Öyle bir sarılırım ki; kördüğümler bile kör kalır sarılışımdan, Kölelik yeniden tarif edilir sahiplenişimden, ve hiç bir kefaret azat edemez O'nu benden, Ben aşık olmayı bilirim de; 'Aşk, ben olmayı bilirmi ki..'? Bölük pörçük olmaz benim parçalarım; iki'lerde üç'lerde binlerde bile tek parçayım. Ölümümü sever gibi severim, gerçek..lik bu ise... Demeden de severim, gözlerim gözlerine değmeden de severim... Her gün binlerce kez yeniden çok severim...
Korkma! Susuşum, yüreğimi dolduran öfkeden değil Kinsiz bir kızgınlık sadece göğsümde sıkışan Kurudu dudaklarım.. Sana cümleler dolusu taşmaktan Dilim çok sus’suz… Biraz sükût… Ey sevgilisizliğim! Düşürme kendini gözlerimin ferinden Konuşma! En iyisi sende sus…
Helallik bir direncin düşme telaşına... Müsterih ol! Mahşere kalmış bir alacağım yok... Giden razı… Kalan Allah’a emanet…
ALLAH'IM! Dostlarımın, benim bilmediğim senin muhakkak bildiğın sıkıntılarını gider. Benim bırşey yapamadığım dertlerine DEVA ol. Her sarsildıklarında Tutamadığım Ellerini sen TUT. Her Incındıklerınde Yakınliğınla MERHEMENİ sùr. Benı Ve Onları senın Rızana Uygun Bır Şekılde Yaşamaya Yönelt. Sevdiklerimızi bıze, Bızi onlara bağışla..
araya girdiyse ötekiler, başladıysa kar çiçekleri güneşle dansa, yalanlarla grileştiyse mavi,üşümeye başlayan ruhların ne ilaçı vardır ne hekimi… Buz gibi olduysa yürekler yararı yoktur geri dönüşün.. Bir sans daha denirse başlar titreme nöbetleri..
Ne niçin,”keske”lerde dolanmak öfke,kin,intikamla suclar üremek daha da yaralar ayrılıkları..
Yaşanmısları güzelliğince oldugunca bırakmak varken Kirletmek neden ve niye? Bir zamanlar “sevdiğim,herseyim”dediğinde kara bir leke gibi kalmak hem de kendi sürdügün bir leke verilen bir hakmı ve kime niye_? O yasanan ve yasatılan,güzel,doyumsuz anlar eger ki bir sucsa hataysa tek kişilik degildi işlenirken oysa
Tükenişe geçildiyse vazgecmek gerek saygıyla bir zamanlar “vazgecilmezim”denilenden,daha da karartmadan maviyi sunulan güvenle verilmiş
Yasam defteri sonlanınca,üşüyüp yoruldugunda; ruh nasıl tertemiz beyazlar içinde bırakıp gidiyorsa bedeni; onur,gurur zedelenmeden suclamaya girmeden lekesiz ve sessizce olmalı ayrılıklar…
Seni senin kadar tanıyan biri; seni düsünen, düşünmeyi ögrenmiş, sakin, uslu, efendi, oturmayıkalkmayı bilen, sevmeden edemediğin biri. Seni sana anlatmayı seven, seni başkalarına anlatmayı her seyden çok seven, senin için çok şey yapmaya hazır biri. Ne söylediğini bildiğinden hep emin olduğun, sizi tanıdığı kadar kendini ve hayatı da tanıyan biri. Bazen düşüncesine şiddetle ihtiyaç duyduğun biri. Sabahın üçünde 'ayıp olur mu? ' diye endiselenmeden arayabildigin ve üçüne beşine bakmadan size duyman gerekenleri söyleyen, gecenin o karanlığında kalkıp ısığı yakan, masanın basına geçen biri; kalemin-kağıdın, aynan,saatin, kravatın olan bazen gölgen olan biri, ve bazen vicdanın, eh bazen de uykusuz bıraktığın için, vicdan azabın olan biri.
Hayat her zaman tatlı süprizler hazırlamıyor insana Bazen en beklemediğin anda sırtından vurulursun. Elindeki o renkli çiçek birden boynunu büküverir. Tek başına olduğunu hissedersin; Etrafındaki o kalabalığa rağmen. İşte tek olan o an yıkılmamaktır. İçinde bir umut yaratmalısın mutlaka Son bir umut. Sımsıkı tutun ona. Sonra biri derken biri daha İşte hayat budur arkadaş! ! ! Yoktan varetmeyi bilmelisin yaşamak için HAYAT YARATMAZ KAFİYELERİ Bencildir; hep alır götürür birşeyler senden Sen ona uymalısın o sana uymaz asla Bunu bekleme yanılırsın. Arkadaş ol ömrünle Bencilliğine aldırma kızma BOŞVER YAŞAMAYA BAK ALABİLDİĞİNE Unutma! verdiklerine karşı ondan koparabildiğin tek şey ALDIĞIN NEFES. Bunu doyasıya yaşa Doyasıya sev sevil Ne yazıkki bunlarda kâr değil Boşver umurunda olmasın bunada aldırma Hepimizi aynı son bekliyor nasıl olsa.
