şimdi size arap ilminden! geçenlerde arkadaşla bahsini ettiğimiz bir bilgi yazacağım...
arkadaş anlatıyor..televziyonda bir programda çocuğun anne karnındaki evreleri tane tane anlatılıyor..arkadaşın dediğine göre mükemmel anlatılıyor..(arkadaş fizyoterapist-yani işten biraz anlıyor-ayrıca başıda açık)
programdaki ses diyormuş ki yıllardır bilim adamları (kesin arap değil bunlar) bir ikilem içerisinde...bebeğin önce kemikleri mi yoksa kasları mı oluşuyor...ancak yapılan son araştırmalarda bu ikilem ortadan kalkmış..kesin olarak ispatlanmış ki bebeğin önce kemikleri sonra kasları oluşuyor muş...
arkadaş daha sözünü tamamlamadan..doğrudur dedim kur an da kemiklere etleri döşedik ibaresi geçen bir ayet var..
bilim adamları yeni ispatlamış..ama gel görki hurafe arap ilmi bin dörtyüz yıl önce den haberdarmış...
bakalım mı...
'sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık.peşinden alakayı bir parçaçık et haline soktuk.bu bir parçacık eti kemiklere(iskelete) çevirdik..bu kemikelir etle kapladık..sonra onu başak bir yaratışla insan haline getirdik.....yapıp yaratanların en güzeli Allah pek yücedir..
mü'minun 14...
bahsini ettiğiniz yazı hakkında yanılgı içerisindesiniz..yazı kopyalama değil bilakis el emeği göz nurudur...bahsini ettiğiniz yazıdan kopyalanmamıştır..
bahsini ettiğiniz yazıyı şimdi kopyalıyacağım ve size dürüstçe soracağım...yazımdaki başlangıç sizin yazdığınız mıdır...
kopyalıyorum...
sebgerd (04.09.2004 20:02) Cevap yaz | Yazılmış 1 cevabı oku | Bu mesajımı sil
sayın onur bey
esbabı ilim üçtür...
havası selime (beş duyu)
haberi sadık(haberi resul -haberi mütevatir-yalan söylemicekelri üzerine ititifak edilen bir topluluğun verdiği haber..amerikayı görnmeyenelrin amerikanın varlığının haberi haberi mutevatirdir..yalan olması mümkün olmayan bir haberdir.)
akıl
din ilimin dışınd adeğildir..bilakis içindedir...
siznle aramızdaki fark esababı ilimden haberi sadık şıkkının haberi resul bölümünü kabul etmiyor olamyaşınızdır..
haberi resul bölümünü kabul etmeyişiniz ilmi değildir..çünkü esbabı ilimden ne akıl ne haberi sadık(haberi mütevatir bölümü) ne de havası selime bunu ispat edemez..
yani kısaca elinizdeki ilmi olanaklarla ispat edemiyeceğiniz bir şey için yok demek(kabul etmemek) sizin inancınızdır.(inançsızlığı bilimsel olarak elde etmiyorsunuz) .inanmak ne kadar bilimsel (sizin deyişinizle) değil ve tabu ise inanmamakta o kadar bilimsel değil ve tabudur...
(yazı yukarıda görülen tarihte güneşe çağrı grubuna yazılmıştır...)
yeterince dürüst oldum mu..
ilim arapalrın olsa ne olur olmasa ne olur..okudğunuz bu kadar anlıyorsunuz...
ve utanmadan sallıyorsunuz...biraz utandınız mı....
ayrıca yaaıyı kopyalamışta olsam yazı kendi yazımdır aynı konu üzerinda benzer yazıyor olmam yada daha önce yazdığım bi yazıyı kopyalamış olmam konu üzerindeki tutarlılığımı gösterir...
diyelim ki yazı benim değildir başkasından kopyalamışımdır...başkasının fikrini kendime katamda ne sakınca olabilir..benim peygamberim ilim müslümanın yitik malıdır der....kimde bulsak alırız...
gelelim arap ilmi üzerine...
siz ya yazdıklarınızı okumuyorsunuz ya da okudukalrınızı anlamıyorsunuz..
aynı yazı içerisinde hem bilim evrenseldir,ırkların ve ülkeleirin bilimi yoktur diyor hemde beni arap ilmine sahip olmakla nitelendiriyorsunuz..
araplar ırkların ve ülkelerin dışında mıdır...arap ilmi ilmin dışında
olsun....
kafanızdaki bilimle ilgisi olmadığını düşündüğünüz ilmi denilen ucube sizindir...biz hiç üzerimize almadık...
çatlasanızda patlasanızda inananlar ilim bakımından sizin üstünüzdedir..arapların dahi olsa sizin kabul etmediğiniz bir ilmi artıları vardır..
Bir baska kisinin yazdigi anlama direk atifta bulunan, yanit veren, destek olan, eleştiren mesajlar pasiflenmektedir.
tartışmanın galibi olmaz...yersiz komplekslere girme..muhatabın bu bilinçte...bundan zerre miktarı şüphe etme..
ben insanları çok severim ve onlara değer veririm..biri benimle konuşursa ona mutlaka cevap veririm..
şimdi sana yine cevap vericem..huy işte..
her şeyi baştan alalım...(kısa olacak)
sayın bayraktaroğlu bi tasnif yaptı...bende bu tasnife bi değerlendirme yaptım..kendimce... (bak bunu tartışırım yani benim değerlendirmemin sayın bayraktaroğlunun tasnifini karşılamadığını yada onu ifade etmediğini-değerlendirmem yanlış olabilir-yani tasnif inanç bakımından insanın üç sınıfını sana yada bi başkasına çağrıştırmayabilir..bayraktaroğlu bunu kastetmemiş olabilir..ordaki tüm sorumluluk benim-ama biz bunu tartışmadık öyle değil mi)
biz burda inanç bakımından insanın üç sınıf olup olmadığını tartıştık..en azından ben bunu tartıştım...
sen ne diyon şimdi ben anlıyamadım...bağışla.... sana sordum durdum..inanç bakımından insan üç sınıf mıdır değil midir...net bi cevap alamadım...
hala alabilmiş değilim...konuyu dallandıırp budaklandırıyorsun...
kardeşim ben senin ne anlatmak istediğini anlamak istemiyorum(orası ile ilgilenmiyorum) ..ben sadece soruma cevap istiyorum...
inanç bakımından insan üç sınıf mıdır değil midir..(beni burası ilgilendiriyor..ben bunu bilmek istiyorum)
verecek bi cevabın varsa buna ver...boşuna bana anlatıp durma..ben anlamam...ok...
mümin olan bir kimse ben muhakkak müminim diyecek.inşaallah müminim diyemez..çünkü bu şek ifade eder..şek ifade ettiği için iman caiz değildir..(nakdül kelam fi akaidi islam-sırrı giridi)
mümim miyim değil miiyim diyenlerin bilgiisine...sanıırm bilmediği bi şeyi söyledik...
iman sözlükte bir kişiyi söylediği sözd etasdik etmek doğrulamak söylediğini kabullenmek gönül huzuru ile benimsemek karşıdakine güven vermek güvenlikte olmak şüpheye yer vermeyecek biçimde içten ve yürekten inanmak anlamlarına gelir..
terim olarak sie,hz peygamberi Allah tealadan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zaruratı diniyye) tasdik etmek onun haber verdiği şeyleir tereddütsüz(lütfen buraya dikkat-iman şüpheyi ve tereddütü barındırmaz-) kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir..
imanın hakikati ve özü kalbin tasdikidir..
'ey peygamber kalpleri iman etmediği hald ağızlarıyla innadık diyenlerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin..'...maide 41...
görüldüğü üzere imanın esası inanılacak şeyleri kalbin tasdik etmesidir.bir kimse diliyle innadığını söylese bile kalbiyle tasdik etmese mümin olamaz..
imanın asli unsuru kalbin tasdiki olmakla birlikte kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemediği için kalpteki inancın dil ile söylenip açığa vurulması o kişinin de dünyada bu söz ve ikararına göre bir işleme tabi tutulması gerekmektedir.bu sebeple ikrar yani kalpte bulunan innacın dil ile ifade edilmesi imanın bir parçası değil adeta onun dünyevi şartııdr..
kalplere neyin gizli olduğunu ancak Allah bilir..bir kimsenin iman ettiği ya kendisinin söylemesiyle veya cemaatla namaz kılmak gibi mümin olduğunu gösteren belli ibadetleri yapmasıyla anlaşılır..o zaman bu kimse olarak tanınır müslüman muamelesi görür...
