ÜZÜNTÜ ŞİİRLERİ

ÜZÜNTÜ ŞİİRLERİ

Hüseyin Zarar

Bende bir insanım sevemezmiyim
Bağladın kendine ben kölenmiyim
Hep ağlatıyorsun gülemezmiyim
Esir ettin beni ben kölenmiyim

Dünyaya geleli gülmedi yüzüm
Üzüntü kederden sevmedi özüm
..

Devamını Oku
Ertuğrul Şakar

Güz yüzlüm
Hayatım

Yeşermiş baharlardan
Sararmış baharlara

Kahve gözlüm
..

Devamını Oku
Harun Yöndem

Üzüntü düğümlendi yürekte
Gece de geceydi, gündüz de.
Ne tünelin ucu aydınlıktı,
Ne yolun başı.
Bitmez tükenmez ruh burkuntusu,
Kavruk bir iç sıkıntısı…

..

Devamını Oku
Nihat Çelik

bugün ayrılmak için buluşuyoruz demek seninle
seni son defa göreceğim için bir üzüntü var bende
ayrılık varmış seninle hemde böyle güzel bir günde
beni neden sevmedin bilmiyorum ama canın sağolsun

git öyle uzaklara gitki seni görmesin yaşlı gözüm
hissetmesin kalbim senin bana yakın olduğunu
..

Devamını Oku
Münevver Düver

Değmezmişsin

Değmezmişsin bunca aşkıma
Değmezmişsin bunca emeklerime
Değmezmişsin yollarını bekleyişime
Değmezmişsin senin için çarpan kalbime

..

Devamını Oku
Ali Ziya Çamur

Geçmişten bu yana, insanın insana bakışında gözleri perdeleyen iki olumsuzluktan söz edebiliriz: aşağılama ve yüceltme... İlk bakışta birbirine karşıt izlenimi uyandırsa da aslında ikisi de aynı kapıya çıkar. Olaylara ve durumlara tek pencereden at gözlüğüyle bakmak. Tek yönlü duymak, düşünmek, anlamak...

Olay ve durumlara, kişilere tek yönlü bakmak, yadsımayı da birlikte getiren bir olgudur. Bireyde var olmayan bir yüceliği varmış gibi göstermek ya da var olan bir üstünlüğü, erdemi yokmuş gibi göstermek. İkisi de doğru ve gerçek caddesinden uzaklaşarak yadsımanın çıkmaz sokağına çıkar.

Her iki tutuma da sinmiş bulunan öznelci idealizm, yapılan değerlendirmeleri bir ölçüt olarak alma olanağımızı yok ediyor. Bu durumda daha gerçekçi sonuçlara çıkarmamıza yarayacak yöntemler içeren farklı bir bakış edinmek zorundayız. Kısaca “eleştirel bakış” diyebileceğimiz bir yaklaşımla olaylara, durumlara ve kişilere daha gerçekçi ve doğru yönden yaklaşabiliriz.

Bugün kime sorsak, bize yaşamın her alanında “eleştirel bakış” eksikliğinden yakınacaktır. Ne var ki, yakınmakla sorunlar çözülmüyor. Yakınanlar da içinde olmak üzere “eleştiri”yi ucu sivriltilmiş bir kargı ya da sırt sıvazlarken kaşağı olarak kullananlar hâlâ çoğunluktadır. İyi niyetler, günlük yaşamın hay huyu içinde çürüyüp dağılıyor. Kişisel çıkar beklentileri, cemaat örgütlenmeleri, kişisel düşmanlıklar, çekememezlikler... özlenen “eleştirel bakış”ın neden hâlâ çok uzağında durduğumuzu açıklar sanırım. Çünkü eleştirenin duygu ve düşüncelerini bağlayan grupsal zincirler, gerçeğe giden yolda yürümesini engellemektedir.
..

Devamını Oku
Kemal Çakır

Baharı seninle yaşadım ömrümce ben
Bin yıl sevilmeye layıksın bunu bilsen
Gitme Cennete eğer bensiz gideceksen
Gelirim seninle Cehenneme de gitsen.

Bir rüya aleminde yaşattın ömrümce
Bütün dünyam değişiyor inan gülünce
..

Devamını Oku
Alper Kürük

Tranvay rayından çıkar
Tren rayından çıkar
İçindekilerde bir telaş
Dışardakilerde bir telaş,
Hep korku ve üzüntü.
Bir kız yoldan çıkar
İçindeki şeytan sevinir
..

Devamını Oku
İsmail Recep Nur

Ben küskünüm inanki sana değil kaderime,
Benle hiç barışmayıp,hiç gülmeyen talihe,
Küssemde darılsamda hak emridir nafile,
Ağlarım kalbimden,göz yaşlarım benzer gizli sele

Bilirim ne yapsam boş,her üzüntü nafile,
Geç gelen ilaçmışsın,yara dönmüş kangrene,
..

