Uzak Durdum Söylenmemiş Sözlerden

Uzak durdum söylenmemiş sözlerden,
Gün doğumu acınası sözlerini bekledim,
Gözlerinde sıcacık bir gün parıldayan aşkın,
Ellerinde geceden bir yıldız ziyafeti.

Saçında kıl olmayan bir rüzgar,
Beni ilgisizlik içinde yok ediyor,
Gözlerin bahar neşesi,
Renk, doğanın güzelliğidir,
Baktıkça büyütüyorsun hem seni hem de umutlarını.

Avuçlarımda bir avuç güneş topu,
Işıldayan saçlara renk veren sarının sıcağından,
Perçem gecelerime perde olur,
Kokusu menekşe, deniz zambağı,
Çektikçe daha derine çekiyor.

Üç noktanın sabırsız, sancılı bir bekleyişi,
Söylenecek sözlerde.

Kayboluyorum, geceyi müjdeliyen,
Karanlığa anlam ve ışık katan,
İki noktalı ve tek çekimli halelerde,
Pürüzsüz bir denizdir tenin,
Beyaz köpüklerde yüzüyor.

Sen bir şiir perisisin,
Tuvale yansıyan senin resmindir,
Aşkımızı gören herkesin kendini gördüğü söylenir,
Her resmi, her heceyi boyuyorum,
Yokluğun baldıran şerbeti gibi içerim seni.

Gitmek istediğinde uykunun ağırlığı,
Gözlerim yaşarırken sen gecenin cazibesisin.
Göz kapaklarım kapanır,
Bir demir güzelliğe iki kol,
Kapatırım, isabet saatinde gitmeyeni.

Manastır İncili olan han üzerime çöker,
Çin seddi,
Han'ın oğlu olacağım,
Gecenin sızlayan acısı tarafından fethedilen.

Ateşten gözlerin geceler gibi yanıyor,
Bir dağ ateşi yürek gibi yanar,
Alevli teller gibi uzanıyorum,
Yıldızlar yol olur düşler gibi,
Üç noktayı da kaybettim...