'Rabbim,beni affet melek değilim. Affet diyorsam hala seninim. Allah'ım ben şu kutsal ruhla, şu toprak bedene nasıl sığayım? Şu yolda taş olsaydım sarsılmaz kıpırdamazdım. Şaşmaz sapmazdım. Ama affet, insanım.'
Temizlik yaptım bugün... Hem de tüm benliğimde... Tüm kaslarımı, sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı temizledim... En küçük yerlerine, kıvrımlarına girmiş, sinmiş bütün pislikleri attım... Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce... Görmenizi isterdim... İçimde ne kadar da büyük bir yer kaplıyorlarmış... Kırgınlıklarımı atarken, bakmadım neydi onlar diye... Gelecek geçmişten çok daha fazla yaşanmaya değer... ... Onların yerine bağışlamayı yerleştirdim özenle.. Titizlikle her kırgınlığın üzerine ektim bağışlamanın tohumlarını... Bağışlamayı ekerken, tekrar kırılmaktan korkuyordum belki... Kıskançlığımı çıkardım... Meğer ben ne az kıskançmışım... Çok kolay oldu. Sevindim... Sanki kaybettiğim bir eşyamı bulmuş gibi oldum... Çok şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde... Nasıl temizlerdim bilmiyorum... Sıra korkularıma gelmişti... Çıkarmaya bile korktum önce... Ne çok alışmışım onlarla yaşamaya... ... Bunca acı ve endişeye nasıl alışılır anlayamadım... Her gün yeni yeni endişelerle beslenen yeni korkular birikmişti içimde... Mutluluklarımı, umutlarımı ne de çok ertelemişim... O an bu ilgiyi onlara verseydim, her gün onları düşünüp birer umut daha ekleseydim, almadan verip, beklemeden sevseydim, herşeyden önce içimdeki sevginin ve gücün daha fazla farkında olsaydım böyle bahar temizliklerine ihtiyacım kalmazdı... Çok zorlandım korkularımı temizlemekte... Birbirlerinin içine halkalar biçiminde girmişlerdi, kenetlenmişlerdi adeta... ... Ama bir bebek şefkatiyle, öperek, severek, okşayarak ve onları bir zaman kabus gibi yaşamaktan pişmanlık duymayarak çıkardım içimden... Kızsaydım korkularıma, bağırıp çağırsaydım onlara yine dönüp dolaşıp geleceklerdi biliyorum...
Temizlik yaptım bugün, bahar temizliği... Neşe ektim, hoşgörü, güven, sevgi ektim... Almadan vermeyi, sevilmeden sevmeyi, paylaşmayı ektim... Çılgınlık ektim, doğallık, bağışlama ektim içime... Aşk ektim her hücreme... Çoşku, heyecan, sessizlik ektim... Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana... Kabullenme ektim... Baş eğme değil... Olduğu gibi kabullenme...
Sevdiğin birini kaybedince bir yanın onunla beraber kaybolur. Terk edilmiş hayaletli bir ev gibi giden sevgilinin yokluğunu taşırsın. Öyle bir yara ki üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin yine de canını yakar. Öyle bir yara ki iyileştiğinde bile kanar.
Bir daha gülmeyeceğini, asla hafiflemeyeceğini sanırsın. Karanlıkta el yordamıyla ilerler gibi akar hayat. Önünü göremeden, yönünü bilemeden, sadece şu anı kurtararak. Gönlünün kandili sönmüş, zifiri gecede kalmışsındır. Ama işte ancak böyle durumlarda, yani iki göz birden karanlıkta kalınca bir üçüncü göz açılır insanda.
Kapanmayan bir göz...
Ve ancak o zaman anlarsın ki bu elem sonsuza dek sürmeyecek. Hazandan sonra başka mevsimler, bu çölden geçince nice vadiler gelecek bu ayrılığın ardından da ebedi bir vuslat...
Sana sustuklarım vardı...! Korktuklarım.. Hepsi, söylemeye çekindiklerim; Görmezden gelmeye çalışırken bilmeni hiç istemediklerim Sustuklarım var işte; kaderime mıhlanmış benim seçmediğim gerçeklerim var...! Şimdi ister bir bahane bul İstersen bir bahanen bile olmadan sırt çevir bana olduğun yerde dur..! Gel diye değil sadece ve sadece bil diye söylüyorum... Keşke anlasaydın sana ihtiyacım vardı..! ..
iki kelime, iki isim, yarısı benim, yarısı sensin... izleri avuçlarımda kalmış el yazımda gizlimsin… vazgeçilmezim, kinim, nefretim, serzenişimsin…… renkleri yeşiliyle donatılmış en güzel fotoğrafımsın, işte şimdi canlanacak gibi! baktıkça doyamadığımsın zihnimi esir eden, aklımı bulandıranımsın…… saniye saniye yok oluşumda, geçmek bilmeyen zamanımsın gelmeyeceğine inat bekleyişim, hep sende kalışımsın… sabahı zor edişim, akşamın hüznüne sarılışımsın…… seni unutmaya dair sözlerimdeki tutarsızlığımsın… dayanamayışım, sana karşı dik duramayışımsın… her deneyişimde, sımsıkı yeniden bağlanmışlığımsın…… doğruyu bilmeyişim, yanlışı hiç görmeyişimsin… günahımın koyusu, sevabımın billur rengisin… mümkünü olmayan kaderi kabullenmeyişimsin…… bir gül, bir kor ve bir kül olan yangınımdasın… yokluğunla yok, varlığınla kül oluşumdasın… ateşi, canımı yakan aşkın sahibi… bilesin! Hep soL yanımDasın… Canımda cansın Can/ım/sın.
utanıyorum şehidim, utanıyorum, yemekten, içmekten, senin annen ağlarken gülmekten utanıyorum! sanma ki; unutuyor, unutturuyoruz. unutanları barındırmaktan utanıyorum. sen; vatan için bizim için şehit olurken, seni görmezden gelenlerden utanıyorum..
Ne güzel bir cümle şu 'görüşmek üzere'... Hem bir ayrılığı ima ediyor hem de tekrar buluşma arzusunu... Ne tümüyle iyimser ne de tümüyle kötümser... İkisini de içinde barındıran bir ifade... Ne 'kendine iyi bak' gibi umutsuz... Ne 'hoşçakal' gibi yalan...
Sende yaşarken bildiğim her şeyi unutayım..Varlığın alfabesinde tek bir harf olurken sensizliğin lugatında hiçliğimin ipinde sana kaybolayım..Yitirsem dilimin ucundaki kelimeleri..Sözlerimi kaybetsem dudaklarının ben kokan yalnızlığında. Diş bilesem senin geçmediğin içi boş cümlelere..Alnından vursam öznesi sen olmayan yüklemleri. Sana sussam hep..Sen konuşurken yitirsem hecelerimi...Kekeme yalnızlığından kurtulana umut gibi boynu bükük bir “ mim “ gibi doğrulsam senin kurduğun sevda coğrafyalarına..Sınırları henüz çizilmiş sevda ülkesinin başkenti olsa bir “ Elif “ miktarı gülümsemelerin..
Dillendiremediklerim ol…..
Sokul cümlelerime..Başı dik yüreğinle ayaklandır damarlarımdaki donuk kanı..Lehçem ol söyleyemediklerimin…Senden başka yar gözlerinden başka memleket bilmesin yüreğim..Dillendirmediğim cümlelerimle söylemediğim kız cocuğu özlemlerimin tercümanı ol. Avaz avaz bağır beni. Susmalarımda sözüm ol dudaklarımdan dökülen...Konuştuğumda ise susuzluğum ol damarlarımdan avuçlarıma süzülen..Özüm ol canımda tazelenen..Sözüm ol dudaklarımda demlenen..
Sevmelerim ol….
Dağ başı yalnızlığına inat sen benim umutlarım ol…Uçurum dibinde körelmiş ya da köreltilmiş dilimin söyleyebildiği tek cümle ol..Bilirsin beni benden daha iyi..Beni benden fazla düşünürsün her daim..Sen ki; kar yüzü görmemiş bir ateşsin bozkır dudaklarımda düşen..Hadi küllen yüreğimin iç denizlerinde..Ellerim yaralı kelebek kanat çırpayım kız cocuğu özlemi yarınlarına..Yüreğim imlası bozuk bir cümle bensiz yüklemlerine şerh düşeyim..Sevmelerim ol...Seni severken dualarım yorgun düşsün dudaklarımda..Özlemim ol. Yak beni her cümlende..Sonra küllerinden doğur beni..Sana varmak olsun her yolculuğum..Sana kavuşmak olsun sonum..
sevginin tarifi,aşkın izahı yoktur...hayal ettiklerini bulduğun kadar tarif, yaşadığın kadar izah bulursun...erdiğin kadarıyla aşık,sevdiğin kadarıyla masuksundur...etrafta aşık arama bulamazsın...açtığın kadarıyla yürekte hisseder,hissettikçe yanar,yandıkça yalnızlaşırsın... taa ki kendini bulana kadar...
sonu belli olmayan bir yoldur hayat...önüne ne zaman neyin çıkacağını bilemezsin......bazen birşeyler alır götürür senden,tutamazsın...bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin ama kaçamazsın...böyledir hayat,bir türlü anlayamazsın...ve bir gerçek vardır; acıyı tatmadan,mutluluğu bulamazsın
Gördüğün kadar vardım, baktığın yerde...Dinleyebildiğin kadar konuştum aslında...Anlayabildiğin kadar anlattım herşeyi...Şimdi susabildiğim kadar susuyorum! ! !
Kalır gibi gidişlerini izledim önce… sonra gider gibi kalışlarını… ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi…
Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin sen? ..çünkü senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun..
İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil,neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez. Seni çok seviyorum, bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye... anlıyormusun?
Gel “biz” olalım demek kolay… benimle hiç olur musun?
İki el tuttum bugüne kadar; Birini ben bıraktım, diğeride beni.. Biri koparken ağladı,diğeri kahkalar attı.. Biri hep korudu beni,diğeri korundu ellerimde.... Biri zorluklara göğüs germeyi öğretti,diğeri ise zorlukların ta kendisiydi Biri bir damla gözyaşıma ömrünü verirdi, Diğeri akıtğım gözyaşlarıyla ömrümü çürüttü Biri güldürdü, diğeri ağlattı.. Biri anlattı, diğeri aldattı.. Biri toparladı, biri dağıttı.. Çekti aldı çamurdan biri, diğeri hep çamura sapladı.. Birinin adı ANNE' ydi, diğerinin adı AŞK'tı....
Keşke hep çocuk kalabilsek, düşlerimiz çocukluğumuzdaki gibi masum ve pembe olabilse keşke.. Ama zaten keşke girdiyse sözcülere o zaman büyümüşüz ve çok geç kalmışız demektir..
Önce saygı, insan olmanın gereği. Sonra seviyeli olmak, yerini bilmektir. Ve insanı insan olduğu için değerinde sevmektir. Yaşamak güzellikleri görmekle güzeldir...
Ey Sevda! Seninle Oynuyorlar Bu Sevgisiz İnsanlar!
Bakışlarını uzat bana seninle bakayım dünyaya... Seninle anlamlaştırayım hayatı seninle anlam kazansın ibadetlerim... Bakışlarını uzat bana ışığınla aydınlansın kör bakan gözler.. ...
29.07.2012 - 19:34
Öyle bir sarılırım ki; kördüğümler bile kör kalır sarılışımdan,
Kölelik yeniden tarif edilir sahiplenişimden, ve hiç bir kefaret azat edemez O'nu benden,
Ben aşık olmayı bilirim de; 'Aşk, ben olmayı bilirmi ki..'?
Bölük pörçük olmaz benim parçalarım; iki'lerde üç'lerde binlerde bile tek parçayım.
Ölümümü sever gibi severim, gerçek..lik bu ise...
Demeden de severim, gözlerim gözlerine değmeden de severim...
Her gün binlerce kez yeniden çok severim...
29.07.2012 - 14:43
Korkma! Susuşum, yüreğimi dolduran öfkeden değil Kinsiz bir kızgınlık sadece göğsümde sıkışan
Kurudu dudaklarım.. Sana cümleler dolusu taşmaktan Dilim çok sus’suz… Biraz sükût…
Ey sevgilisizliğim! Düşürme kendini gözlerimin ferinden
Konuşma! En iyisi sende sus…
Helallik bir direncin düşme telaşına...
Müsterih ol! Mahşere kalmış bir alacağım yok...
Giden razı… Kalan Allah’a emanet…
28.07.2012 - 21:53
ALLAH'IM!
Dostlarımın, benim bilmediğim senin muhakkak bildiğın sıkıntılarını gider. Benim bırşey yapamadığım dertlerine DEVA ol. Her sarsildıklarında Tutamadığım Ellerini sen TUT. Her Incındıklerınde Yakınliğınla MERHEMENİ sùr. Benı Ve Onları senın Rızana Uygun Bır Şekılde Yaşamaya Yönelt. Sevdiklerimızi bıze, Bızi onlara bağışla..
28.07.2012 - 16:04
SORMAZ Kİ BİLSİN:SORSA BİLİRDİ.BİLMEZ Kİ SORSUN,BİLSE SORARDI..
araya girdiyse ötekiler, başladıysa kar çiçekleri güneşle dansa,
yalanlarla grileştiyse mavi,üşümeye başlayan ruhların ne ilaçı vardır ne hekimi…
Buz gibi olduysa yürekler yararı yoktur geri dönüşün..
Bir sans daha denirse başlar titreme nöbetleri..
Ne niçin,”keske”lerde dolanmak
öfke,kin,intikamla suclar üremek daha da yaralar ayrılıkları..
Yaşanmısları güzelliğince oldugunca bırakmak varken
Kirletmek neden ve niye?
Bir zamanlar “sevdiğim,herseyim”dediğinde
kara bir leke gibi kalmak hem de kendi sürdügün bir leke
verilen bir hakmı ve kime niye_?
O yasanan ve yasatılan,güzel,doyumsuz anlar eger ki bir sucsa hataysa tek kişilik degildi işlenirken oysa
Tükenişe geçildiyse vazgecmek gerek saygıyla bir zamanlar “vazgecilmezim”denilenden,daha da karartmadan maviyi sunulan güvenle verilmiş
Yasam defteri sonlanınca,üşüyüp yoruldugunda;
ruh nasıl tertemiz beyazlar içinde bırakıp gidiyorsa bedeni;
onur,gurur zedelenmeden suclamaya girmeden
lekesiz ve sessizce olmalı ayrılıklar…
26.07.2012 - 18:56
HAYATINDA BÖYLE BİRİ VAR MI?
Seni senin kadar tanıyan biri;
seni düsünen, düşünmeyi ögrenmiş, sakin, uslu, efendi, oturmayıkalkmayı bilen,
sevmeden edemediğin biri.
Seni sana anlatmayı seven, seni başkalarına anlatmayı her seyden çok seven,
senin için çok şey yapmaya hazır biri.
Ne söylediğini bildiğinden hep emin olduğun, sizi tanıdığı kadar kendini ve hayatı da tanıyan biri.
Bazen düşüncesine şiddetle ihtiyaç duyduğun biri.
Sabahın üçünde 'ayıp olur mu? ' diye endiselenmeden arayabildigin ve üçüne
beşine bakmadan size duyman gerekenleri söyleyen, gecenin o karanlığında kalkıp ısığı yakan, masanın basına geçen biri;
kalemin-kağıdın, aynan,saatin, kravatın olan bazen gölgen olan biri, ve bazen vicdanın, eh bazen de uykusuz bıraktığın için, vicdan azabın olan biri.
Hayat her zaman tatlı süprizler hazırlamıyor insana
Bazen en beklemediğin anda sırtından vurulursun.
Elindeki o renkli çiçek birden boynunu büküverir.
Tek başına olduğunu hissedersin;
Etrafındaki o kalabalığa rağmen.
İşte tek olan o an yıkılmamaktır.
İçinde bir umut yaratmalısın mutlaka
Son bir umut.
Sımsıkı tutun ona.
Sonra biri derken biri daha
İşte hayat budur arkadaş! ! !
Yoktan varetmeyi bilmelisin yaşamak için
HAYAT YARATMAZ KAFİYELERİ
Bencildir; hep alır götürür birşeyler senden
Sen ona uymalısın o sana uymaz asla
Bunu bekleme yanılırsın.
Arkadaş ol ömrünle
Bencilliğine aldırma kızma
BOŞVER YAŞAMAYA BAK ALABİLDİĞİNE
Unutma! verdiklerine karşı ondan koparabildiğin tek şey
ALDIĞIN NEFES.
Bunu doyasıya yaşa
Doyasıya sev sevil
Ne yazıkki bunlarda kâr değil
Boşver umurunda olmasın bunada aldırma
Hepimizi aynı son bekliyor nasıl olsa.
23.07.2012 - 09:25
'Rabbim,beni affet melek değilim. Affet diyorsam hala seninim. Allah'ım ben şu kutsal ruhla, şu toprak bedene nasıl sığayım? Şu yolda taş olsaydım sarsılmaz kıpırdamazdım. Şaşmaz sapmazdım. Ama affet, insanım.'
13.07.2012 - 14:16
Temizlik yaptım bugün...
Hem de tüm benliğimde...
Tüm kaslarımı, sinirlerimi, kemiklerimi hatta kanımı temizledim...
En küçük yerlerine, kıvrımlarına girmiş, sinmiş bütün pislikleri attım...
Kırgınlıklarımı dışarı çıkardım ilk önce...
Görmenizi isterdim...
İçimde ne kadar da büyük bir yer kaplıyorlarmış...
Kırgınlıklarımı atarken, bakmadım neydi onlar diye...
Gelecek geçmişten çok daha fazla yaşanmaya değer...
...
Onların yerine bağışlamayı yerleştirdim özenle..
Titizlikle her kırgınlığın üzerine ektim bağışlamanın tohumlarını...
Bağışlamayı ekerken, tekrar kırılmaktan korkuyordum belki...
Kıskançlığımı çıkardım...
Meğer ben ne az kıskançmışım... Çok kolay oldu. Sevindim...
Sanki kaybettiğim bir eşyamı bulmuş gibi oldum...
Çok şükür ki kin ve nefret yoktu yüreğimde...
Nasıl temizlerdim bilmiyorum...
Sıra korkularıma gelmişti...
Çıkarmaya bile korktum önce...
Ne çok alışmışım onlarla yaşamaya...
...
Bunca acı ve endişeye nasıl alışılır anlayamadım...
Her gün yeni yeni endişelerle beslenen yeni korkular birikmişti içimde...
