Saat 8:30, günün ilk ışıkları,
Durağın köşesinde ayakta paltosu ile.
9:15'e doğru geliyor arabası,
İlk adım, sonra ufak bir basamak.
Sağdan beşinci koltuk,
Uzanıyor köşesine, kapıyor gözlerini.
9:45'te iniyor arabasından,
Köşedeki fabrikaya doğru gidiyor ayakları.
İçeri giriyor, sağdan ilk kapıdan,
Soldaki koridorun sonu.
Odasını açıyor nasır tutmuş elleriyle,
Paltosunu astı askısına, çekti sandalyesini.
Önündeki kağıtlarda işi,
Devreler, şemalar, ufak kartlar.
Başladı durmaksızın,
Önce saniyeler, sonra dakikalar, sonra saatler geçti.
Masasını toparladı, iki tıklattı mause'dan,
Eline bir kalem ve kağıt, yazdı, çizdi, karaladı hesapladı tek tek.
En altta birkaç rakam -400,
Elini kel saçlarına götürdü, biraz kaşıdı, biraz daha.
Kalktı ayağa, giydi ceketini,
Kravatını düzeltti. Açtı kapısını, sağa doğru en sondan sola,
Sağdaki kapıyı açtı, önce sağ sonra sol ayak,
Tek tek çıktı basamakları.
Çift sürgülü bir kapı, sekreteri görünce, sağdaki ilk kapı,
Çift tık... İçerdeki ses "Gel".
İçeri girdi uzun boylu kel saçlı adam,
"Söyle," diye emretti içerdeki ses.
"İyi akşamlar, mesai var mı patron?"
Kayıt Tarihi : 24.2.2014 19:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!