zıbıdım benim hayatım özletiyosun kendini ama ki ben özlemeye degil özletmeye alışkın bir rumuzum bu yaptığın çooğğğ ayıp kimyamı bozuyosun..:P mucukss sana bebek.. ;)
Bugunlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara... Hayatindan memnun olan yok. Kiminle konussam ayni sey... Her seyi, herkesi birakip gitme istegi. Öyle 'yanina almak istedigi üç sey' falan yok. Bir kendisi.
Bu yeter zaten. Her seyi, herkesi götürdün demektir. Keske kendini birakip gidebilse insan. Ama olmuyor.
Hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor. ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor. Böyle gidiyor iste. Bir yanimiz 'kalk gidelim', öbür yanimiz 'otur' diyor. 'Otur' diyen kazaniyor. O yan kalabalik zira. Is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
En kötüsü aliskanlik. Aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi yeniyor. Kaliyoruz. Kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz. Evlenmeler... Bir çocuk daha dogurmalar... Borçlara girmeler... Bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor. Misal, ben... Kapidaki Rex'i birakip gidemiyorum. Degil bu sehirden gitmek, iki sokak öteye tasinamiyorum. Alip götürsem gelmez ki... Bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda. Herkes onu, o herkesi seviyor. Hangi birimizle gitsin? 'Sirtinda yumurta küfesi olmak' diye bir deyim vardir; evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin. Kendi imalatimiz küfeler. Ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira. Ölüme inat tutunmak lazim. Inadina kök salmak lazim. Bari ufak kaçislar yapabilsek. Var tabii yapanlar. Ama az. Sadece kaymak tabakasi. Hepimiz kaçabilsek... Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa. Gün içinde mesela... Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün. Sabah 09.00, aksam 18.00. Sonra baska mecburiyetler. Sıkışıp kaldık. Sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karsiligi bir ömür yani. Ne saçma. Bahar midir bizi bu hale getiren? Galiba. Ben her bahar ásik olmam ama her bahar gitmek isterim. Gittigim olmadi hiç. Ama olsun... Istemek de güzel. CAN YÜCEL
]]Birgün melek ile seytan karsi karsiya gelmisler. Ikiside birbirinin ] ]] ]gözlerine bakip gözlerinde ifadeyi okumaya çalisiyormus. Melek ] ]] ]seytanin yüreginde kesin bir fesatlik oldugunu, seytan ise ] ]]melegin ] ]] ]yüreginin ne kadar temiz old ...
01.12.2012 - 20:52
Güneş kadar sıcak,
Kar tanesi kadar berrak,
Yağmur kadar saf ve
Temiz bir ömür dileğiyle
Doğm günün
Kutlu Olsun
19.08.2011 - 18:26
zıbıdım benim hayatım özletiyosun kendini ama ki ben özlemeye degil özletmeye alışkın bir rumuzum bu yaptığın çooğğğ ayıp kimyamı bozuyosun..:P mucukss sana bebek.. ;)
21.03.2011 - 16:57
Bizler şiir yürekli insanlarız. Duygularımız dize, hayatımız şiir olmuş. Grubumuzun asil üyesi size saygılarımı sunuyorum KALBİMDEKİ KRALLIK GRUBU
16.03.2011 - 16:14
Bugunlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasina,bir baska ülkeye,daglara, uzaklara...
Hayatindan memnun olan yok. Kiminle konussam ayni sey...
Her seyi, herkesi birakip gitme istegi.
Öyle 'yanina almak istedigi üç sey' falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten. Her seyi, herkesi götürdün demektir.
Keske kendini birakip gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize raziyiz diyelim, öteki de olmuyor.
ani her seyi yüzüstü birakmak göze alinamiyor.
Böyle gidiyor iste. Bir yanimiz 'kalk gidelim',
öbür yanimiz 'otur' diyor.
'Otur' diyen kazaniyor. O yan kalabalik zira.
Is, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu..
En kötüsü aliskanlik.
Aliskanligin verdigi rahatlik, monotonlugun dogurdugu bikkinligi
yeniyor. Kaliyoruz.
Kus olup uçmak isterken agaç olup kök saliyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha dogurmalar...
Borçlara girmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alikoyabiliyor.
Misal, ben...
Kapidaki Rex'i birakip gidemiyorum. Degil bu sehirden gitmek,
iki sokak öteye tasinamiyorum. Alip götürsem gelmez ki...
Bütün sokagin köpegi oldugunun farkinda.
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
'Sirtinda yumurta küfesi olmak' diye bir deyim vardir;
evet, sirtimizda yumurta küfesi var hepimizin.
Kendi imalatimiz küfeler.
Ama egreti de yasanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazim. Inadina kök salmak lazim.
Bari ufak kaçislar yapabilsek.
Var tabii yapanlar. Ama az. Sadece kaymak tabakasi.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif...
Denk olsa. Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 09.00, aksam 18.00.
Sonra baska mecburiyetler.
Sıkışıp kaldık.
Sirf yeme, içme, barinmanin bedeli bu kadar agir olmamali.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karsiligi bir ömür yani.
Ne saçma.
Bahar midir bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar ásik olmam ama her bahar gitmek isterim.
Gittigim olmadi hiç.
Ama olsun... Istemek de güzel.
CAN YÜCEL
31.12.2010 - 21:41
Mutluluk bankasına.Sevgi şubesine
2011 no'lu.Hesabınıza 365
Gün yatırılmıştır iyi harcamanız dilegimle
KÜÇÜKÇEKMECELİ
01.12.2010 - 13:33
doğum günün kutlu olsun hayatım nice sağlıklı mutlu ve huzurlu yıllara canımm :) mucukssss ;))
arayı çok açmaa :)
16.09.2010 - 15:05
antonun benden sonra en hızlı rumuzu Zıbıdı Gonzalez dir :))
kalbi temiz aklı temiz güzel hatun, onu tanımaktan şeref duyduğum bir insan..
seni tanıdıgım için kendimi şanslı sayıyorum :) sonsuza kadarda sayacam :))
27.07.2010 - 02:56
heyyy zibidi gonzales
woooannn canavarı ne yapıyor?
bir yakalarsam o canavarı canavar sote yapmazsam ben adam degilim =) =)
Toplam 8 mesaj bulundu