İyi ki yıldızsın göğümüzde
Her tan vakti sen doğsaydın
Yüzünden dökülen ateşlerle
Ne derya kalırdı ne umman
Güneş olsaydın
Benim “ o zaman “ gördüğüm
O değildi
İplik iplik eğirip ördüğüm
O değildi
Merakım benim sendin
Hayat,ölüm, zaman
Desen ne çıkar ki
Söz bilirim ben
Diyebilmek gerek
Öz bilirim ben
Alemin sırrını
Ederken seyran
Gel, bahçenden bir kucak
Çiçek getir, gül getir
Kucağın kadar sıcak
Dopdolu gönül getir
Dersen tütsün bu ocak
Aşinayım nar suyuna
Üzüm suyunu neyleyim
Aşk kumarı çevirmişim
Yarsız oyunu neyleyim
Bütün alem kâr hanemdir
Yenemem öfkemi bu vakit
Hırslanırım başım ağrır
Bir an ki bu… yerinde,sabit
Sevgili yarım bir tebessümle
Tüm anları huzuruna çağırır
Kupkuru, çatlak; ıslaklık arzusuyla kavruk
Bir toprağa bırakıldığından bu yana
Mütereddit, titrek sürünmelerle akıyor su
Su ile toprağın ilk karıştığı gündeki gibi
Taze ve nefis bir balçık kokusu …..
Bir iki duvar bir iki perde
Senin olduğun her yerde
İşte hayat, işte ölüm, zaman, mekan
Eser bende ben eserde
Besteler özleyen yaralı ruhum
Şimdi susuş mevsimi
Ses istemem
Şarkıların senin olsun
Kes istemem
Beni bana bırakıp git
Heveslenme sevdaya
Ah işte yine...
Çıngırak sesleri yine
İçimdeki yılanın
Panzehir ötelerde bir yerde
Takati kesildi canın
Üstad'tır,Ustadır,Kalemi insanlığın ufkuna insani duyguları nakşeder güzelliktedir,Kısaca hakkıyla Şairdir.
saygı ve hörmet bizden Şairin Şahsına ve Onu okuyanlara