Vahşi Güzelin Gönül Vahşeti

hiç öpülmemiş tutkuların sınırında değilsin
özlemlerin deniz olup aktı demek
sahilinde arzuların tacirleri gezerken

kırıntıların liman olup yeni yelkenler bekledi
yelkenlere kırıntılarımı yem atamadım ama!
Gönül balıklarına yem oldun
Arzu sularına su oldun
Suların akışına aktın
Beslendiğin tutkuda biraz daha yıkıldın
“sevdanın gölgesine kapıldım tiryakice..”

tenha anların anılmalarında hep enleri bekledin
an be an soludun sevda uçsuzluğumla..
ummaların hep bulutsu hatta bulut ötesiydi
metafizik hisler besledin tutku yolculuğuna
soludukça sevda oldun
sevda öldün
ve yalnız kaldım

bense o enlerle tekledim yüreğinde
önden gelen ekler gibi yeni bir dil ya da aşk bekledin
ben hep beklenen oldum
beklemenin tadını bilmem
ama bilinen tatlara benzemez beklemek
seni eklemek anlara
esen yeni alizelerde alicenap utkuların yanıtı olmak
firar edilmiş sevdaların yörüngesinden çık
gel yüreğimin yengeç dönencesinde
en uzun gecede ışığım ol
takvimler birer birer okunsun yeni tutkumuzun yazılmalarında

ben seni yazdım
alın yazısı yazmış bir kere
varlığın bende unutulmaz akisler oluşturuyor
her gelmenin gelgitlerinde ay yüzün yansıyor
bu gece ayın on dördü
gönlüm seni böldürdü
yarım küre sen
yarım küre tüm hayat
kısaltılmış ömrün son deminde
hep yanımda kal ki
içim içime iç deniz
suların en güzel anındayım
sevmenin en anlatılmazında
anla işte dünyanın en güzel anı