her şeyi bırak bir kez olsun yüzüme bak
seyreyle kıyamet öykülerimin sensizliğini
son kozunu oynayan akşam üzerinin sarhoşluğudur her aşk
ve ölüm panayırları kurulur her dem her haziran sen günceme
menzilsiz yoldayım heybemde gözlerin yok
testimde sensizliğimin cehennem üşümüşlüğü
göremezsin özlü bir elvedadır son kozum gidişlerine
aylardan nedense hep haziran
haziransa nedense hep sen
sense hep ben
bense hep aşk
aşksa …
karmaşanın ortasında geldim kendime uzaklığınla sımsıkı
giderken haber etmeyeceğim kimseye incinmesin o acı aldanma
yaz çocukluk ayıdır alnını taş gibi bir yastığa yaslayan
yaz yalnızlığının en güzel en eski bahçesidir bahara asla kanma...
kaskatı bir ihanetti güneş ışığında saçlarını okşayamamak
günlerden bir gün söylencelerini toptan reddeder gibi
ve ağlamak karanlığın düğününde
çil çil yıldızlar dökerek pişman gözlerimden
mecburi doğal ve içten konfetiler gibi
karanlığın gölgelerle dansına
sanki bütün yalnızlıklar geceyle nikahlı
bu sefer ölüm doğacak
ben öleceğim...
Kayıt Tarihi : 24.5.2011 01:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!