dil ile ikrar bu derece önemli olduğu için genellikle iman kalp ile tasdik dil ile ikrar şeklind etanımlanmıştır..fakat imanı bu şekilde tanımlamak kalbi ile innamadığı halde inandım diyenin mümin olmasını gerektirmez..
gönülden inamadığı halde diliyle inandığını söyleyen kişi kalpteki iananç ve ikrarı bilinmediği için dünyad amüslüman gibi işlem görür..fakat imanı bulunmadığı ve münafık olduğu için ahirette kafir olarak işlem görecek ve cehennemde ebedi kalacaktır...
bu bilgilerden anlaşılacağı gibi kalbin tasdiki imanın rüknü olmazsa olmaz unsuru ve değişmez temelidir..dilin ikrarı da bu asıl ve gerçeğin tanınmasını sağlayan bir şarttır...
önmeli bir nokta:
delilere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydan gelen ve adeta kişinin islam toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken imana taklidi iman denilir..ehli sünnet bilginlerinin çoğun agöre bu tür iman geçerli olmakla beraber,kişi imanı akli ve dini delillere güçlendirmediğinden dolayı sorumludur.taklidi iman inkarcı sapık kimselerin ileri süreceği itirazlarla sarsıntıya uğrayabilir.bunun için imanı dini ve akli delillerle güçlendirmek gerekir.çünkü deliller ileir sürülecek şüphe ve itirazlara karşı imanı korur..delillere bilgiye araştırma ve kavramaya dayalı imana ise tahkiki iman denir aslolan he rmüslümanın tahkiki imana sahip olması neye niçin v enasıl inandığının bilincini taşımasıdır..
kaynak:diyanet vakfı islam ansiklopedisi ilmihali...
yazdıklarımız kendi dinimiz değildir...islam dininin kendisidir..yazdığım her şey ehli sünnet dahilindedir..yazdıklarımda ehli sünnet dışında tek nokta varsa bunun net bi şekilde ortaya konmasını isterim..olur ki yanlış yazmış olabilirm..yanlışımda ısrar etmem.neticede ben bir islam alimi değilim..dinini öğrenmeye çalışan sıradan bir müslümanım...
buraya ehli sünnet dahilinde bildiklerimi aktarıyorum...ve biraz dikkakt ederseniz farkedersiniz ki kimsenin dini ile imanı ile ameli ile ilgili değilim...ilgili olduğum tek şey dinin algılanışı ve aktarılşındaki aksaklıklar...bunları aktarırken ben her şeyi biliyorum,islamı sadece ben yaşıyorum siz müslüman değilsinizi gibi bi tavır içeriisine hiç girmedim girmemde mümkün değildir..ben her yazımda inandıklarımı bilgim dahilinde aktarma çabasındayım...
din tektir..senin kafana benim kafama onun kafasına göre şekillenemez...dini hükümlerde kendi kafamıza göre görüş bildiremeyiz..her konunun ehli olduğu giib bu konununda ehilleri vardır..bugün dini meseleleri muctehidlerden (ehli sünnet dört hak mezhep) öğreniyoruz...onların ictihadlarına göre konuşuyoruz...
bilgimiz eksik olabilir...öyledir de...inanıyoruz ki bildiklerimizle amel edersek bilmedikleirmizi de öğreniriz...
sizi bilemem ama ben dörtdörtlük bir müslüman değilim...bildiklerim bilmedikleirmin yanında denizde damla...bu durumda ben biliyorum nasıl diyebilirim...
siz biliyorsunuz diyemiyeceğim gibi..
