Hayat, Yaradan’dan emanet, her nefeste saklı bir sırdır,
Kadrini bilerek yaşamak, ruhun çıkacağı en uzun yoldur.
Her saniyesi bir imtihan, her anı paha biçilmez bir nurdur,
Kutsal bildiğim ne varsa, kalbimde vatan olan bir huzurdur.
Sen benim dünyamdın, toprağımdın, aldığım her nefestin,
Zamanı seninle durdurdum, sen ömrüme ömür eklerdin.
Madem bu koca ömrü bir çırpıda yele verdin,
Git artık kendi yoluna; sakın kimseye "hayatımsın" deme.
Aşk, ruhun arınması, kalbin en saf ve dürüst halidir,
Manevi bir yangındır o, yananın en kutsal vebalidir.
Göze almaktır ölümü, sevdanın o bitmez mecalidir,
İnsan aşkla yücelir, aşk kalbin en asil hayalidir.
Sen "aşkım" derken melekler susar, kainat seni dinlerdi,
O kelime dudaklarında sanki bin yıllık bir yemindi.
Sen bu mukaddes duyguyu yerlere serip de ezdin,
Yıkıldı kalbimdeki mabet; sakın kimseye "aşkımsın" deme.
Sevgi, emeğin meyvesidir, sabırla dokunan ince bir kilim,
Kutsaldır onun her harfi, onu anlatmaya yetmez hiçbir ilim.
Bir bakışta saklıdır dünya, bir gülüşte gizlidir her halim,
Maneviyatın temelidir sevgi, onsuz kurumuş bir dalım.
Sen sevmeyi oyun sandın; iyi oyuncusun, bu yalanı güzel oynadın,
Oysa ben gözlerinin hatırına, dünyada sadece seni sevdim.
Gönül soframdan bu kutsal rızkı haram edip de gittin,
Yaktın yüreğimi kör ile; bir daha sakın kimseye "sevgilim" deme.
Kader, alnımıza yazılan o en gizemli, en mukaddes yazıdır,
Bazen bir bahar müjdesi, bazen kalbin dinmez ince sızısıdır.
Kutsaldır her bir hükmü, o Hakk'ın bizdeki en derin izi,
Kabullenmektir her şeyi, ruhun o en sessiz, en vakur gizi.
Sen "kaderim" derken bana, sanki gökler şahitlik ederdi,
Alın yazım dediğimdin sen, bu kader her türlü çileye değerdi.
Sen bu ilahi hükmü bir kalemde silip de geçtin,
Yazgımı kirlettin yazgımı; bir daha sakın kimseye "kaderimsin" deme.
Ruh, bedende saklı olan o en temiz, en ilahi emanet,
Onu kirletmek günahtır, ona sırt dönmek en büyük ihanet.
Gönül gözüyle bakılmayan her sevda, ruha edilmiş bir hakaret,
Can ile canan arasında köprüdür o, yıkılırsa kopar kıyamet.
Sen benim ruhumun eşiydin, hani canın cana değdiği andın,
"Ruh ikizim" diyerek, bedenimden ruhumu çaldın.
Sen bu kutsal emaneti bir oyuncak sanıp kırdın,
Ruhumu öldürdün; bir daha sakın kimseye "ruhum" deme.
Sadakat, bir kalbin başka bir kalbe baktığı manevi gözdür,
Manevi bir kaledir o, sevdanın özünde yanan en saf közdür.
Kutsaldır onun sabrı, sadık kalabilmek en büyük sözdür,
İnsanı insan yapan değer, ihanete kapalı olan tek özdür.
Sen "sadığım" derken bile bin tane yalanı ardına dizdin,
Söylediğin o koca yalanla, güvendiğim her dağı ezdin.
Sen bu güven kalesini bir çırpıda yıkıp da geçtin,
Kopardın gönül bağımızı; bir daha sakın kimseye "sana sadığım" deme.
Can, bedene sığmayan, insanın en mukaddes, en derin yanıdır,
Kutsaldır her zerresi, sanki kalpteki aşkın öz vatanıdır.
Manevi bir yolcudur bedenimizde, sevdanın en büyük kurbanıdır,
Onu yakıp kül etmek, bu dünyadaki en büyük günahtır.
Sen bana "canım" derken, sanki damarlarımda kan dururdu,
O tek heceyle dünyam, bin yıllık huzura kavuşurdu.
Bu yalan sevdanın oku gelip tam canevimden vurdu,
Canımı kanattın sen; bir daha sakın kimseye "canım" deme.
Bu sana son şiirim, kalbimdeki son mum da sönüp gitti,
Kutsal bildiğim ne varsa, senin ellerinde yıkılıp bitti.
Bu vasiyetimdir sana; hıyanetin sefaleti cana yetti,
Maneviyatı olmayan her söz, bu koca sevdayı terk etti.
Sakın bir masumun ahını alıp, yeniden yollara düşme,
Kül ettiğin bu yüreğin, bir daha küllerini de deşme.
Senin canın, ruhun, kaderin, aşkın ve sadakatin,
Ve hatta hayatın bile bir yalanmış; "gerçekti" deme,
Bitirdin ulan ömrümü; bir daha sakın hiç kimseyi benim gibi SEVME!!!...
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 11:56:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!