Ağaçlar, otlar, elle tutamadığım,gözle göremediğim beni sarhoş eden kokular, uzun geceler boyu altında oturduğum yıldızların. ayın güzelliğini nasıl inkar edebilirim.
Tüm evreni oluşturan, evrenin yapı taşının küçücük atom parçacığına sığması ve insan zekasının bunu insanları öldürmek için şekillendirmesi, şiirin ve sanatın da atomun çekirdeğini parçalayıp yok etmesine şahit olurken atomu öğrenmeme, gerek varmıydı diye soruyorum kendime.
Atomun varlığını, gücünü benimseyen düşünce erdemi de aynı sertlik ve katılıkla sunar bize. Yadsımamız için benimsememiz için uyumlu olmamız için. Din ve erdem düzleminin ince çizgisi üzerinde bir milim esneklik payı olmadan yürümemiz istenir. Sağında solunda insani özlemlerimize dokunmadan, bunları yok sayarak uyumlu birer birey olmamız telkin edilir. Uyumsuz evrenimiz, ayrıcalıklıdır diğerlerine benzemez, uyumsuzluğumuz dünyayı kendi bakışımızla, dokunuşumuzla, isteklerimizle, isteklerimizi yaşatma güdüsünü öne çıkararak aydınlık, daha güzel bir dünya da yaşama isteğimiz değil midir? Uyumsuzluk kişinin bilincinin tüm sınırları zorlaması, uyanması değil midir? Doğduğumuz dakikadan itibaren totaliter yaşam enjekde edilir aldığımız her gıdaya. Hatta ve hatta toplumlar önceden bunun araştırmasını yaparak, uyumlu insan yapma modelleri yaratmak için uzun uzadıya araştırmalar yaparlar.
Hafızamın derinlerine yerleşen, ve tüm dünyanın yüzyıllardan beri bu konularda yazdıkları, çizdikleri, açık ve gizli kanunları bana saçma ve gülünç geliyor.
Var olduğu günden bu yana, doğa her gün kendini yeniliyor, tohumlar çevreye saçılıyor, hayvanlar göç ediyor, en doğal bir şekilde ürüyor, onların atomun ve protonların maddenin en küçük parçası olduğunu bilmesine lüzum olmadan yaşam sürüp gidiyor.
Sürekli yinelenen ve yenilenen bu doğa döngüsü, yaşamın zincire vurulamayacak, sınırlar çizilemeyecek kadar güzelliklerle dolu olduğunu her gün bize tekrar edip duruyor.
Fakat yine de sınırlar çizmekten korkularımıza Erdem'i ve Din'i bekçi olarak görmekten, ve bunları övmekten kendimizi alıkoyamıyoruz.
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta