Derin bir iç çekişte üzüntünün kokuları dolar sanki içime
Oy...özlemimi dağların ağdalı yalnızlıklarında büyüttüğüm
Tane tane geleceksin avuçlarıma
Kokunla,tadınla ve de yumuşamış sertliğinle
Kırılacak kabuğun ve...
Yağlı yalnızlığın dolduracak dilimin kırmızılığını.
Sen hiç bir şey yapmadın mı sanıyorsun
Bu akan kan harici vücudumda,kafam yalnız hariç
Kovmadınmı tekrar tekrar,ben yalvarmadım diye
On yıllık gece ağlamalarım yaşsız,başsız...yalnız
Hergün üzüntünün dumanını çektim gözlerime sensiz.
Üzüntüyü çeker nihat bağını sen sorma
Üzüntüsü yaprağın üzümden ayrılmak değil
Güz zamanındaki düşmeler değil...üzüldüğüm
Yazımın en güzel zamanında,sen ballı yalnızlığında
Sonunda...
Sen şarap oldun tadını bilmediğim
Ben bir pirince muhtaç...
Savruk bir yaprak olduğuma üzgünüm.
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta