Aşka zırhlar kuşanılıp gidilmiyor. Korunmak için kalkanlar da takılmıyor üste başa. Düşersem acır mı, diye düşünmek ise çok uzak bir duygu. Çünkü sırası geldiğinde düşülüyor. Çırılçıplaktır insan, önce doğduğunda sonra da aşık olduğunda. Hırpalar bu yüzden aşık olunan. Sanki acıtmaktan keyif alırmış gibi. Aşık olansa hiç uslanmaz, her defasında aynı çıplaklığıyla teslim olur karşısındakine. Çünkü seven hesap yapmaz, seven sever. Arınmıştır cinliklerden hinliklerden. Ölçmez mezurayla, tartmaz kiloyla. Sınırsızca hesapsızca sever. Çünkü duygularını beyninde değil, kalbinde yaşar. Bu yüzden, hesaplı giden mantıkla hareket eden, aşığım dese de aşık değildir aslında. Hesabın, kitabın olduğu yerde başka şey vardır, aşk değil…!
Bir meydan okumadır aşk! Hem kendine, hem sevdiğine. Ama daha çok sevdiğine, çünkü onun için ne fedakarlıklar yapabileceğini sürekli olarak gösterme arzusudur. Çünkü aşık olan için fedakarlık değildir bu. Sevdiği için bir şeyler yapma arzusudur. Bu arzunun sınırı da yoktur. Böylesine sevilen taraf da bu durumu pek algılayamaz. Hatta hafife bile alır karşısındakini… Nedendir bilinmez ama, böylesine sevildiğini bilmek ve bunu karşılamak yerine, seveni kullanmak duygusu hakim gelir sevilende.
Her defasında hep daha fazlasını ister. Verdikçe verilmesini…..
Çıtayı yükseltir. Her defasında ne kadar yükseldiğini bile ölçer. Onu o kadar sevene bir o kadar da acımasız davranır.
Aşık olan ancak bittiğinde sorgular yaşadıklarını…”Doğru muydu, ben neler yaptım, değdi mi? diye……. Cevaplar “hayır” olsa bile tekrar aşka düşünce aynılarını yapar aşık olan. Böyle bir aklın gitme halidir yaşanan. Gariplikler yaptırır insana..Kıymet bilinmez. Bilinmeside beklenmez.
Ama hangisi daha karlı diye sorarsanız, her şeye rağmen aşık olan derim. Çünkü bütün fırtınaları, bütün duygu yoğunluklarını, bütün dağları devirebilme hallerini, o yaşar. Kullanılsa bile kendini dinamik hisseden hep O’dur. Yemeden, içmeden sadece hava ile bile yaşayabilen.! Doğanın renklerini fark edip, kuşların cıvıltısını duyabilen hep aşık olandır. Kimsenin göremediklerini görür, duyamadıklarını duyar. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini nereye dağıtacağını şaşırır. Şiirler yazar, çocuk olup zıplar, uçurtmalar uçurur.. Tebessüm etmek için sebep aramaz….
AŞIK OLAMAYANSA TÜM BUNLARDAN UZAK, HESAP PEŞİNDEDİR. NE YAPSAM DA BENİ DAHA ÇOK SEVSENİN HESABINDA! ! ! ! !
..