şöyle diyelim..birlikte öğreniyoruz...size uyar mı...
burda uzun zamandır hemen herkesin dikkatini çekmiştir ki eğer bayansanız ve yazıınz biirleirine dokunuyorsa hemen çirkin ithamlara maruz kalıyorsunuz...insanalrımız ne kadar eğitimli ve kibar olursa olsun eğitilmiş kedinin tam ikram halindeyken müzip arkadaşın cebinden fareyi çıkarttığında kedinin eğiitmini hiçe sayıp farenin peşine koşuşturduğu o hikayeyi hatırlıyorsunuz...
insanın fıtratı değişmiyor...eğiitim kibarlığı öğretiyor...taki cepten fare çıkmaya görsün...
bu da bizim fıtratımız zaman zaman cebten fare çıkartmaya engel olamıyoruz...
türban
13.09.2004 - 21:18evet avret örtüsü...
allah (c.c)
12.09.2004 - 23:22şimdi size arap ilminden! geçenlerde arkadaşla bahsini ettiğimiz bir bilgi yazacağım...
arkadaş anlatıyor..televziyonda bir programda çocuğun anne karnındaki evreleri tane tane anlatılıyor..arkadaşın dediğine göre mükemmel anlatılıyor..(arkadaş fizyoterapist-yani işten biraz anlıyor-ayrıca başıda açık)
programdaki ses diyormuş ki yıllardır bilim adamları (kesin arap değil bunlar) bir ikilem içerisinde...bebeğin önce kemikleri mi yoksa kasları mı oluşuyor...ancak yapılan son araştırmalarda bu ikilem ortadan kalkmış..kesin olarak ispatlanmış ki bebeğin önce kemikleri sonra kasları oluşuyor muş...
arkadaş daha sözünü tamamlamadan..doğrudur dedim kur an da kemiklere etleri döşedik ibaresi geçen bir ayet var..
bilim adamları yeni ispatlamış..ama gel görki hurafe arap ilmi bin dörtyüz yıl önce den haberdarmış...
bakalım mı...
'sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık.peşinden alakayı bir parçaçık et haline soktuk.bu bir parçacık eti kemiklere(iskelete) çevirdik..bu kemikelir etle kapladık..sonra onu başak bir yaratışla insan haline getirdik.....yapıp yaratanların en güzeli Allah pek yücedir..
mü'minun 14...
bilim kur an dan başka bir şey söylemiyor...
allah (c.c)
12.09.2004 - 22:51sayın hakan bey
bakıyorumda grubta çıtınız çıkmazken nedirde bülbül kesiliyorsunuz...
bahsini ettiğiniz yazı hakkında yanılgı içerisindesiniz..yazı kopyalama değil bilakis el emeği göz nurudur...bahsini ettiğiniz yazıdan kopyalanmamıştır..
bahsini ettiğiniz yazıyı şimdi kopyalıyacağım ve size dürüstçe soracağım...yazımdaki başlangıç sizin yazdığınız mıdır...
kopyalıyorum...
sebgerd (04.09.2004 20:02) Cevap yaz | Yazılmış 1 cevabı oku | Bu mesajımı sil
sayın onur bey
esbabı ilim üçtür...
havası selime (beş duyu)
haberi sadık(haberi resul -haberi mütevatir-yalan söylemicekelri üzerine ititifak edilen bir topluluğun verdiği haber..amerikayı görnmeyenelrin amerikanın varlığının haberi haberi mutevatirdir..yalan olması mümkün olmayan bir haberdir.)
akıl
din ilimin dışınd adeğildir..bilakis içindedir...
siznle aramızdaki fark esababı ilimden haberi sadık şıkkının haberi resul bölümünü kabul etmiyor olamyaşınızdır..
haberi resul bölümünü kabul etmeyişiniz ilmi değildir..çünkü esbabı ilimden ne akıl ne haberi sadık(haberi mütevatir bölümü) ne de havası selime bunu ispat edemez..
yani kısaca elinizdeki ilmi olanaklarla ispat edemiyeceğiniz bir şey için yok demek(kabul etmemek) sizin inancınızdır.(inançsızlığı bilimsel olarak elde etmiyorsunuz) .inanmak ne kadar bilimsel (sizin deyişinizle) değil ve tabu ise inanmamakta o kadar bilimsel değil ve tabudur...
