Şehrin gelini Kızkulesi, Galata prensi...
İki sevgiliydi onlar iki ayrı kıtada tutsak, birbirlerine yasak. Lanetlenmişti sevdaları, iki aşığın vapurda bir simit ayranı paylaşması kadarken mesafeleri, kavuşmaları imkansızdı. Onların bakışmalarını izlerdi tüm şehir, bazısı hala fesatla bazısı kendi kavuşamadığı sevigilisinin anısıyla.
Seslerini duyurmaya mesafeler engel değildi fakat gündüzleri kalabalığın gürültüsüne inat susarlardı, bu şehrin karmaşası onların aşk sözlerinden nasibini alamadi. Tek dostları beyaz güvercin ömrünü bu aşka adamış, gün boyu gagasında bir parça kağıt aralarında umut dağıtırdı.
Galata, asi ruhlu sevgili ona yazmak yetmedi, en güzel aşk sözlerini kızına fısıldamak isterdi. Gece olup herkes kabuğuna çekilince her şeyi unutup kendilerini ayıran bu şehri bile affederlerdi.
kızıl kızıl dağılıyorsun elimde kalıyor iki nokta
atıp kırmızı bir gül kalbimin tam ortasına
kaçıyorsun mevsimlerden mevsimlere
tahtı çalınmış bir padişahım oysa
kayboluşunu arayan hesapsız yolculuklarda
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta