Dünya değirmen taşı, durmadan dönmekteyim,
Ben gözü bağlı kör katır, döndükçe ölmekteyim
Ölüm öncesi su ömür, ömür sonrası ölüm kum
Zamansa ömrü yutan sünger, en büyük vakum
İlk istasyon son düdük, ta berzaha uzanan ray.
Dolu gidip boş dönüyor, uçan tahta tramvay.
Musalla rampasından, fırlatıldı tabut füze.
Şeytan arkamda kaldı, Rabbim ile yüz yüze.
1998
Bir yerde düzen varsa, düzenbaz olamaz.
Bir göz gülerken, diğer göz ağlayamaz.
Ne adamlık yük, ne ruh ebedi mülktür.
Bol bol yiyen, bön bön bakar sürünür.
Özü ve sözü farklı konuşanlar dilsizdir.
Dil pervane misali, sözler kifayetsizdir.
Evet, tahminin doğru, şansa inanırım,
Yoksa, sen başarılı olamazdın sanırım.
Örnek olmak zordur, öğüdü herkes verir.
Sakin bir denizde, yolcu kaptan kesilir.
Yetere “az” diyen tamahkâra, malı yetmez,
Para değil, İstekleri az olan parası bitmez.
Alışkanlıklar, beynimizde bir kelepçedir.,
Anahtarları kayıp, açılması da zor mu zor.
Aşk gizleyemediğimiz şeffaf kara peçedir
Sevdikçe içimizi yakan, ateşten bir kor.
İşin başında düşünmek, zaman kaybıdır.
Öğrenmeden yapmak, kaybedenin ayıbıdır.
Neşe paylaşınca artar, acılar yarıya iner.
Acına ağlamazlar, sevincine herkes güler.
2009
Herkes kimsem değil, Rabbim herkesim.
İşim Allah’a kaldıysa, onu oldu bilirim.
Arzular şeytanidir, niyetler rahmani
Hak kaldırır, “düşenin dostu yoktu” hani?
"Kefenin cebi yoktur" der atalarımız
Kefenin cebinde mi olmalı, mallarımız?
Hak için verene verilir, hiç azalmaz artar.
Vermeyenin zararına, varisleri için kar.
O büyük mahkemede, teraziye konur kıl,
Ne kadar ağır basar, idrak edemez akıl.
Der ki; “alan olacağıma, veren olsaydım”,
Kalanın hesabına, gelenin ecrini alsaydım.
2009
Şehzade Murat, Cem Sultan’ın oğluydu
Rodos da din değiştirip, Hıristiyan oldu.
Kanuni Sultan Süleyman’ın, Rodos Fethi
Dinden dönen bu mürtedin, katli vacipti.
2009
“Ölmezsem” deme, “yaşarsam” deyiver
Söz imana getirir, öz küfre düşürür biliver.
İmanın bir şartında, şüphen varsa batarsın.
Camiden de çıkmasan, imandan çıkarsın.
2010
Şehit dimdik ayakta, yıkılır koca dağlar.
Gecenin karanlığında, şehit anası ağlar.
Kirli bir kurşunla, ağaçtan düşer yaprak.
Anne şefkati gibi, sarar kucaklar toprak.
Kurdu kuşu yastadır, bir fidan soldu diye
Ateş kanla yıkanır, cennet ona hediye
Şehidim rahat uyu, bayrak bize emanet
Cihanda yok emsali, sende olan cesaret.
Her ana doğuramaz, senin gibi bir aslan
Hilal taç olur başa, gel yıldızlara yaslan
Biri ölür bini doğar, kartal yuvalarında
Düşmana kâbus olur gece uykularında.
Allah selamet versin, vatana ve millete
Melekler lanet eder, terör denen illete
Sanma vatan bölünür, baykuşlar öter
Vatan için şehitler, oluk oluk kan döker.
Tarihte yok emsali, bu kalleş kavgaların.
Kökü bir gün kazınır, o leş kargalarının.
2009
Dün gemileri karaya,
Atları suya sürmüştük on atlı.
Bugün ellerimizde taşlar,
Karşımızda yüz tanklı.
Dün destanlar yazmıştık,
Ayrıcalıktı gölgemizi öpmek.
Bugün çağdaşlık diyorlar,
AB kapısında beklemek.
1986
Musevilik soy dini, İsevilik zoraki dayatma
İslam, bütün beşeriyeti kucaklar sabr-ı inatla
İşgal ve fetih; Biri nur, diğeri de kir gibidir.
Allah’ın indinde din, artık İslam değil midir?
İlim ve medeniyet, doğudan batıya kaymış.
Zira batı, bu ilim ve fenni doğudan çalmış.
Dün haklılar güçlüydü, bugün güçlüler haklı.
Hırsızlık bir hastalıktır, hırsızlarsa hasta ruhlu
Toplumun yüzkarasıdır, soyunun utanç güruhu
Çalmak ona heyecan verir, onu çok mutlu eder.
Haz ve lezzet alamaz, isterse ona bin altın ver.
Karun kadar malı olsa ki, yine çalar vazgeçmez.
Kafa çekeceği rakıyı, çalmazsa zevkle içmez.
Bu hastanın tek ilacı vardır, o da Hakka iman.
O zaman utanır çalmaktan, günahtan ve Allah’tan
2000
Dili doğru olmayanın, dini maya tutmaz.
Öfke tutar, haset tutar, kin tutar unutmaz.
Aşk ister, sevgi ister ama hep kusur arar
Canım der can yakar, gülüm der gül solar.
Kalbi kirli olanın, niyetinden hayır olmaz
Kibir olur, fesat olur, şer olur dem olmaz.
“Özeli ve güzeli” der, amade-i emir ister.
Ne huzur ne güven, hal-i aşk gam gizler
Özü bozuk olanın, sözü de doğru olmaz.
Yalan dolan olur, yaman olur, hoş olmaz
Zaman ister, para ister, ya iş ile aş ister.
Açgözlü açık sözlüdür, bela ve sela ister,
2019
Sur’u üfler gibi üfledik surları, müjdeliydi şehir
Çanakkale ve İzmir’e döktük düşmanı arındı kir.
Hadisle övülüp zaferle şenlendik, davetti Anadolu
Orta Asya’dan, Viyana’ya dek İslam’a giden yolu
Ekin eker gibi ektik Avrupa’ya hanları, hamamları
Yerin yedi kat dibine gömdük, kilisede hahamları
İlmi, adaleti, ahlakı götürdük beyin torbamız da.
Her biri bir fener, aydın aksakallı hocalarımızda.
Yanız Avrupa değil, Afrika Asya arka bahçemizdi
Ecdat, üç kıtayı fethi etti, kanlarıyla haritayı çizdi
Soyuna, rengine bakmadı hiç. Irk, din, dil ayırmadı.
Özgürce yaşadılar yedi asır, Türklüğünü kayırmadı.
Sonra bizi sırtımızdan vurdu Araplar, zayıf noktada
Minnet borcunu ihanetle ödediler, hançer sırtımızda
Şehit ve gazilerle döndük, elimiz boş o diyarlardan
Oysa tevhit için vazgeçmiştik, vatandan ve yardan.
2019
Kayıt Tarihi : 30.3.2017 23:42:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!