omuzladığın oldu mu hiç tenha bir vakti
kayan yıldız gibi içine düştün mü gecelerin
ince ve hercai bir karasu inerken kanatlarına
hiç duasını aldığın oldu mu yaralı serçelerin
arı kovanı gibi uğuldadı mı boşalmış kalbin
pencereden doldu mu hiç baykuş ağlamaları
sana geldi mi rengi kaçan o her ne varsa
usulca ölür gibi oldun mu bazı akşamları
yol bitmiş gibi birden bire sabitlendin mi hiç
pırpır ürkütünce çalı dibindeki minyatür aşkı
ahını duymadın mı sen dalından ayrılan gülün
bu kuş encamında kim bilir bu nasıl bir şarkı
bu şiirlerdir gül ve bülbülün aşk mahremi
aşkına inanma sen zılgıt çeken kargaların
genzine kaçar bazen dilin ucundaki türkü
şiir odur ki ölü kalbini bile diriltir insanların
bahçe ağaç arıyor şimdi kuşlar ne yapsın
fide verince kalbin gelip dalına konacak
gerek bu şiir olsun gerekse o olvido
unutuluşların son sayfasında bir anı kalacak
yan giden balıkları izledin mi hiç derya içre
buharlı suların içinde bir damla hayat arar
turkuaz bir dalga dayanır can evin kapısına
gözüne kaçan bir rüyadır o uyuyan bahar
Kayıt Tarihi : 27.12.2024 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*
omuzladığın oldu mu hiç tenha bir vakti
kayan yıldız gibi içine düştün mü gecelerin
ince ve hercai bir karasu inerken kanatlarına
hiç duasını aldığın oldu mu yaralı serçelerin
*
Yine kendine yönelen şair kalbinin sessizliğinden yakınır, oysa ki Yüreğini vızıldayan arı kovanı gibi değil uğuldayan bir arı kovanı gibi ses çıkarmasını ister. Nerde bir hüzünlü insan görse onun acılarını hissetmek ister. Bütün bunları yaşadıysa kendini yaşadı hisseder, kendini var hisseder.
*
arı kovanı gibi uğuldadı mı boşalmış kalbin
pencereden doldu mu hiç baykuş ağlamaları
sana geldi mi rengi kaçan o her ne varsa
usulca ölür gibi oldun mu bazı akşamları
*
Yol bitimi demek bir uykudan uyanmaktır, Bir aşkın maşukunda buluşmaktır. Şair İlhami Bulut Hocamıza göre Gül dalından ayrılırken Neyin kamış tarlasından ayrılması gibidir. Bu ney sesi kim bilir ne kadar dokunaklı nasıl bir türkü, nasıl bir şarkı.
*
yol bitmiş gibi birden bire sabitlendin mi hiç
pırpır ürkütünce çalı dibindeki minyatür aşkı
ahını duymadın mı sen dalından ayrılan gülün
bu kuş encamında kim bilir bu nasıl bir şarkı
*
Şair ilhami bulut zaman zaman şiirlere sokulup onlara sırrını verirken. Aşkın mahremliğinde şiirlere yüklemiştir. Hani orta yerde Bir anlık kol kola gezen, otobüste durakta sarmaş dolaş olanları Zılgıt çeken kargalara benzetmiştir. Şair lhami bulut Bir yazısında şiir ya vardır ya yoktur. Şiir ya şiirdir ya şiir değildir diye bir yazısı var İşte bu yazıyı bu şiirde dizeler dökmüş bir şiir ustasıdır.
*
bu şiirlerdir gül ve bülbülün aşk mahremi
aşkına inanma sen zılgıt çeken kargaların
genzine kaçar bazen dilin ucundaki türkü
şiir odur ki ölü kalbini bile diriltir insanların
*
Şair Bahçe , ağaç ve kuşlar ayrılıklar metaforlarla okuyucusuna sunmasıyla adete bir anısını yazmış gibi oluyor.
