Uzun zaman oldu, özellikle kötü bir dönemi atlattıktan sonra. Hala aynıyım, sadece zamirler ve mekanlar değişti. Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi geliyor. Geldiği gibi de yaşanıyor. İnsan durup, geriye bakınca neler yaşadığını kolayca yorumlayabiliyor. Ama o anda, o anın içinde bu işlem anlamı kopuk bir düşünüş oluyor. Belki de hayatın en büyük şakası budur. Değiştiremeyeceğin şeyleri delicesine tanrıyı oynamak. Bu gibi duygular, tatilde veya yolculukta yüzeye çıkıyor, kurtarılmayı bekliyor. Kurtarılmak istenen geçmiş sen ise herhangi bir yardım çağrısını göz arda ediyor. Tanrı; insanlık için geçmişte kaldı. Geleceğin tanrısı olmadığına göre şu anda olan tanrıyı da umursamıyoruz. Belkinin ötesine gidemediğin zamanlarda ise benim gibiler kendini yazıya veriyor. Şu an tatildeyim. Daha doğrusu tatilin bitimine doğru yürüyorum. Fazla bir şey yapmadım kendimi etkileyecek. Sevgilim vardı, ayrıldık. Düşününce gerçekten fazla bir şeyler yaşamış gibi gelirken, elle tutulur bir şey yok. Daha önce yazdığım gibi kitap yazmaya başlayacaktım. Başladım, yaklaşık 20 sayfası duruyor. Gerisi? Gerisini bilmiyorum. Belki de yazı yazma gibi bir yeteneğim yok, sadece romantikliğe kapıldım. Kendimi tanımazken, insanlara nasıl beylik laflar sıralarım ki? Kafamdaki fikir avuntularıyla dolaşıyorum, öyle böyle. Ne olacak ben de bilmiyorum. En iyisi, en iyisini düşünmek. Düşünme paradoxunun kutusunu açmak. Tek ben anladığıma göre, anlamadım. Son durumlar böyle. Kız arkadaşımı çok özledim. Kendimi çok özledim. Aslında hiçbir şeyi özlemedim. Özlemeyi özledim. Ekleyeceğim fazla bir şey yok. İyi geceler, tabii böyle bir şey mümkünse.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta