Zeki Çalar Antoloji.com

ZEKİ ÇALAR

Milas'ın Ağaçlıhüyük köyünde doğdu. Doğum tarihi resmi kayıtlara göre 21/03/1954 olarak gözükse de, gerçek doğum tarihi 7 Temmuz 1952'dir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Gemlik Sunğipek fabrikasında 25 yıl işçi olarak çalışmış, 2001 yılında emekli olmuştur.
Şair 1970 yılından beri şiir yazmaktadır. 2000 yılında 148 şiirden oluşan 204 sayfalık 'İLK MEKTUP' ve 2007 yılında da 192 şiirden oluşan 240 sayfalık 'ASKER MEKTUBU' adlı şiir kitabı yayımlanmıştır. Şiirleri: Antoloji, Şiir Akademisi, Şiir Defteri, Şiirevi, Şiir Evreni, Şiir Perisi gibi bir çok sanal sitede yayınlanmaktadır.
..

Devamını Oku
  • Var Benim (Ala Gözlerini Sevdiğim)

    Karacaoğlan

    18.10.2007 - 12:11

    Karacaoğlan'ın 'Ala gözlerini sevdiğim dilber' başlığı altında benim bildiğim 31 adet şiiri vardır. Belki de daha fazla olabilir. Antoloji'de yayımlanan bu şiir de içinde olmak üzere bildiğim 31 adet şiiri aşağıda ekliyorum:


    ALA GÖZLERİNİ SEVDİĞİM DİLBER

    Ala gözlerini sevdiğim dilber,
    Bana ...

  • Keles türküsü

    Zeki Çalar

    04.06.2007 - 14:50

    Sayın; Yunusemre Coşan,

    Değerli hemşerim. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Keles'le olan ilgimi, 'Keles'in yokuşları' adlı şiirin altına yazdım, ama size E-Mail adresimi yazmayı unutmuşum. Mesajı silip, yeniden yazmayı denedim, fakat sistem kabul etmedi. Ben de E-Mail adresimi alta yaz ...

  • 1 Ekim 1945

    Nazım Hikmet Ran

    18.04.2007 - 14:23

    Şair; Nazım Hikmet'e sağlığında sahip çıkmayanlar ölüsüne sahip çıktı. Demek ki 'Şairin ölüsü' daha makbulmüş.

    Zeki Çalar

Toplam 3 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • şiir

    25.04.2007 - 14:18

    ŞİİR NEDİR?

    Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanılmasıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimine şiir denir.
    Milâttan önce 8000 li yıllarda konuşma dili gelişmiş ve sözlü edebiyat doğmuştur. Mağara duvarlarına resimler çizilmiş ve efsaneler nesilden nesile sözle aktarılmıştır. Milâttan önce 3500 lü yıllarda yazı bulunmuş ve yazılı edebiyata geçilmiştir. Milâttan önce 3000 li yıllarda yazılan 'Gılgamış Destanı' bilinen en eski destandır.
    Tanrı insanı yarattı, insan da şiiri yarattı. Şiirin Yunanca karşılığı poiesis 'yaratma' anlamına gelir. Önceleri şarkıcı (aoidas) olarak bilinen şair gerçek bir sanatçı, bir yaratıcı sayılıyordu. Şair bir yandan değişmeceleri ve ritmiyle dili yaratırken, bir yandan da, şiirin yapısında yer alması gereken dilin nesnesini de yaratıyordu. Şiir kavramı başlangıçta vezin, prozodi kavramlarıyla bağlantılıydı. Bu da şiirle müziğin aynı kökten geldiğini gösterir. Biçimsel açıdan bakılırsa, şiir şarkıya yakın ritim ve ses uyumu içinde bir dil olması bakımından düzyazıdan farklıdır.
    Platon'a göre, şiirsel yaratıcılık coşkuya,Tanrı'yla bütünleşmeye bağlıdır; 'Şair kanatlı ve kutsaldır esinlenmeden, kendinden geçmeden, aklını yitirmeden yaratamaz' Şiir bir kehanete benzer. Tanrı'nın sözüdür.
    Aristoteles'e göre, biçimi ne olursa olsun, şiir taklik sanatlarındandır. Şair bir tarihçi gibi anlatsa bile şairin konusu apayrıdır. Tarihçi yaşanmış gerçeklerle ilgilenir Buna karşılık şair, gerçekciliği ve mantıksal zorunluluğu gözeterek, gerçeği taklit eden olasılık alanına yönelir. Şiir yalın tarihsel kesinlikten daha felsefi ve daha genel bir doğrunun alanıdır. Buna göre masal tarihin anlamlı bir taklididir. Her şiirsel kurgu gücünü hem hayali, hem akla uygun bir yorumu yaptığı doğadan alır.
    Hintli filozoflara göre, şiir en yüce biçimini bulduğu zaman, bilge kişinin vecdiyle bütünleşir. Şair, Sarasvati'nin inayetiyle yüce söze erişir ve onu anlar.
    Diomedes'in sınıflamasına göre, şiir üç katagoriye ayrılır:
    1-Epik şiir; tarihi ve efsaneyi konu alır ve yazara da, kişilere de aynı ölçüde söz hakkı tanır.
    2-Dramatik şiir; anlatıyı eyleme dönüştürür ve yalnızca kişilere söz hakkı tanır.
    3-Lirik şiir; duyguları doğrudan dile getirir ve yalnızca yazara söz hakkı tanır.
    Şiir yazmakla ve şiir okumakla uğraşan insanlar erdemli insanlardır. İnsanlar şiir okudukça, şiir yazdıkça daha da olgunlaşır. Şiirle uğraşan bir insanın hiç kimseye zararı olmaz. Şiir yazan bir insan; Önce doğmadan önceki hâlini, sonra da ölümden sonraki hâlini düşünebilmelidir. Bu düşünce, ozanları daha da erdemli kılar. Yapılan kötülüğü unutmak da bir erdemdir.

    Zeki Çalar

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR