Giderken ardımdan yağmurun izimi silişi,
Elini yüzüne sürüşün o vakit;
Ellerinde, ellerimin kokusu yüreğine sinmiş...
Haberin var mı?
Yapraklar dallarından nasıl dökülürse,
Öyle dökülmüşsün caddelere,
Son giden trenmiş oysa bilemezdim ki,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan