Yücel Yarımbatman Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

hocam yorum yazmak için bir kaç şiirinizi okudum...
üçüncü okuduğum bu şiirde takıldım yorumu hakediyor kendi namıma.. beğendim... kısa ve anlamlı.. sade hoş ... tebrik ederim.. daha iyilerine .. saygılar... sokak şairi...

beğendim yunuz abi.. ana baba olunca beğenmemek olurmu.....
ama.... senden ricam madem bu kadar yüreğini koymuşsun bu işe bana şöyle.. günlük sıkıtıları insanlığın duyarsıxlıklarını medeniyet dediğimiz m(a)deniyeti.. anlatan insanların bu sanal ortamda olduğu gibi dışarda samimi olmadıklarını.. ya ...

ve eklemeliyim ki herkesin derdi şu beni kim okumuş kim mesaj yazmış... artık en sinir olduğum şey adamın birinin kalkıp bana mesaj atması şu şiirimi oku diye...
adamın niye popüler olduğu anlaşılıyor...
ya zorla şiir mi okutulur..
sen adamın şiirlerini okudunmu bakalım...
aynı şu hikaye.. ben s ...

şiir kısmına gelince...
sanırım artık insanlık şunu çok iyi biliyor ki bir şahıs
isim yapmışsa bir konuda ün sahibiyse o zat ne yazarsa yazsın iyi. gibi bir izlenim doğuruyor .. peki kimde..
kendini geliştirmekten yoksun halkın içinde ki kendini okuyu kalıbına sokmaya çalışan kişilerde..
bu şiir ...

hocam nihat behrama ayrı bir merakınız varsa bilemem...
ama günün şiiri seçilen şiirlere şiir bile denemez lafınız aslında sizin şiirden ne kadar anlamadığınızı gösterir sayın mine emir...
bu yazınızdan ötrü şiirlerinize bir baktım iki tane anca okuya bildim....
bence biraz kitap okuyun.... sonra ...

Bu sokak namıma değil....

bu sokak namıma değil
bu keder; hiç hesapta yokken
kim aldı benim naylon tabanlı çocukluğumu
kentin yıkıntıları arasından
bu şehir kimin tahtı
kime kul
kime mezar
hangi kavim halkına paylaştırıyor
çağın en adil mutluluğunu
nerde rüzgarın serinleten yüzü ...

maviyi yardıkça yaralanan vapur başlı başına söz cümbüşü ama yalnız kalmış şiirde...meme ve seğirme kelimesi daha az kullanılsaydı keşke... seğirme kulakta kalıcıdır çok kullanılınca sıkkınlık veriyor...
meme de çok klasik sıradan bir kelime.. bir kere kullanılmaktan öte anlatımda çok kullanılmamal ...

evet aslında yeni çoğu arkadaşta ki büyük küçük aynı çizgide bir ilerleyiş görüyorum betimlemeler her iki cümlede bir karşımıza çıkıyor...
bazı cümleler çok akıcı bazıları daha kuru bir yüzeye sahip.. yani bir yeri hızlı ve zevkle bir yeri yavaş ve daha dikkatle tekrar etmek zorunda kalıyoruz...
a ...

aslında daha öncede bu tarz bir yorum yaptım fakat baktım ki olumsuz eleştirilere malum kalıyorum.. ama bu şiiri okuyunca tekrar etmek gereğini hissettim...
bakınız sayın arkadaşlar bu sitede hem tanınmış hemde tanınma şansını elde etmemiş binlerce şiir var..
günün şiiri bölümü
diğer seçenekler g ...

bütün büyümüş yanlarımı üstümden koparıp cebime saklıyorum....hep çocuk kalmak için bu çağın milattan sonrasın da....bir kedi kadar usul ve bir rüzgar kadar hırçın sokulmak için kanatlarına...anneme dargınım o beni hep büyütmek peşinde oysa ben çocukluğumu istıyorum anne... diyemiyorum.. bıkmış illa ...

