Uzaktı kentin dili,soyu,sopu
Her şeyi bir muamma idi.
Ben mi yabancılaşıyordum?
Yoksa yoksa küçüklüğümün elimde kalmış eseri mi?
Uzaktı işte o gece yarısı gördüğüm rüyalar,
Sokakğımdaki düş kurduğum
Ahşap evin avlusu.
Ve bahçesindeki çiçekler, her şey uzaktı.
Yabani otların arasında dolaşan tırtıllar;
Gelmek için can atıyordu bu yangın düşler ülkesine,
Bu içi dışı apayrı dünyaya.
Peki bu avaz avaz çığlıklar kimindi şimdi?
Bu yangınların sönmediği,sönmeyeceği dünya kimindi?
Biçare kalmış başların dizleri üzrine çökmüş,
Toprağı karınca misali santim santim gözle gezişi,
Kimindi bunlar şimdi?
Ezelden beri bir hürriyet değil miydi aranan?
Özgürlüğün eli,aklı,yolu mu kirlenmişti?
Evet,sorguluyorum ilk benden başlayarak;
Evet,dünya üzrinde yürüyen düşler ülkesini arayarak sorguluyorum.
Ama henüz bir adalet bulamamışlığın can acısı ile,
Her gece koyun koyuna uyumak mı?
Hiç sormayın,pek uzak iki yabancıyız.
İkimizinde eli,dili,aklı zincire vurulmuş.
Tek ortak noktamız bu.
Tabii şimdilik demekte vardı! ..
Kayıt Tarihi : 22.7.2013 07:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!