(yazı yukarıda görülen tarihte güneşe çağrı grubuna yazılmıştır...)
yeterince dürüst oldum mu..
ilim arapalrın olsa ne olur olmasa ne olur..okudğunuz bu kadar anlıyorsunuz...
ve utanmadan sallıyorsunuz...biraz utandınız mı....
ayrıca yaaıyı kopyalamışta olsam yazı kendi yazımdır aynı konu üzerinda benzer yazıyor olmam yada daha önce yazdığım bi yazıyı kopyalamış olmam konu üzerindeki tutarlılığımı gösterir...
diyelim ki yazı benim değildir başkasından kopyalamışımdır...başkasının fikrini kendime katamda ne sakınca olabilir..benim peygamberim ilim müslümanın yitik malıdır der....kimde bulsak alırız...
gelelim arap ilmi üzerine...
siz ya yazdıklarınızı okumuyorsunuz ya da okudukalrınızı anlamıyorsunuz..
aynı yazı içerisinde hem bilim evrenseldir,ırkların ve ülkeleirin bilimi yoktur diyor hemde beni arap ilmine sahip olmakla nitelendiriyorsunuz..
araplar ırkların ve ülkelerin dışında mıdır...arap ilmi ilmin dışında
olsun....
kafanızdaki bilimle ilgisi olmadığını düşündüğünüz ilmi denilen ucube sizindir...biz hiç üzerimize almadık...
çatlasanızda patlasanızda inananlar ilim bakımından sizin üstünüzdedir..arapların dahi olsa sizin kabul etmediğiniz bir ilmi artıları vardır..
siz hurafeleri terk ettinizde böyle uçuyorsunuz..
ay ben tutmıyayım sizi...
türban
12.09.2004 - 14:06müminim hakka(muhakkak müminim)
inşaallah müminim... olmuyo yani...
türban
12.09.2004 - 14:05niye bu kadar çalkalanıyor yani..
şüphe nerde Allahın tekliğinde mi
muhammedin peygamberliğinde mi...
türban
12.09.2004 - 14:03konuyu biraz dağıtalım..(sözde dağıtacam)
o iman etmiyenler var ya konuyu çok bildiklerinden iman etmiyorlar..halbuki iman etmek için çok bilmek gerekmiyor....
tek bilinmesi gereken
Allah tek
muhammed peygamber...
bu insanlar hiç türk filmi izlememişler mi ya
mesela cüneyt arkın battal gazi serisi..
battalın ikiz oğlu kefere sarayında yetişir..
kelime i şehadet mümin olmasına yetişir...
keza kefere prensesi de öyle...
çok bilmeleir gerekmiyor..hele gazaliiyi okumaları hiç..
bilinecek tasdik edilecek
Allah tek
muhammed peygamber...
türban
12.09.2004 - 13:49gördün mü bak mesafe kaydediyoruz..anlamadığım konusunda anlaştık..
hadi bi mertlik yap insan inanç bakımından kaç sınıf net yaz...
kapasitem (anlama) onu anlar...
türban
11.09.2004 - 23:00Bir baska kisinin yazdigi anlama direk atifta bulunan, yanit veren, destek olan, eleştiren mesajlar pasiflenmektedir.
tartışmanın galibi olmaz...yersiz komplekslere girme..muhatabın bu bilinçte...bundan zerre miktarı şüphe etme..
ben insanları çok severim ve onlara değer veririm..biri benimle konuşursa ona mutlaka cevap veririm..
şimdi sana yine cevap vericem..huy işte..
her şeyi baştan alalım...(kısa olacak)
sayın bayraktaroğlu bi tasnif yaptı...bende bu tasnife bi değerlendirme yaptım..kendimce... (bak bunu tartışırım yani benim değerlendirmemin sayın bayraktaroğlunun tasnifini karşılamadığını yada onu ifade etmediğini-değerlendirmem yanlış olabilir-yani tasnif inanç bakımından insanın üç sınıfını sana yada bi başkasına çağrıştırmayabilir..bayraktaroğlu bunu kastetmemiş olabilir..ordaki tüm sorumluluk benim-ama biz bunu tartışmadık öyle değil mi)
biz burda inanç bakımından insanın üç sınıf olup olmadığını tartıştık..en azından ben bunu tartıştım...
sen ne diyon şimdi ben anlıyamadım...bağışla.... sana sordum durdum..inanç bakımından insan üç sınıf mıdır değil midir...net bi cevap alamadım...
hala alabilmiş değilim...konuyu dallandıırp budaklandırıyorsun...
kardeşim ben senin ne anlatmak istediğini anlamak istemiyorum(orası ile ilgilenmiyorum) ..ben sadece soruma cevap istiyorum...
inanç bakımından insan üç sınıf mıdır değil midir..(beni burası ilgilendiriyor..ben bunu bilmek istiyorum)
verecek bi cevabın varsa buna ver...boşuna bana anlatıp durma..ben anlamam...ok...
sen anladın mı...
