Sana sığınırım Rabbim,
Gelecek için üzüntü çekmekten,
Geçmişe kederlenmekten,
Tembellikten,
Cimrilikten,
Acizlikten,
Korkaklıktan,
..
Eşini kaybetmiş,
Ağlıyordu Ali...
Yüzü çizgi çizgi,
Biraz bozuktu morali...
Göğsüne yaslanmış,
İki çocuk...
..
Çiçekler en fazla, dalında güzel
Kokulu sümbüller, vazoda güzel
Bir küçük karanfil, yakada güzel
Güller de aşığın, elinde güzel…
Sevilmek en fazla, sevince güzel
Mutluluk vuslata, erince güzel
..
dertlimisin,tasada mı
üzgünmüsün,yasta mı
tek başına ayazda mı
kur çadırın dostluk üstüne
zenginmisin,varlıkta mı
başın dik,alnın açık
..
Üzüntü lacivert sestir aklımda yer etmiş
mühürlenmiş donmuş onüç emir
kristal bir ses parçalanmış gitmiş aklımdan
sanki lacivert müzik
artık sanatım mırıldandıgım buzul parçaları gibi nemli
kırılıp düşüyor zaman parçacıkları
usul usul yaklaşıyor kutuplar.
..
Belki son dönüşümdür sana
Son sefer bu limandan belki de
Aşkıma karşılık vermeyeceksin yine
Ama ben son defa yol alıyorum
İstesen de istemesen de
Engin bir okyanus gibi büyüktür sevdam
Rıhtımına demir atmak çizdiğim rotam
..
Selam olsun Sevgililer Sevgilisine….
Bismillahirrahmanirrahim.
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Resulullah! Esselâtü vesselâmü aleyke ya Habibullah!
Esselâtü vesselâmü aleyke ya Seyyide’l-evvelîne ve’l-âhirin, veselâmün ale’l-mürselîn.
..
Gül yüzünü gördüm ışıdı dünyam
Görmeyiz inşallah ne keder ne gam
Bir güzel mutluluk bizede Mevlam
Verecek güzelim beklede gör bak.
Sırayla bitecek gamlı günlerin
O kırık gönlüne tatlı dillerim
..
Şansım nerelerdesin hep kaçıyorsun benden,
Haykırıyor yüreğim bu haksızlıklar neden.
Sordum kendime her gün cevapsız bu soruyu,
Gece karanlığında düşündüm bu konuyu.
Bir nur gibi parladı mutluluk yıldızları,
O yıldızlar renk verdi kovdu haksızlıkları.
..
Birini seven midir yoksa sevilen
Hayallerine kavuşana ne demeli
Yada yediği kuru ekmeğe şükreden
Yoksa bir aldatmaca mı şu kısa ömürde!
Zulüm yapanda mutlu kendi içinde
Ters gelsede iyi insan portresine
..
Askerime kurşun sıkan eller kırılsın
Ülkemden taaaa uzaklara atılsın
Kurşun sıkarken parçalara ayrılsın
Mezarda üzerine tonlarca toprak yığılsın
İplere teker teker dizilip asılsın
Bağırlarına ben hainim diye yazılsın
..
Hayat güzel,yaşamak gerek.
Emek verilen işi,inanmak başarmak gerek.
Rahatça yaşamak için,zorlukları aşmak gerek.
Şikayet etmeden soruna bir çözüm bulmak gerek.
Eskiyi unutmak bir ders çıkarmak gerek.
Yeniyi umutla doya doya yaşamak gerek.
..
Yakma yüreğimi; sen içindesin,
Yanan sen olursun o yansa bile.
Kalbimin bir hayli derinindesin,
Yanarsam yanarsın inan benimle.
Ruhum nasıl olmuş ruhunla özdeş,
Sana da, bana da hep ayni güneş,
..
Gel otur yanıma da diyeceklerimi bir bir dinle.
Bir iki kelamım olacak sana dilim döndüğünce…
Göt kıvırmadan dinle beni kötü konuşuyor sanma…
Akıl vermek değil, nasihat koyalım bunun adına…
Selam verdiğin arkadaşını, dostunu iyi tanı.
Hemen siktiret dokunacaksa azda olsa zararı.
..
Sundurmalı evinizde oturmuş dışarıyı seyrediyordun
Arada bir gülüyor el sallıyordun oyun oynayan çocuklara
Bazende ağlarken görüyordum pencerenin kenarında
Aylarca öylece duruyor hiç dışarıda çıkmıyordun..
Çilli bir yüzün kızıl saçların ve al yanakların vardı
Yay misali kaşların kuğu gibi boynun ince dudaklarınla
..
AŞKI BİRLİKTE YAŞAMAK..
Hakan KURTARAN
Neden bu kadar üzüntü, neden bu kahır,
Takma aklına bunları biraz daha eyle sabır.
Kader yaşamda herzaman zikzaklı bir yol çizer,
..
Yokuşu çıkarken gülermiş bilge.
İnerken bir üzüntü, gözyaşı alabildiğine,
Sormuşlar sebebi nedir diye bilgeye,
Bilge durmuş, sorana bakmış derince,
Anlatsam anlar mı acaba diyeceğimi,
Anlatmış bildiğince hayat felsefesini,
Demiş yokuşu çıkarken düşünürüm vardır inişi,
..
Otuz sene dile kolay, bir yastığı paylaştık,
Nice badireler atlattık, mutluluğa ulaştık.
Son bir sene içinde kader ağlarını ördü,
Bunca insan içinde TÜMÖR seni mi gördü?
..
Kızım Esra;
Gözlerindeki o nemli buğular
İçime bir sıkıntı verir, hüzünle derinden yaralar
Her yüzüne baktığımda dolar gözlerim
Ne olur artık o gülen gözlerini göster
Hayat bu bazen çekilmez olur
..
Bu akşam eve dönerken bir virajda devrilmiş çok güzel bir araba gördüm. Hayallerimin hep bir kenarında olan cinstendi. Spor ve iyi donanımlıydı. Ve eve giderken hep o arabanın sürücüsünü düşündüm. O da gerçekten üzülmüştür öyle güzel bir arabayı kaybettiği için ancak acaba o arabayı kaybetmek istemiş miydi? Yada bu sabah evden çıkarken bu gün kaza yapacağı, hem de ortada hiçbir şey yokken arabasını devireceği aklına gelmiş miydi? Yol boyunca hep o adamı düşündüm.
Eve geldim neticede. Her zamankinden bir durak önce inmiştim otobüsten güzel ve oldukça ışıklı bir günde bahar havasını solumak güzel olur diye düşünmüştüm ancak gördüklerim bana verdiği üzüntü ve telaş bir ehliyet sahibi olmam kadar hayatımda istem dışı bazı devrikliklerin olmasından dolayı da beni etkilemişti.
Her zamanki gibi bir yemek yedim. Karnım doydu. Ağzımda güzel tatlar, karnımda ise yoğurt ve limonlu salataya bağladığım sesler vardı. Ancak o adam acaba bu gün en sevdiği yemekleri yeseydi nasıl bir tat alacaktı. Acaba bu gün eve geldiğinde evindekiler olaydan habersiz ona güzel bir sürpriz yapsalardı veya yapmışlarsa adam bunu nasıl karşılardı.
Ve nihayet beni bütün günlerin sonuna kadar bekleyen, geceleri gelmediğimde beni aldatmayan belki de hayatımda bana karşı hiç yanlış davranmayan yatağıma girdim. Uykusuzluk yine erkenden çilingir sofrasını kurmuş, o sofraya yakışan şarkılar söyleyemeye başlamıştı. Hiç yapmadığım bir şey yaptım. Annem bana yatarken sigara içmememi söylerdi hep ve ben yatarken sigara içiyordum. Çok anlık bir hareketle sigaramı söndürdüm ve doğruldu. Aklım kontrolüm dışında kendimi sorgulamaya başladı. Değişik kodlar, değişik frekanslarda dalgalar ve değişik gerilimlerle akımlar beynimde gezerken kendi kendimi durdurdum. Uzun zamandır bir türlü beceremediğim birşeyi yapmıştım. Ve kendimi sevgisiz bir hayata alıştırmıştım. Ve eve gelirken gördüğüm devrik araba ile devirdiğim sevgi yanım küllerini silkmişti ve içinde derinde de olsa bir ateşin varlığını göstermek ister gibiydi. Ama ben beni hem vareden hem de sıkıntılarımı oluşturan sevgiden daha doğrusu insana olan sevgiden artık çok uzaktım. Yazılmış sayfalarca yazıyı yakmış; söylenmiş anlarca-anılarca-sözü unutmuş ve yaşadığım bütün öpüşlerin, bütün anlamlı bakışların, hayat verdiği söylenilen bütün gülüşlerin birer hayal hatta yalan olduğuna güdülemiştim kendim. Ben kendi arabamı devirmek için çıkmıştım sokağa aylar önce ve haftalarca devirmek için uğraşmıştım.
..