Uzakların İçinde
Ben,
her gece göğe baktığımda
yıldızların sana giden yolu işaret ettiğini sanıyorum,
ama onlar gerçekte donmuş gözyaşları —
zamandan düşen cam kırıkları gibi karanlığa saplanıyorlar.
Aramızda kilometrelerce mesafe var,
mesafe dediğin, yeryüzüne çizilmiş ince bir yara izidir,
ruh ise harita tanımaz,
yolunu kendi hayaliyle çizer.
Senin nefesin,
benim ciğerlerime değen görünmez bir rüzgâr,
benim kalbimse senin sessizliğine yaslanmış derin bir kuyu.
İçimde yaralar — denize atılmış paslı çiviler gibi,
hatırladıkça batıyorlar,
ama senin adını fısıldayınca
o çiviler çiçeğe dönüşüyor,
pasından kanat çıkarıyor.
Böyle yaşıyorum seni: acıdan doğan merhametle,
kapanmayan yaranın içinde açan bir nar çiçeği gibi.
Düşünüyorum bazen: senin olmadığın bir şehir,
susuz bir denizdir,
kıyısı var ama dalgası yok,
tuzu var ama tadı yok.
Ben o denizin ortasında yüzmeye çalışan bir gölgeyim,
her kulaçta senin ismin suya düşüyor,
damla damla çoğalıyor —
adınla yapılan her tekrar,
beni kıyıya biraz daha yaklaştırıyor.
Sana dair her şey,
içimde gizlenmiş bir kapıdır aslında,
her kapıyı araladığımda sen çıkıyorsun karşıma.
Bir harf bile,
saçlarının kıvrımı kadar gizemli geliyor.
Kalemimden düşen her nokta,
senin gözbebeklerine benziyor,
cümleler bir araya geldikçe,
senin suretin şekil alıyor.
Bil ki,
seni hiç görmemiş olabilirim,
ama seni gören bütün ışıklar
bana suretini taşıdı,
ay alnına değdiğinde benim ellerim ısındı,
gece saçlarına dolandığında odam senin kokunla doldu.
Uzaklardan taşan bu acı sözcüklere sığmaz,
ama içime sızar,
yaralarıma merhem bulamadım —
sadece senin hayalin yetti.
Çünkü kilometrelerce uzaktan tanışan yaralar
şiirlerle sarılırmış,
ve ben,
bu sarılışta
seni hep yeniden bulurum.
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 21.9.2025 02:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!