Vakanivüs Şiiri - Mustafa Cüstan

Mustafa Cüstan
5

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Vakanivüs

VAKANÜVİS
tesadüfe dayanıksız rastgelen

yanan bir lambaya üşüşür gerçek öncesi vızıltılar
elektrik söner, fır döner bel bağlarsın, kandili keşfedersin

pervane olur arzular kaybolursun bir yol içinde
ademoğlu dımdızlak havvakızı günahsız, bir adada üç şeysiz

bir soba borusu kızıllığıyla patlayacaktı imparatorluktu kadın, tanrıyı kandırmıştı

kudüs ün kaderi el falında veya deve sırtında
niceleri geçti akdeniz den, avrupa amerika afrika …..
aldı bir oyun sultandan hep oğula, işgal etti yüzyılları şimdiyi zamanı

ilk defa m.ö. latin amerika da oynandı futbol, ön bahçeyken g.amerika, u.s.a yokken

milattan önceyken ve sönümlenirken bir erk bir şey kadın kutsalken miydi ?

hareketlenirken ocaklar, filiz verirken hayat bir şey iktidar oldu, yılan deri bırakmada

yazması arkeolojiye, tarihe düştü, türküsü buralarda
sınıflar üçgen oldu dikey bir çam kadın, yürüyorken düşey¬ _ eve hapsoldu

takvim ayarıyla oynadı biri, ilkel çığlıklar, mağara iklimi ve duvar resimleri …..

trajedinin altında kaldı kadın, ruhunu aldı sonrası bir …..
toprak kaldı kül kaldı, taşların çığlığı daim … tümülüs oldu her şey vücudunu kullanan bulut

cebinde parası; desenli, yapış yapış ipeksi gömleği, iktidarımsı… altından, tepsiler, tepeler

kudüs yahudi bazısı hristiyan ortadoğu bildiğiniz gibi ! bir ara haçlılar da girdi

neler çalındı neler gitti gelmedi … neler kaldı
pazar yeri cıvıl cıvıl; kadın vitrinde, _ceketini giymiş bir ağaç önünde !

ve kafesler ve hergeleler, kertenkeleler; hepten sürüngenler oysa omurga dikleşiyordu

uzaktan sesler havlamalar karışıyor birbirine piramit güçleniyor, büyümede

ölüp gittiler yapıcısı, taşçısı, kölesi, kleopatrası, roması, en ‘ leri kaldı aşılamayan

tapınak, ziggurat hep en ‘ li.. brueghel in kalbini deldi … babil çok dilli ve sessiz

kitaplar bazı aygır ve beyefendileri kimi de sülüman ı yazıyor, entrikalar sarayı kadınları

dedikodu olup yükseliyor tüylenmemiş içoğlanı; yeniçeri, harem ve fethi, divan şiirli, mahlaslı.

uçaklar, uydular, gökdelenli binalar bulutları yardı rüzgarı buralarda

papa uzayı gezdirecek lakin dünya düzcüler hep varlarken mars tozu kaplarken otomobili

uzay; bakalım ilk kurşunu kim yiyecek ve ilk komplo ilk ulusların kaderini tayin hakkı ….

umuttu oysa şiir, şiir ağlama duvarı, şiir öbür yanağına tokat, kılıçların gölgesinde cennet

şiir bir kadındı, ilk sözleriydi o nun, hurafeler otağı

kurdu, evrim acımasız ve suç meyveyi yiyene kalmadı
hakimi olamayan bir imparatorluk, gölgeler dolusu

iktidar, merkezi feodal bir durum bir fiil

fiilimsi hep halk oldu vergiyi birileri aldı, şamar tebaaya ve şehzade ibrişim kemende…

tacı alan eğildi, deli ibraam’ ın gözyaşı kaldı, cihanın haritası değişti her cenk bir itüşme ?!

validenin mezarında; akar durmaz, uzar gider… Osmanlı ya çınar ağaçları…..

ne mecnun ne ferhat ne keyhüsrev, kadının tahtı tanrı ileydi

en büyük kavga ve çilesi hazretin. mescidin yan odası, nasıl oturduğunla ilgiliydi etekli mi blujinli mi ?

kadın kervan yolunda zinaydı ve belgeler vardı, lehte aleyhte, iki düve bir tosun etmez idü.

oğulluğunun karısından geldi dipnot; ağzında hurma çok sefere gönderildi zeyd

oturuşu, gülüşü, saçı bilmem neyi idi kitabın; çoktan çıkmıştı evlatlıktan muharebedeyken

ganimet ekonomi ve gereği olarak cihatçılarıyla böyük din idi. diğerleri ise az daha mütena…

hurmalar kızarıyor, şaraplar akıyor oyun oynuyordu yaradan ve tuzaklar kurarken …

roman sayfa sayfa büyüdü tarihe iki üç mesel…
yenildi din kederler içinde; peygamberler ve kadınlar kaldı, kediler hep vardı

tanrı ilk önceleri içerdi , kadın şarkıyı söyledi inceden yenik tüm kıtalarda biri yeni keşfedildiğinde biri yoğidi.

herkesin ağzında şimdi elma omuzlar üstünde bir güzellik, olmadı ki daha hurma

günahla varoldu tanrı, uyruk buna uydu ; de ‘ ki “ biz sizi onlardan üstün kıldık “

kadına kaldı gene temeli beton gibi günah, erkekse bilmem neyin çocuğu, ümmetin alnı gölgede

şimdi her şey başa döndü yeni lügatlar eklendi mütemadii …..

karadelik, yapay zeka bilhassa kadın… dümdüz bir ova akıl boyunca, tarih boyunca, sefer boyunca
yedinci günün pazarı yazdım ben bu şiiri.

Mustafa Cüstan
Kayıt Tarihi : 8.5.2024 00:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!