buna da alışırım ben, yeter ki sen üzülme.
soranlara gitmek diye milyonda bir görülen hastalığa yakalanmıştı derim..
adının küfürlerde anılmasına müsaade etmem,
yürüdüğün yollara kalbimden akan kırmızı kanlar sererim ben,
yeter ki sen kendine hiçbir şeyi dert etme.
ve tüm bunlara alıştığım gibi,
sürekli hüzün sağanağında da ıslanmam beni merak etme…
kalmak diye milyonda sadece bende görünen hastalığa yakalandığımda,
başta huzursuzdum,
uykusuzdum,
mutsuzdum,
sağduyulu davranmam gerektiği yerde,
mükemmel bir şekilde aşk duyuluydum…
kafam otogar gürültüsündeyken gözlerimden akan yolculara bakıp şöyle diyordum:
-öteki tarafa giden tüm yaşlarıma hayırlı yolculuklar...
lütfen! biraz ihanetinin sesini kıs, ezan okunuyor sevgilim.
ve ben şimdi konsere gideceğim.
sen yoksun!
şarkılarını hiç bilmediğim bir adam çıkıp şarkılar söyleyecek,
ben dudaklarımı kıpırdatıp ona eşlik ediyormuş gibi yapacağım.
mutluymuş gibi davranacağım...
ama ben varım!
sen buna da alışırsın dert etme.
mış gibi yapmazsın.
kahkahanı atarsın.
ama bu şiiri okuyunca!
sen bu şiirin altında da kalmazsın merak etme.
zaten altında kalacağın,
bir cehennemi kendine armağan ettin nice seneler önce…
ve allah’tan yalnız şunu dilerim.
karşılaşmayız inşallah bir daha seninle,
öptüğün sağ yanağımdaki acı biraz olsun dindiğinde…
Kayıt Tarihi : 24.2.2013 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)