(cevap vermeme hakkını kullanabilirsin-onu anlarım-)
kandil gecesi
11.09.2004 - 14:54tekrar
miraç..
türban
05.09.2004 - 19:55mümin olan bir kimse ben muhakkak müminim diyecek.inşaallah müminim diyemez..çünkü bu şek ifade eder..şek ifade ettiği için iman caiz değildir..(nakdül kelam fi akaidi islam-sırrı giridi)
mümim miyim değil miiyim diyenlerin bilgiisine...sanıırm bilmediği bi şeyi söyledik...
türban
05.09.2004 - 19:51şimdi bakalım iman neymiş..
iman sözlükte bir kişiyi söylediği sözd etasdik etmek doğrulamak söylediğini kabullenmek gönül huzuru ile benimsemek karşıdakine güven vermek güvenlikte olmak şüpheye yer vermeyecek biçimde içten ve yürekten inanmak anlamlarına gelir..
terim olarak sie,hz peygamberi Allah tealadan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zaruratı diniyye) tasdik etmek onun haber verdiği şeyleir tereddütsüz(lütfen buraya dikkat-iman şüpheyi ve tereddütü barındırmaz-) kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir..
imanın hakikati ve özü kalbin tasdikidir..
'ey peygamber kalpleri iman etmediği hald ağızlarıyla innadık diyenlerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin..'...maide 41...
görüldüğü üzere imanın esası inanılacak şeyleri kalbin tasdik etmesidir.bir kimse diliyle innadığını söylese bile kalbiyle tasdik etmese mümin olamaz..
imanın asli unsuru kalbin tasdiki olmakla birlikte kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemediği için kalpteki inancın dil ile söylenip açığa vurulması o kişinin de dünyada bu söz ve ikararına göre bir işleme tabi tutulması gerekmektedir.bu sebeple ikrar yani kalpte bulunan innacın dil ile ifade edilmesi imanın bir parçası değil adeta onun dünyevi şartııdr..
kalplere neyin gizli olduğunu ancak Allah bilir..bir kimsenin iman ettiği ya kendisinin söylemesiyle veya cemaatla namaz kılmak gibi mümin olduğunu gösteren belli ibadetleri yapmasıyla anlaşılır..o zaman bu kimse olarak tanınır müslüman muamelesi görür...
dil ile ikrar bu derece önemli olduğu için genellikle iman kalp ile tasdik dil ile ikrar şeklind etanımlanmıştır..fakat imanı bu şekilde tanımlamak kalbi ile innamadığı halde inandım diyenin mümin olmasını gerektirmez..
gönülden inamadığı halde diliyle inandığını söyleyen kişi kalpteki iananç ve ikrarı bilinmediği için dünyad amüslüman gibi işlem görür..fakat imanı bulunmadığı ve münafık olduğu için ahirette kafir olarak işlem görecek ve cehennemde ebedi kalacaktır...
bu bilgilerden anlaşılacağı gibi kalbin tasdiki imanın rüknü olmazsa olmaz unsuru ve değişmez temelidir..dilin ikrarı da bu asıl ve gerçeğin tanınmasını sağlayan bir şarttır...
önmeli bir nokta:
delilere dayalı olmaksızın sadece çevrenin telkini ile meydan gelen ve adeta kişinin islam toplumunda doğup büyümüş olmasının tabii sonucu olarak gözüken imana taklidi iman denilir..ehli sünnet bilginlerinin çoğun agöre bu tür iman geçerli olmakla beraber,kişi imanı akli ve dini delillere güçlendirmediğinden dolayı sorumludur.taklidi iman inkarcı sapık kimselerin ileri süreceği itirazlarla sarsıntıya uğrayabilir.bunun için imanı dini ve akli delillerle güçlendirmek gerekir.çünkü deliller ileir sürülecek şüphe ve itirazlara karşı imanı korur..delillere bilgiye araştırma ve kavramaya dayalı imana ise tahkiki iman denir aslolan he rmüslümanın tahkiki imana sahip olması neye niçin v enasıl inandığının bilincini taşımasıdır..