*
bahçe ağaç arıyor şimdi kuşlar ne yapsın
fide verince kalbin gelip dalına konacak
gerek bu şiir olsun gerekse o olvido
unutuluşların son sayfasında bir anı kalacak
*
Hani battı balık yan gider, İlhami Bulut'a göre Yan giden bir balık karaya oturmuş bir gemi misali. Çaresiz insanlar Yan gelen balıklara benzetir. Mavi yeşil renk karışımı su dalgalarına. Dalgalar Dayanmıştır hayat rıhtımına. Şiirlerin babası İlhami bulut hocamıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. En azından bizleri şiiri çözmek için zorlayan açılmış bir sınavı var. Biz Şiir Akademisindeyiz. Selam olsun Şair ustalar selam olsun şiir severlere.
*
yan giden balıkları izledin mi hiç derya içre
buharlı suların içinde bir damla hayat arar
turkuaz bir dalga dayanır can evin kapısına
gözüne kaçan bir rüyadır o uyuyan bahar
*
Şiiri analiz edici yoruma teşekkürlerimle…Ömer Tural
*
yalnızlar limanına demir atınca gemi
kısılır fenerlerin yol gösteren rotası
bir fırtına koynuna çekecek gibi seni
nedir bu martıları rıhtımdaki tasası.
çiçeklerin dilini arılardan öğrendik
her bir rengin manası, şıfasını tadarken
incir kuşları gibi baharlarda dillendik
bülbül seranad edip sevdasını sunarken.
Yollarına düştüğün kırık kaldırımların
dili olsa söylese tükenen anıların
bugünleri kaçırıp umduğun yarınların
elinden kayan ömrün hesabını yaparken.
bir sır gibi saklasa da çöllerin dili var
bir seher fısıldanır uzakta Leyli duyar
her nereye uzansa bu sevdanın izi var
hücrelere akseder gizlenen duyguların.
Baykuşlar mı tünemiş koptuğun aşiyana
bir hicran ateşidir tüter sevdadan yana
vuslatı mahşere mi ulaşmıyor can cana
yolcusu musun yoksa göç eden kervanların.
bir bahar muştusu mu ruha akseden sesin
bülbül gibi nağmede gül kokuyor nefesin
yolunu gözlüyor can bir gün çıkıp gelesin
uzanmaz mı vuslata hasret çeken yolların...
Çok çok güzel bir şiir okuduk efendim. Teşekkür ediyoruz.
Yüreğinize sağlık, bereket diliyorum.
Bu şiire nazire yapmak zordur hocam.
Onun için, biz sadeca başka açıdan yaptık nazireyi.
Sürç-i lisanımız affola.
Dua, saygıyla....Mediha Biyik
*
omuzladığın oldu mu hiç tenha bir vakti
kayan yıldız gibi içine düştün mü gecelerin
ince ve hercai bir karasu inerken kanatlarına
hiç duasını aldığın oldu mu yaralı serçelerin
*
Yine kendine yönelen şair kalbinin sessizliğinden yakınır, oysa ki Yüreğini vızıldayan arı kovanı gibi değil uğuldayan bir arı kovanı gibi ses çıkarmasını ister. Nerde bir hüzünlü insan görse onun acılarını hissetmek ister. Bütün bunları yaşadıysa kendini yaşadı hisseder, kendini var hisseder.
*
arı kovanı gibi uğuldadı mı boşalmış kalbin
pencereden doldu mu hiç baykuş ağlamaları
sana geldi mi rengi kaçan o her ne varsa
usulca ölür gibi oldun mu bazı akşamları
*
Yol bitimi demek bir uykudan uyanmaktır, Bir aşkın maşukunda buluşmaktır. Şair İlhami Bulut Hocamıza göre Gül dalından ayrılırken Neyin kamış tarlasından ayrılması gibidir. Bu ney sesi kim bilir ne kadar dokunaklı nasıl bir türkü, nasıl bir şarkı.