Mutluluklarımı, umutlarımı ne de çok ertelemişim...
O an bu ilgiyi onlara verseydim, her gün onları düşünüp birer umut
daha ekleseydim, almadan verip, beklemeden sevseydim, herşeyden önce
içimdeki sevginin ve gücün daha fazla farkında olsaydım böyle bahar
temizliklerine ihtiyacım kalmazdı...
Çok zorlandım korkularımı temizlemekte...
Birbirlerinin içine halkalar biçiminde girmişlerdi, kenetlenmişlerdi adeta...
...
Ama bir bebek şefkatiyle, öperek, severek, okşayarak ve onları bir
zaman kabus gibi yaşamaktan pişmanlık duymayarak çıkardım içimden...
Kızsaydım korkularıma, bağırıp çağırsaydım onlara yine dönüp dolaşıp
geleceklerdi biliyorum...
Temizlik yaptım bugün, bahar temizliği...
Neşe ektim, hoşgörü, güven, sevgi ektim...
Almadan vermeyi, sevilmeden sevmeyi, paylaşmayı ektim...
Çılgınlık ektim, doğallık, bağışlama ektim içime...
Aşk ektim her hücreme... Çoşku, heyecan, sessizlik ektim...
Tüm güzel fikirler sessizken geliyor bana...
Kabullenme ektim... Baş eğme değil...
Olduğu gibi kabullenme...
09.07.2012 - 17:51
Sevdiğin birini kaybedince bir yanın onunla beraber kaybolur. Terk edilmiş hayaletli bir ev gibi giden sevgilinin yokluğunu taşırsın. Öyle bir yara ki üzerinden ne kadar zaman geçerse
geçsin yine de canını yakar. Öyle bir yara ki iyileştiğinde bile kanar.
Bir daha gülmeyeceğini, asla hafiflemeyeceğini sanırsın. Karanlıkta el yordamıyla ilerler gibi akar hayat. Önünü göremeden, yönünü bilemeden, sadece şu anı kurtararak. Gönlünün kandili sönmüş, zifiri gecede kalmışsındır. Ama işte ancak böyle durumlarda, yani iki göz birden karanlıkta kalınca bir üçüncü göz açılır insanda.
Kapanmayan bir göz...
Ve ancak o zaman anlarsın ki bu elem sonsuza dek sürmeyecek. Hazandan sonra başka mevsimler, bu çölden geçince nice vadiler gelecek bu ayrılığın ardından da ebedi bir vuslat...
'Mevlana'
05.07.2012 - 14:49
Sana sustuklarım vardı...!
Korktuklarım..
Hepsi, söylemeye çekindiklerim;
Görmezden gelmeye çalışırken bilmeni hiç istemediklerim
Sustuklarım var işte; kaderime mıhlanmış benim seçmediğim gerçeklerim var...!
Şimdi ister bir bahane bul
İstersen bir bahanen bile olmadan sırt çevir bana olduğun yerde dur..! Gel diye değil sadece ve sadece bil diye söylüyorum...
Keşke anlasaydın sana ihtiyacım vardı..! ..
05.07.2012 - 12:44
iki kelime, iki isim, yarısı benim,
yarısı sensin...
izleri avuçlarımda kalmış el
yazımda gizlimsin…
vazgeçilmezim, kinim, nefretim,
serzenişimsin……
renkleri yeşiliyle donatılmış en
güzel fotoğrafımsın,
işte şimdi canlanacak gibi!
baktıkça doyamadığımsın
zihnimi esir eden, aklımı
bulandıranımsın……
saniye saniye yok oluşumda,
geçmek bilmeyen
zamanımsın
gelmeyeceğine inat bekleyişim,
hep sende kalışımsın…
sabahı zor edişim, akşamın
hüznüne sarılışımsın……
seni unutmaya dair
sözlerimdeki
tutarsızlığımsın…
dayanamayışım, sana karşı dik
duramayışımsın…
her deneyişimde, sımsıkı
yeniden
bağlanmışlığımsın……
doğruyu bilmeyişim, yanlışı hiç
görmeyişimsin…
günahımın koyusu, sevabımın
billur rengisin…
mümkünü olmayan kaderi
kabullenmeyişimsin……
bir gül, bir kor ve bir kül olan
yangınımdasın…
yokluğunla yok, varlığınla kül
oluşumdasın…
ateşi, canımı yakan aşkın
sahibi… bilesin!
Hep soL yanımDasın…
Canımda cansın
Can/ım/sın.
21.06.2012 - 14:15
utanıyorum şehidim,
utanıyorum,
yemekten,
içmekten,
senin annen ağlarken
gülmekten utanıyorum!
sanma ki;
unutuyor,
unutturuyoruz.
unutanları barındırmaktan utanıyorum.
sen; vatan için bizim için şehit olurken,
seni görmezden gelenlerden utanıyorum..
