Acı , gencecik yaşta toprağa hediye ettiğin kardeşinin mezarına çiçek toplamakmış. Beşeri olduğunu bilmediğin sevgileri arkanda bırakıp yola devam etmeye çalışmakmış kader. Hayat sofraya konan dört tabağın bir tanesine hiç kaşık çatal koyamamakmış. Yol, sevdiğin insanları kurban vermekmiş. Üzüntü , dertlenince ağlamak değil , dertlendiğini göstermemek için içine akan gözyaşlarının kalbini kanatmasıymış. Acıyan , kırılan kalbini düzltmeye çalışmak , düzeltebilecek birilerini dilemekmiş Allah' tan. Ölü birini özlemek kadar zor bir gerçeklik yokmuş. Yalan söylemek kötü değilmiş zaten herşey bir yalanmış. bu düzeneği kabullenmeye çalışmakmış dert. Hayat kadar zormuş nefes almak. Yine de şükretmekmiş Allah 'a , inanç. Baştan yazmakmış bu defteri. Herkesi herşeyi baştan yazmak çok zormuş. Aslında bunları 28 yaşında öğrenmek daha da zormuş. Toz pembelerin karardığını görmek sonun başlangıcıymış. Arkadaş , onun için gerekirse çiğ çiğ yiyeceğin kendini, gözlerinin önünde bozdurup bozdurup harcayanmış. Acıdan namerde sarılacak duruma gelmekmiş arkadaş. Söyle şimdi Sevgili. Sana neyi anlatayım ? Her sarnıç , yüklü bir baharı ; her sevda bir ayrılığı yaşar....
..
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
Toplam 1 mesaj bulundu