Sen; Hakkı, hukuku koy bir kenara
Zillet, zulmet diye bağrışanlar var
Bilen susar, bilmeyen atar nara
Uykusuz, rüyaya karışanlar var
Düzen; Düzensizin, düzeni olmuş
Her cihet caniyle, cürümle dolmuş
Akıllı, yolunu, deliye sormuş
Hendeği deveden aşıranlar var
“Kim kime, dum duma” tabiri uygun
En fakir haneler görmüşler soygun
Öptüğü mermerden iğrenmiş yosun
Rahmeti, lanetten devşirenler var
Mantık, izah, akıl çözemez işi
Kadın mı erkektir, erkek mi dişi?
Ne kadar bayağı hüküm verişi
Mührünü, mihirle değişenler var
Köşe kapmacada, atıl ileri
Sonra beyim derler, önce serseri
Boynuna takıp da köle çemberi
Üstten alta bakıp kırışanlar var
Bilmeden konuşur, bilerek susmaz
Sükûnet teline bir kere basmaz
Alfabe bu hale çare bulamaz
Hecesiz, cümlesiz konuşanlar var
Yüzsüz olsa iyi bu ikiyüzlü
Tek biriyle görür, bu iki gözlü
Fitneyle nişanlı, kin ile sözlü
Âlemi küstürüp barışanlar var
“Aslında iyiyim” der bu insanlar
Tepeden tırnağa şer bu insanlar
İyiyi, güzeli yer bu insanlar
Yedirip yedirip şişirenler var
Ellerden tutulmaz, girilmez kola
Az kaldı, ha gayret, geliyor bela
“O çirkin, ben güzel” olmalı illa
Esmeri çatlatan sarışınlar var
Kötüyü, fenayı bildik anladık
Neden güzellikten yana olmadık?
Eden etmiş, olan olmuştur artık
Deyip de çabucak alışanlar var
Nihayet bardağı taşıranlar var…
Kayıt Tarihi : 4.11.2010 19:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!