şöyle yorumlara bir göz gezdirdimde üzüntüm iyice arttı.. yorum yazanlar ya bir necip fazıö hayranı ya da edebiyata gönül vermiş fakat henüz gün ışığına çıkmamış bir kaç büyüğümden ibaret.. lakin sitede on bin cıvarında bir okuyucu kitlesi var ama yorum 150 cıvarı...
ve yorumların içinde necip fazı ...

gündüz varlığından habersiz ya da ihtiyacımıza henüz iştikal etmemiştir ki bu suretle henüz önemini anlamamız için havanın kararmasını bekleriz... kaldırım taşları seçilmez bir kaç adım sonrası görülmez olur... güneş dediğimiz varlığı mukaddes gölgelik çekilince yapı taşımızın üstünden o zaman farkı ...

bir ustadın dediği gibi şairidr kelimelere rus ruleti oynatan..
arkadasta öyle yapmış canını seven geçmesin namlusunun karşısına...
ben arkadaşın kalemini sevdim.. ismet özeli anımsattı onuda fazla anlamam ama takdir ederim.. felsefik tarafı var.. anlamıyorsak yorum da yapmayalım.. malum bilgi sah ...

belki bir trajedi farklı bir dille ne diyelim her ne kadar aşırı soyut kalsada halkıma sokağa bana tebrik ederim... renk sayısı nekadar çoksa gök kuşağı okadar güzel olacaktır..
saygıalrımı sunarım.. size sucuksuz yumurta pişiren bir bir şiirimi gönderiyorum.. sokak şairi...

Yine bir bayram günü zamanın birinde

yine büker yedi bela belimi...
yarın bayram
tam arefe sinde fakirliğin...
her şey ateş pahası
gözü kör olsun şu gurbetin
eskiden olsa bir kuru soğan
bir de ekmek parası
geçirirdik koca kışı...nerde merhameti canım memleketin...
kolu komşuda bir ...

....yüreğimizdeki göç yollarında yorulan yıpranan şiirler dinlenmek için ve olgunlaşıp dillenmek için ne güzel durak seçmiş kendine..sokak şairi...
benim sokağımda durak yok ama durmak için bir sebep var.. ve ben her gün o sebebi elimde taşımaktan onur duyuyorum.. tıpkı senin yüreğinde taşıdığın gi ...

diyorsun ki gitme
beni böyle mahsun bırakıp bu dağınık gecede
diyorum ki daha gün aydınlık
bak heryerde bahar dallarda serçe
diyorsun ki
sen varsın diye ötüşür o yeşil o hercai menekşe
gitme!
diyorum ki
vaktidir zamansızda olsa bu ayrılık elimizde değil
diyorsun ki
elimizde olmasa neden ...

çok farklı ben felsefenizi sevdim.. saygılarımı sunarım sokak şairi...

aruz vezniyle yazan tek şair değil malesef olayı abartmayalım.. şiir güzel allah ömrüne bereket versin...
birini yüceltelim derken diğerlerini dışlarsak bu bencillik olur...
tek değil..
aruz vezniyle yazan bi sürü üstad var.. umarım kişinin bu yazınızdan haberi olur... sokak şairi...

yok hocam şapka çıkarmayın şiirlerime...
ben şapka kanunu sevmem...
özgür olmalı her tel rüzgar niye yaratıldı sanıyor insanlar...
bir işveli yarin saçlarında ömrümü savurmaktı tek muradım... ben sevdiğime şapka taktırmadım..bu yüzden...
izin verin ben sadece yaşınızla değil benden büyük saygını ...

sene ıkı yıl geride kalan.. konya altında küçük bir bina vardı hocam evveli bu.
telekom tesisleri dıye geçiyormuş ama sen bilirsinki görmüşsen altı katlı sanırım bir bina..
ankaran istanbul'a ordan antalya...
ses yarışması vardı katıl dediler katıldık çapımızca...
orda hafıf ruzgar kışa yaklaşmı ...

de hey hangi ferman dağıtır
bu başımdaki kara dumanı
ol yakın köylere yas düşmüş
neden?
bu dağ niye sisli
bu kuzgunlar da ne ki?
dedi bir ses içimden
tez yetiş sor bakem rıfkı emmin bilir
o köy meydanında her akşam
bir cigarayla ömür bitirir....
koştum nefes kalmadı ciğerlerim de
tez ...

bak ben sana bir tebrık daha yazdım neden mi hala 10bin kusur kısıden zahmet edıp seni tebrık etmeyenlere inat... ''bizim nazımız geceye geçer...sabah kaldıramaz hasretimizi...''sokak şairi

ve eklemeliyim....ki yer yüzündeki hiç bir gül goncası ,seven bir kadının içten gülüşü kadar güzel değildir...ve hiç bir çöl bu gülüşe hasret bir erkeğim yüreği kadaryakıcı olamaz....
ve hiç bir siyasal sistem bir insanı diğerine aşık edemez bunu sadece içten yazılmış bir sağlar.....
demekki şiir ...