21.06.2012 - 10:15
herkes mi kusursuz?
hiç kimsenin yarası yok mu sarıLacak?
herkes mi güçLü; kimse ağLamaz mı düşünce?
kendine uzanacak bi eL aramaz mı?
ben güçsüzüm, düşerim, ağLarım,canım acır,
yaraLarım ve kusurLarım var:
sırf bu yüzden insanım! !
sıradanım...
19.06.2012 - 21:29
Ne güzel bir cümle şu 'görüşmek üzere'...
Hem bir ayrılığı ima ediyor hem de tekrar buluşma arzusunu...
Ne tümüyle iyimser ne de tümüyle kötümser...
İkisini de içinde barındıran bir ifade...
Ne 'kendine iyi bak' gibi umutsuz...
Ne 'hoşçakal' gibi yalan...
12.06.2012 - 16:51
'Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa?
Bilemezsin,bilseydin ödün kopardı; Dokunamazdın...'
Hz.Mevlâna
12.06.2012 - 15:29
Sende yaşarken bildiğim her şeyi unutayım..Varlığın alfabesinde tek bir harf olurken sensizliğin lugatında hiçliğimin ipinde sana kaybolayım..Yitirsem dilimin ucundaki kelimeleri..Sözlerimi kaybetsem dudaklarının ben kokan yalnızlığında. Diş bilesem senin geçmediğin içi boş cümlelere..Alnından vursam öznesi sen olmayan yüklemleri. Sana sussam hep..Sen konuşurken yitirsem hecelerimi...Kekeme yalnızlığından kurtulana umut gibi boynu bükük bir “ mim “ gibi doğrulsam senin kurduğun sevda coğrafyalarına..Sınırları henüz çizilmiş sevda ülkesinin başkenti olsa bir “ Elif “ miktarı gülümsemelerin..
Dillendiremediklerim ol…..
Sokul cümlelerime..Başı dik yüreğinle ayaklandır damarlarımdaki donuk kanı..Lehçem ol söyleyemediklerimin…Senden başka yar gözlerinden başka memleket bilmesin yüreğim..Dillendirmediğim cümlelerimle söylemediğim kız cocuğu özlemlerimin tercümanı ol. Avaz avaz bağır beni. Susmalarımda sözüm ol dudaklarımdan dökülen...Konuştuğumda ise susuzluğum ol damarlarımdan avuçlarıma süzülen..Özüm ol canımda tazelenen..Sözüm ol dudaklarımda demlenen..
Sevmelerim ol….
Dağ başı yalnızlığına inat sen benim umutlarım ol…Uçurum dibinde körelmiş ya da köreltilmiş dilimin söyleyebildiği tek cümle ol..Bilirsin beni benden daha iyi..Beni benden fazla düşünürsün her daim..Sen ki; kar yüzü görmemiş bir ateşsin bozkır dudaklarımda düşen..Hadi küllen yüreğimin iç denizlerinde..Ellerim yaralı kelebek kanat çırpayım kız cocuğu özlemi yarınlarına..Yüreğim imlası bozuk bir cümle bensiz yüklemlerine şerh düşeyim..Sevmelerim ol...Seni severken dualarım yorgun düşsün dudaklarımda..Özlemim ol. Yak beni her cümlende..Sonra küllerinden doğur beni..Sana varmak olsun her yolculuğum..Sana kavuşmak olsun sonum..
12.06.2012 - 14:14
sevginin tarifi,aşkın izahı yoktur...hayal ettiklerini bulduğun kadar tarif,
yaşadığın kadar izah bulursun...erdiğin kadarıyla aşık,sevdiğin kadarıyla
masuksundur...etrafta aşık arama bulamazsın...açtığın kadarıyla yürekte
hisseder,hissettikçe yanar,yandıkça yalnızlaşırsın...
taa ki kendini bulana kadar...
'yüreğini bilene emanetsin'
10.06.2012 - 21:01
'Sevmek' dedim'Yoluna ölmek' dedi...
'Yol' dedim'Alip basini gitmek' dedi...
'Gitmek' dedim...Bir 'Ahh' çekip 'Dostlardan ayrılmak' dedi...
'Dost' dedim. Durdu bana baktı.'Dost' diye mırıldandı.'Yüreğime nasıl koysam bilemediğim' dedi...
”Yürek' dedim'Dünyaları içine sığdıramadığım' dedi...
... 'Dünya' dedim'Hayatın bir yüzü' dedi.'Yüz' dedim.'Ardında ne gizli bilemediğim' dedi..
.'Giz' dedim'Hep çözmeye calıştığım' dedi
'Calışmak' dedim'Hep bitmeyecek öykü' dedi...
'Öykü' dedim'Binlercesini içimde gizliyorum' dedi...
'Gizlemek' dedim'İşte her şeyin bitmesi' dedi...
'Şey' dedim'Sevda' dedi...
