Uzun Nefesli Bir Koşu Şiiri - İdris Yılmaz

İdris Yılmaz
125

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Uzun Nefesli Bir Koşu

I.
Ümit yalnız gelir aşk yokken
bir rüzgar gibi savurup geçer
tutmasını bilene arzu olur adı iki kişilik
sevgi ile ısıtıldığında yeşeren bir ağaç büyütür
gözlerden uzak kuytu köşede
yeşil yapraklarına istekler yazılır
saklanır çocuklar gövdesine gizlice.
II.
Hep bilinen kelimeler kullanıyor dilim
belli ki sır tutmayı bilmediğinden olacak
kendini ele verecek işaretler dökmek istemiyor
olduğunca çıplak meydanın tam orta yerinde
herkesin gözü önünde kimsenin dikkatini çekmeden
sade ve yalın cümlelerin ardına saklanmak belki zordu aslında
ketum sırlar içeren bin bir renkli deyişlerin kalesine sığınmaktan.
Kadim bir isim beğeniyorum kendime ilkin
taş mezarlardaki lahitler gibi
içine kapanık
tozlu
dudak değmemiş
kulak işitmemiş pek
ilgi çeksin ve tanınsın varlığım diye.
Günlerce konuşmaktansa günlerce konuşulacak cümleler kurguluyorum
noktası önünde virgülü sonunda
nereden başlayıp nerede bittiği belli olmayan bol ünlemli
-ki cazibesi olsun az biraz insanları kışkırtacak denli-
aşkı ve kini harmanlayarak tezatlar içeren
uğultulu bir uçurumun kenarında zevkle ama ürperterek dolaştıran.
III.
Gündüzün rahatlığına karşılık gecenin çekiciliği nedendir
insanlar niçin hep aşinası olduğu yüzleri geçip
tanımadıklarına sevdalanırlar
ya da çok kafa patlatıp dertleri günden güne biriktirirken
sevinçleri günübirlik tüketmeyi sevmemiz
düşmanlarımıza gülümserken dostlarımızı hoyratça harcamamız
akıl işi değilse bizi nasıl çepeçevre kuşatıyor
toz bulutu gibi hayatın debdebesi içinde
en çok tüketmeyi sevdiğimiz en çok değer verdiğimiz ise
ya baştan sona yalan ya da alabildiğine savurgan değil miyiz?
İhanetle anılan siyah neden ağırdır renkler içerisinde
aşka yakıştırılan kırmızı tehlikenin büyüklüğünü haber vermek için midir
insanlar neden en çokta beyaz yanlarını kirletmeyi severler
ve bu yüzden mi melekler günahın dayanılmaz cazibesine tutunmadığı için uçarlar!
IV.
Zor zamanlar gelmeden önce dostlarımı tanımak için
Yusuf’un gömlekleri içinden
yırtık olanı seçişimin sebebi vardı
kanlı olanı seçseydim insanlar bana acıyabilirlerdi
ama ben güvenebilecek kadar kendime emin olduğumdan
tehlikeli olanı tercih ettim
bilmeli dost düşman
onurumu ve iffetimi sahiplenip korumak için
başkalarının düşündüğü
ama söyleyemediği şeyleri biriktirdiğimi
ve en tehlikeli zamanlarda etrafıma saçıp koşturarak
yüreğini çatlatmak için korkunun
inadına yokuşlara sardırdığımda görüyorum
yaban ve ıssız olan değil
aşina ve sessiz olanlar ürküntü veriyor daha çok.
V.
Gariptir ki, bir insan neyden kaçıyorsa
en çokta onu arzuluyordur
ama aradaki engellerden
savaşmak zorundadır ulaşamadığına
ve yine en sık neyi yineliyorsa en çok ona uzaktır
ki çektiği noksanlığı söz ile doldurabilsin
Fakat unutulan bir şey var bu arada
aşkın savaşı sır ile olmalı
ne düşman akla
ne sevgili dile düşmemelidir.
IV.
Yeni şeyler öğrendikçe kendimden uzaklaştığımın farkındayım
saf ve bakir duygularla kalmak için
yaban ve yalnız delişmen taraflarımı gömüyorum toprağa
sevdiklerimin yanına yani
ama en güzel sır tutucunun dili olmayan mı
yoksa kalbi olmayan mı olduğu hakkında karasızım
IIV.
Kalbi dolu olanın aklı da dolu oluyorsa
kalbinde Leyla olanın aklında Mevla olmaz.
IIIV.
Hayatta insana en çok zevk veren şey acı değil ise
aşk neden ayrılıklar üzerine kurulmuştur.

İdris Yılmaz
Kayıt Tarihi : 31.1.2022 00:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İdris Yılmaz