Devamını Oku
Abdülkadir Karaca

Kemanlar ağıraksak çalıyor
Kemancı da yorgun
Kara düzen çalınan sazların aşkıdır bu
Opera binasında ayağı çarıklı bir şarklı gibi garip
Onurlu ama mekan konseptine uygunsuz düşen
Garp icadı enstrümanların hep nota kaçırarak çalmaya çalıştığı
Senin benim ve ülkemin biten her aşkının
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Yeni bir şey değil bu.Asırlardır içimde yer eden bir yaranın biraz Picasso biraz Goethe, biraz Mozart ve biraz da Sezar tarzı kan akışı bu.Sanki içimde bir şehir var ve caddelerinde fahişeler günü kurtarmanın telaşıyla gururlarını ayak altında ezdirmekte.Şehrin en kalabalık meydanında ise çiçeklerin yaprakları gecenin ayazına çiy düşürmekte, üzülmekte.
Yeni bir şey değil bu.Öyle bir üzüntü ki yüzyıllardır her yüreğin içinde birikmiş sıkıntılar damla damla yüreğime akmakta.Ve her insandan aldığım bunca mirasa rağmen herkes beni yalnız bırakmakta.Kimse bana dönüp bakmamakta.Gözlerini benden kaçırmakta.Ah insanlar rengin, şeklin, sesin içinde bir defa değil belki bin defa nasıl da unutulduğumu görememekte.
Sadece bir piramidin dibinde Akineton’un ölümünden geride kalan sonsuzluğu ve susuzluğu izlemekte.Mısır, Filistin, Mezopotamya tüm insanlığın çilesini bilmekte.Dünyanın acıyla yoğrulmuş her coğrafyasında bana ait gül bitmekte.
Neden insanlar asırlardır bunca savaşmasına rağmen ve neden bunca kan dökmesine rağmen bir başkasını anlamaya çalışmamakta.Dünyanın her neresinde susturulmuş bir insan varsa, orada ben varım; çünkü ben asırlardır yalnızım.
Bir dünya ki bana ezelden ebede bir insanlık mirası bırakmakta.Tüm insanlığın sesini, rengini, şeklini yüreğime sığdırmakta.Dünyanın her neresinde aç, susuz, yalnız bir insan varsa, yüreğim orada atmakta.Ah içim sızlamakta.
Ben duygularında kalabalık, bedeniyle yalnız iken hep içim parçalanmakta.Bir zenci çocuğun boyun büküşünde gözlerim tenimin rengiyle utanmakta.
Dünyanın her yerinde her insan bir başkasına ait bir sırrı kendi içinde saklarken, neden yüreğindekileri o kişilere açmamakta.Neden insanlar kendi sakatlıklarını başkalarının üzerinde görmekten kaçınmakta.
..

Devamını Oku
Herdem Ankara

AŞK NE Mİ?

Bir sevda masalı
Rüyalar ülkesi
Derdin ta kendisi
Aşık olmak mı
Sevmek mi
..

Devamını Oku
Ozan Efe

babasız bayramları
kutladık bilirim dost
yürekte burgaamları
katladık bilirim dost

bayram gelir oklanır
kimbilir kaç yoklanır
..

Devamını Oku
Ozan Umut Suci

Nerde gördü isem ben ben diyeni
Toplumda dağılma bozuntu gördüm.
Başa taç ederim bir taş koyanı.
İnkar edenlerde üzüntü gördüm.

Kötü razı olmaz iyi demeyi.
Muhakak her işin vardır emeyi.
..

Devamını Oku
İbrahim Günaydın

Ruh halim...
Belki insicam ederim ötekilerle
Belki de infisal ederek ayrılırım...
Bazen içim inşikak eder ve inficar esnasında kaybolurum, ittisal ederek ötelere.
Bazen ruhum insanlarla ictima ister,onlarla meclislerde iştirak etmek ve muhabbeti onlarla inkiza etmek...
Bazen inkisar eder gönlüm dehşet içinde kalarak; yaşanılanları istima' ederek...
Bazen Onun infirakıyla içimde bi izdiham oluşuverir insanlarla, bilinmeyen o kuytu köşemde...
..

Devamını Oku
Mehmet Ali Şahin

Çağlayan şu aşkını yudum yudum içeyim
Her kadehin sonunda ben kendimden geçeyim
Ne olur müsaade et gerdanını açayım
Zülüflerin elimle sağa sola saçayım.

Nasıl oldu bilmedim, aşkın belimi büktü
Çile, keder, üzüntü saçlarımı da döktü
..

Devamını Oku
Nursen Ateş

mutluluk,
ve
acı,
ikiz kardeş gibi..
birinin ardından,
koşuyor hemen diğeri,
çekilen onca üzüntü,
..

Devamını Oku
Hayrettin Taylan

Zıkkım Bile Tatlı Gidişinden

Yaşadıklarımızın kötü gölgesinde zakkum ağacı
Bu ağacı kesip atmak geliyor çoğu kez
Oysa zakkum ağacı
Her zıkkıma ilaç
İlacın ilçelerinde bile yan etkileri var
..

Devamını Oku
Yusuf Kemal Çetin

Bir kadına hayır demek,
Gecenin soğuk yalnızlığı kadar zor ve acıdır bilirim.
Bir kadına dokunma demek,
Yağmurların masumluğunu silmek kadar hüzün ve ağlayıştır.

Bir kadına sevme demek,
Çiçeğin dalını koparmak kadar üzüntü ve solgunluktur görürüm.
..

Devamını Oku
Taştan Çıralar

Sevdasına yenik ilk son değilsin
Sevgi tatmamışsa bilemez gülüm
Üzüntü çekersin hiç şen değilsin
Kurt kuzuya yaşam dilemez gülüm

Bir ilaç bulsam da gönderebilsem
Gideni geriye döndürebilsem
..

Devamını Oku