'Sevda' dedim'Peşinden koştuğum' dedi...
'Koşmak' dedim'Hayat bir maraton' dedi...
'Hayat' dedim'Öyle kısa ki' dedi...
'Niye kısa ki' dedim..'Yaşanacak çok şey var zaman yok' dedi...
'Yaşanması gereken ne var' dedim..'Aşk' dedi...'Bütün aşkların toplamı en yüce ve tek aşk' dedi...
'Önce ona varsan olmaz mı' diye sordum..'Keşke olsa' dedi'... Ama önce yoğrulmak gerek'... 'Acı çekmek mi? ' dedim'...Evet aşk acısında boğulmak' dedi...
'Yok olunca' dedim.. 'İşte gercek aşkı da o zaman yasamaya başlarsın' dedi...
'Gerçek aşk' dedim... 'Büyük o' dedi... Durdum... Durdum... Durdum ve sustum...
'Neden sustun' diye sordu'.. Yüreğim titredi sanki' dedim... 'Neden' diye sordu.. 'Bilmiyorum' dedim..
'Büyük O! '... 'Evet' dedi.. 'Büyük O! '... 'Nerede? ' diye sordum... 'Her yerde' dedi...
'Nasıl? ' diye sordum.. 'Yüreğini aç' dedi... 'Yüreğimi açmak? ' dedim... 'Bir tebessümle bak her şeye' dedi...
'Tebessüm' dedim.. 'Her kapının anahtarı' dedi.
'Kapı' dedim.. 'Girmeden bilemezsin' dedi...
'Ya korku? ' dedim.. 'Bilinmeyenden korkar insan' dedi...
'Ben bilmiyorum' dedim...
'Neyi? ' diye sordu? ? ..
Ben'i' dedim.. 'Sen kimsin? ' diye sordu? ? ..
'Ben kimim? ' diye sordum... 'Sevgiyle beslenensin' dedi...
'Kimin sevgisiyle' dedim... 'Büyük O'nun' dedi... Durdum. Durdum... Yine sustum.
'Kimsin sen? '... dedim... 'SEN'im' dedi..'......
30.05.2012 - 15:29
sonu belli olmayan bir yoldur hayat...önüne ne zaman neyin çıkacağını bilemezsin......bazen birşeyler alır götürür senden,tutamazsın...bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin ama kaçamazsın...böyledir hayat,bir türlü anlayamazsın...ve bir gerçek vardır; acıyı tatmadan,mutluluğu bulamazsın
16.05.2012 - 16:57
Gördüğün kadar vardım, baktığın yerde...Dinleyebildiğin kadar konuştum aslında...Anlayabildiğin kadar anlattım herşeyi...Şimdi susabildiğim kadar susuyorum! ! !
14.05.2012 - 16:47
Kalır gibi gidişlerini izledim önce… sonra gider gibi kalışlarını… ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek ağlamanın gardiyanı gibi…
Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin sen? ..çünkü senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun..
İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil,neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez. Seni çok seviyorum, bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye... anlıyormusun?
Gel “biz” olalım demek kolay… benimle hiç olur musun?
13.05.2012 - 22:08
İki el tuttum bugüne kadar; Birini ben bıraktım, diğeride beni.. Biri koparken ağladı,diğeri kahkalar attı.. Biri hep korudu beni,diğeri korundu ellerimde.... Biri zorluklara göğüs germeyi öğretti,diğeri ise zorlukların ta kendisiydi Biri bir damla gözyaşıma ömrünü verirdi, Diğeri akıtğım gözyaşlarıyla ömrümü çürüttü Biri güldürdü, diğeri ağlattı.. Biri anlattı, diğeri aldattı.. Biri toparladı, biri dağıttı.. Çekti aldı çamurdan biri, diğeri hep çamura sapladı.. Birinin adı ANNE' ydi, diğerinin adı AŞK'tı....
08.05.2012 - 08:41
Keşke hep çocuk kalabilsek, düşlerimiz çocukluğumuzdaki gibi masum ve pembe olabilse keşke.. Ama zaten keşke girdiyse sözcülere o zaman büyümüşüz ve çok geç kalmışız demektir..
02.05.2012 - 17:53
Önce saygı, insan olmanın gereği. Sonra seviyeli olmak, yerini bilmektir. Ve insanı insan olduğu için değerinde sevmektir.
Yaşamak güzellikleri görmekle güzeldir...
03.03.2012 - 21:42
Bugün yine çok güzelsin hayat...
Seni sevdiğimi söylemek geliyor içimden.
Güvercinler uçuyor hiç tanımadığım insanlara yüreğimden.
Yine sana sımsıkı tutunmaya çalışıyorum
Sen de birazcık tutsan ya ellerimden.
Bugün yine çok güzelsin hayat...
Herşeye rağmen....
Toplam 201 mesaj bulundu