El ayak çekilip şeb-i uzlete varınca vakit
Boşalır sokaklar,kesilir sesler, cihan olur rakîd
Şahlanır rüzgar,hırçınlanır, yalnızlığın hükümdarı gibi münekkîd
Haykırır, ey insanoğlu kapılma cihan-i deryaya olursun abide-i felaket.
Dalınca hâb-ı ebed-i dergahına, kalırsın akl-i vicdan ve de ilm ile başbaşa
Dolar üstüne, yağar hüzn-i müebbet, toprak misali ayaktan başa
Yazılır hâra-i mezara, doğumun ölümün denir ruhuna el- fâtihâ
Gelir diline derûn-i efgân, ama etme figân
Sanma ki tebâh oldu sahip olduğun nâş-i batn
Haykırır bâd-ı leyâlî; ba'sübadelmevt olacaksın ey âdemoğlu insan.
Kayıt Tarihi : 15.12.2010 16:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gündüz kalabalık içinde insan yalnızlığı özler. Akşam sesler kesilip bir başına kalınca kavuşur benlik kendine. Zira hayalden ibaret olan bu dünya kendini iyice hissettirir. O an mutlak yakınlarda bir yerlerde bir can rabbe kavuşur. Ölüm kokusunu hissettirir. Sabah yine yalan dünyaya dönersin. Sokak köşesinde bir evden tabut çıkar. İşte yalnızlığın ölüm gecesinin meyvesidir,bu kavuşma...

ölmeden önce ölmey7i bilenlere için; ölüm, ölümsüzlüğe bilettir..
doğru mu anlamışım sayın PAMUK
kutlarım bu güzel çalışmayı
TÜM YORUMLAR (3)