Doyulurmu şêvkîne yarîn, biçilmez paha
Yandı firak-ı narâ,yandıda uslandı gönül
Meylim saldım varlığa, dönmem zar-ı aha
Görmez oldu basiret,yad-ele puslandı gönül
Bir garip cuş-oldum, bir meşk daha bir daha
Boyandı visâli varın rengine,yaslandı gönül
Aymayım bu nuş-u hazza, tükendi çöl ile vaha
Hayeli serâp şimdi hakikât, valsına erdi gönül
----lügât ----------------
şevk :bir şeyi şiddetle yapma isteği bir şeye çok neş-e ve
istekle ulaşma arzusu
Meşk :muhabbet* seven ve sevilenin bir arada halvetiyalnız
Olduğu zaman yapılan aşk sohbeti muhabbeti*dem.
Firak : ayrılık.
Nar :ateş.
Nuş : manevi şarhoşluk
Cuş : coşku taşmak şiddetli coşku hali.
Visâl :sevdiğine ulaşma onun ile hemdem olma
Valsına ermek: vuslat buluşma mahremiyetin ortadan kalkışı
Serâp : çok sıcakta çölde şiddetli susuzluk anında su ve yeşillik
Görmek hayelin bir değişik çeşidi.
Paha : değer bir şeyin ücret veya mal karşılığı..
Vaha :çöl ortasında yeşilliği ve suyu olan yer
Basiret :üstün görüş hikmetli bakış aklı selim zekâ.
Puslandı gönül :net; duru olumlu dengeli anlayışın gitmesi.
Kayıt Tarihi : 28.8.2005 09:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler.
Burhanettin Akdağ
TÜM YORUMLAR (2)