*
yol bitmiş gibi birden bire sabitlendin mi hiç
pırpır ürkütünce çalı dibindeki minyatür aşkı
ahını duymadın mı sen dalından ayrılan gülün
bu kuş encamında kim bilir bu nasıl bir şarkı
*
Şair ilhami bulut zaman zaman şiirlere sokulup onlara sırrını verirken. Aşkın mahremliğinde şiirlere yüklemiştir. Hani orta yerde Bir anlık kol kola gezen, otobüste durakta sarmaş dolaş olanları Zılgıt çeken kargalara benzetmiştir. Şair lhami bulut Bir yazısında şiir ya vardır ya yoktur. Şiir ya şiirdir ya şiir değildir diye bir yazısı var İşte bu yazıyı bu şiirde dizeler dökmüş bir şiir ustasıdır.
*
bu şiirlerdir gül ve bülbülün aşk mahremi
aşkına inanma sen zılgıt çeken kargaların
genzine kaçar bazen dilin ucundaki türkü
şiir odur ki ölü kalbini bile diriltir insanların
*
Şair Bahçe , ağaç ve kuşlar ayrılıklar metaforlarla okuyucusuna sunmasıyla adete bir anısını yazmış gibi oluyor.
*
bahçe ağaç arıyor şimdi kuşlar ne yapsın
fide verince kalbin gelip dalına konacak
gerek bu şiir olsun gerekse o olvido
unutuluşların son sayfasında bir anı kalacak
*
Hani battı balık yan gider, İlhami Bulut'a göre Yan giden bir balık karaya oturmuş bir gemi misali. Çaresiz insanlar Yan gelen balıklara benzetir. Mavi yeşil renk karışımı su dalgalarına. Dalgalar Dayanmıştır hayat rıhtımına. Şiirlerin babası İlhami bulut hocamıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. En azından bizleri şiiri çözmek için zorlayan açılmış bir sınavı var. Biz Şiir Akademisindeyiz. Selam olsun Şair ustalar selam olsun şiir severlere.
*
yan giden balıkları izledin mi hiç derya içre
buharlı suların içinde bir damla hayat arar
turkuaz bir dalga dayanır can evin kapısına
gözüne kaçan bir rüyadır o uyuyan bahar
*
Şiiri analiz edici yoruma teşekkürlerimle…Ömer Tural
*
yalnızlar limanına demir atınca gemi
kısılır fenerlerin yol gösteren rotası
bir fırtına koynuna çekecek gibi seni
nedir bu martıları rıhtımdaki tasası.
çiçeklerin dilini arılardan öğrendik
her bir rengin manası, şıfasını tadarken
incir kuşları gibi baharlarda dillendik
bülbül seranad edip sevdasını sunarken.
Yollarına düştüğün kırık kaldırımların
dili olsa söylese tükenen anıların
bugünleri kaçırıp umduğun yarınların
elinden kayan ömrün hesabını yaparken.
bir sır gibi saklasa da çöllerin dili var
bir seher fısıldanır uzakta Leyli duyar
her nereye uzansa bu sevdanın izi var
hücrelere akseder gizlenen duyguların.
Baykuşlar mı tünemiş koptuğun aşiyana
bir hicran ateşidir tüter sevdadan yana
vuslatı mahşere mi ulaşmıyor can cana
yolcusu musun yoksa göç eden kervanların.
bir bahar muştusu mu ruha akseden sesin
bülbül gibi nağmede gül kokuyor nefesin
yolunu gözlüyor can bir gün çıkıp gelesin
uzanmaz mı vuslata hasret çeken yolların...
Çok çok güzel bir şiir okuduk efendim. Teşekkür ediyoruz.
Yüreğinize sağlık, bereket diliyorum.
Bu şiire nazire yapmak zordur hocam.
Onun için, biz sadeca başka açıdan yaptık nazireyi.
Sürç-i lisanımız affola.
Dua, saygıyla....Mediha Biyik
TÜM YORUMLAR (2)