verenin düdüğünü çalmaya coştuğu yetmiyormuş gibi, üstüne üstlük şerefsizliğine soysuzluğu garanti etmeye, Anayasa yüreğine ayak sokmak değildir!

Hırsını dil ile, el kol ile savurmaya, toprağına mayın döşemeye, ordan buradan akıl ısmarlayan sefilliği kudurması yetmiyor hıncına, ayağını sokuyorsa Ulus yüreğine, düşünmeye artık hizalı olmanın vaktine dayanmış olmakla karar doğmayı bilmeli… Avrupa tarihi başka öğretecektir, tarihi olaylarla dolu oluş, asil bir adilliğin bir yöreye, insanlığa kıt oluşu kolay değildir elbette. Bu adillik çok nadir olarak, paçayı kurtarmaya tek ve son şans olduğuna hiç yol kalmadığı için, ileride bunun intikamını almak şartıyla kullanırlar. Laf güzelliği, insan olarak yaratıldığı için, tebessümleri de doğaldır. Ülkemizde şerefsizliğe beslenmiş vatandaşlarımız gibi. Vatandaş olmak bir kayıtsız şartsızlıktır, bir emek harcamaya gerek yok buna. Bir ulus varlığı olacak Millet bütünlüğüne bir bireyi, birliği olmaya da her yürek güçlü olamıyor bu yükü taşıyabilmeye.

Batı, halkı bir şirket gibi kullanmaya yaratıyorsa, eğitemiyorsa, tarih kitaplarına taşınan cristof colomb hikayesi gibi, başkalarına yutturulacak masallar uydurmaya anlayış mantığı güdülemek yeterlilik olamaz. Yüce Türk Milletini bilgiden yoksundurmak, yoksunmuşluk imajı yaratmak gibi güdüler ise büsbütün sefillik.

Arapların, Filistin yüz savaş yaşındaysa eğer, savaş üretimine Amerika, Avrupa, İngiltere’ye yatırımları af bulamaz! Türkiye’de yatırımları geç kalmış olmakla, sıkışınca bu çareye baş vuru sanki biraz Batılı alışkanlığı var havası esiyor dedirtmez inşallah… Ama olmayacak bir nasip oluyor bu inşallah umudu! Zira, Anayasa yüreğine ayak sokma pahasına ARAP DEFOL! derim gözümü kırpmadan! Türk varlığına Türk asilliğinde adilliği benimsemek neden zor geliyor? Konuşamıyor muyuz bunları? Anlatamıyor muyuz karşılıklı, birliğimizin, birliği bütünleyen, birliğin bütünlüğüne Allah rızasında bir uygarlık ulusu olduğumuzu?

Allah rızasında bir uygarlık ulusu olduğumuzun aslıdır, bilim tarihinde anaerkil varlığını taşıyabilen yüreklilikte yüceliğimizdir Yüce Millet tanımı!

Göktürk-Oğuztürk izleri geleceğe yeşerecek uygarlık asilliği ve Atatürk, ulus bilincine adilce taşınacak bir genç Cumhuriyet önderi olarak, tarihimizin onurunu koruma yürekliğini üstlenen bir Millet şuuru, milli ruhuyla us'u bulandırılamayacak!

Türkiye Vatanımızdır: Ne Mutlu Türküm Diyene! öz dil sözcüğüm varlığına saygıyı anıyoruz ecdadımızın izleriyle bütünlüğe ilerleyen ATATÜRK önderliğine kayıtsız şartsız ant içtiğimiz berrak suyumuzdur. Ana dölünde, Okul eğitmenlerimizin bilginliği ile... Atatürk başöğretmenimizdir!

Kasım 2007
Allah rızası için diyor dilenciler, diye duymuştum. Allah rızası diye yoksulu giydir, doyur hissiyatı da sevilen bir duyarlık olarak biliniyor. Allah rızası bu sevgiyi bedenimize eşleyen ruhumuz ile donatılı yüreğimiz. Allah’a şirk koşmayan, ruhunun bedeninde bu birlik varlığını, ruh ile beden bir birliktir canlı varlık olduğumuza, kardeş anlayışına yücelmeye imtina etmez doğal olarak. Türkiye’de hükümet olarak Amerika emriyle Yahudistan kuruldu, işgal ettim Türkiye’yi diye Ordu’ma kafa tutacak şu istihbaratı anlayamadım… Behey hükümet denilen şehit ısmarlayan, şerefsizliğe soysuzluğu da Türk Milletinden bilgisiz kitleye karakter yakıştırmayı, Amerika kendine mi garanti ki, bu garantiyi ısmarladım diyorsun? bUna Amerika üstelik gülüyor...

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 11.11.2007 09:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Burhanettin Akdağ
    Burhanettin Akdağ

    Türkiye Vatanımızdır: Ne Mutlu Türküm Diyene! öz dil sözcüğüm varlığına saygıyı anıyoruz ecdadımızın izleriyle bütünlüğe ilerleyen ATATÜRK önderliğine kayıtsız şartsız ant içtiğimiz berrak suyumuzdur. Ana dölünde, Okul eğitmenlerimizin bilginliği ile... Atatürk başöğretmenimizdir!

    Tek kelimeyle katılıyorum, yüreğiniz dert görmesin.

    'NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!'

    Selam ve sevgiyle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sevinç Kavuk