kaynak:diyanet vakfı islam ansiklopedisi ilmihali...
türban
05.09.2004 - 18:47ettekraru hasen velevkane yüz seksen
tesettür müslümanlara(müminler) farzdır...
diğer iki şık gocunmasın..
türban
31.08.2004 - 13:40şuna kesin bir açıklık getirelim..
yazdıklarımız kendi dinimiz değildir...islam dininin kendisidir..yazdığım her şey ehli sünnet dahilindedir..yazdıklarımda ehli sünnet dışında tek nokta varsa bunun net bi şekilde ortaya konmasını isterim..olur ki yanlış yazmış olabilirm..yanlışımda ısrar etmem.neticede ben bir islam alimi değilim..dinini öğrenmeye çalışan sıradan bir müslümanım...
buraya ehli sünnet dahilinde bildiklerimi aktarıyorum...ve biraz dikkakt ederseniz farkedersiniz ki kimsenin dini ile imanı ile ameli ile ilgili değilim...ilgili olduğum tek şey dinin algılanışı ve aktarılşındaki aksaklıklar...bunları aktarırken ben her şeyi biliyorum,islamı sadece ben yaşıyorum siz müslüman değilsinizi gibi bi tavır içeriisine hiç girmedim girmemde mümkün değildir..ben her yazımda inandıklarımı bilgim dahilinde aktarma çabasındayım...
din tektir..senin kafana benim kafama onun kafasına göre şekillenemez...dini hükümlerde kendi kafamıza göre görüş bildiremeyiz..her konunun ehli olduğu giib bu konununda ehilleri vardır..bugün dini meseleleri muctehidlerden (ehli sünnet dört hak mezhep) öğreniyoruz...onların ictihadlarına göre konuşuyoruz...
bilgimiz eksik olabilir...öyledir de...inanıyoruz ki bildiklerimizle amel edersek bilmedikleirmizi de öğreniriz...
sizi bilemem ama ben dörtdörtlük bir müslüman değilim...bildiklerim bilmedikleirmin yanında denizde damla...bu durumda ben biliyorum nasıl diyebilirim...
siz biliyorsunuz diyemiyeceğim gibi..
şöyle diyelim..birlikte öğreniyoruz...size uyar mı...
türban
30.08.2004 - 22:47müslüman (sapıklık) üzerinde toplanmaz...(hadis i şerif)
türban
30.08.2004 - 22:46görünen o ki aynı şeyi savunmuyor muşuz..herkes kafasındaki dini savunuyor...ve o dine islam diyor..korkarım ki ateist haklı...
türban
26.08.2004 - 19:02burda uzun zamandır hemen herkesin dikkatini çekmiştir ki eğer bayansanız ve yazıınz biirleirine dokunuyorsa hemen çirkin ithamlara maruz kalıyorsunuz...insanalrımız ne kadar eğitimli ve kibar olursa olsun eğitilmiş kedinin tam ikram halindeyken müzip arkadaşın cebinden fareyi çıkarttığında kedinin eğiitmini hiçe sayıp farenin peşine koşuşturduğu o hikayeyi hatırlıyorsunuz...
insanın fıtratı değişmiyor...eğiitim kibarlığı öğretiyor...taki cepten fare çıkmaya görsün...
bu da bizim fıtratımız zaman zaman cebten fare çıkartmaya engel olamıyoruz...
oza
19.08.2004 - 00:09selam...
favori şiirlerim
18.08.2004 - 23:48çok dikkat ettim inşaallah hatam yoktur...
favori şiirlerim
18.08.2004 - 23:25bugün sizlere ingiliz! bir şairle merhab diyeceğim...
moderatör
18.08.2004 - 23:22çağrıştırdı..
özgür yönetiici bitleyebilir...
moderatör
18.08.2004 - 23:21inanamıyacağınız bir de özgürlük anlayışı var...
o özgürmüş biz esir...yazılarımız izin verdiği sürece burda yayınlanabiliyor muş...
moderatör
18.08.2004 - 23:19bu ne erdem anlayışıdır...
moderatör
18.08.2004 - 23:18buna inanabiliyor musunuz...
biliyor muydunuz
17.08.2004 - 15:27tonyukuk bu sayfada çok beğendim seni..hep böyle göreyim seni...
Toplam 345 mesaj bulundu