dolunayın düştüğü geceydi
köye geldiğim gün
vahşen turuncu gülümsüyor
köy o mistik sessizliğinde
ve bir orkestra
ağustos böceklerinden..
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
hani şu yurdum insanının duyguları, özlemleri var ya.
HOYRAT VURMUŞ KÖYÜ
HALLER PERİŞAN
Eskiler kalmamış göçüp gitmişler
Yalayıp yaşamı geçip gitmişler
İyi kötü yolu geçip gitmişler
Bir tahtası kalmış sallar perişan
Koca köyde üç beş ihtiyar kalmış
Bentler yıkılmış bükleri sel almış
O koca çınarda birkaç dal kalmış
Çürümüş gövdesi dallar perişan
Bedir ay bacaya bağdaş kurardı
Şavkı vurup yolu beli sarardı
Ayna gibi gökten yıldız yağardı
Yıldızlarda hüzün yeller perişan
......
dedim. yüreğinize sağlık
O cızı sesleri yok mu? İnsanın beynini delen! işte beynimin delinmesini arzuluyorum,o cızı sesleriyle!
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta