Biz kendi şehrimizde tanıdık birbirimizi. Öğrenemedik hiç birbirimizdeki gurbeti.
Bizim şehrimizdeki tüm sokakları tanıdık. Yazın sıcağında iken biz tüm gölgelik yolları bilirdik. Tüm gölgeli ağaçların altındaki serinliği bilirdik. Güneşin nereden doğduğunu, karanlık aygeceleri ile hilâl ayzamanlarındaki serin yolları, bilirdik.
Ve denizin dalgasını, lodosunu ve de dalga seslerini bilirdik…
Sen gittin…
Yabancı bir şehirdesin,
o şehrin havasına,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta