Yokum Buralarda Adlı Antoloji.com Üyesinin Ha ...

  • Tunç Boyner
    Tunç Boyner

    04.09.2008 - 17:06

    bu saydıklarını fakire dagıtsan ramazan boyunca aç kalmazlar sen tek başınamı yiyeceksin sendeki mide degil işkembe ozaman

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    04.09.2008 - 16:59

    İYİ ETMİŞİN VALLA YÜREĞİM KALDIRAMAZDI O ACIKLI ŞARKIYA NEİSE MARYO BU GÜN ERKEN PAYDOS EDİCEM MEYDAN SENİN
    AZICIK ALIŞ VERİŞ EDİCEM İFTAR İÇİN CANIMIN ÇEKTİĞİ ŞEYLER VAR DUR SAYİM SANA
    TATLILARIN BÜTÜN ÇEŞİTLERİ HEPSİNDEN BİRER TANE ALICAM
    KÖFTE,TAVUK IZGARA SUCUKLU YUMURTA KARPUZ MELEMEN
    M.ÇORBASI KARIŞIK KIZARTMA DAHA ÇOK VARDA SAYMAYA ZAMANIM YOK HEPSİNİ YİCEM BU AKŞAM HA UNUTTUM BİDE
    SADE SU :))))))))))))))
    HADİ SANA İYİ İFTARLAR YARIN YERİMDEN KALKAMASAM SANA
    MAİL ATARIM VİNÇLE BERABER GELİRSİNİZ: :)))))))))))))))))))))))))

  • Tunç Boyner
    Tunç Boyner

    04.09.2008 - 16:53

    onu dinledim 3 gün kendime gelemedim ağlamaktan gözlerim kapandı seni fazla üzmek istemedim :))))

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    04.09.2008 - 16:30

    alemsin valla gözlerim doldu çok duygusal bir şarkıymış
    ühü ühü dokunsalar ağlıcam
    ajdarın çikita muz şarkısı daha dokunaklı ama sen bide onu dinle
    rakı mezenide hazır et sonra aramayasın :))))))))))))))

  • Tunç Boyner
    Tunç Boyner

    04.09.2008 - 16:26

    yürek avcısı buse hanım sen aşk nedir bilirmisin. sana aşkı anlatan bir sarkı yazayımda ne denek oldugunu anla
    cemilemin gezdigi dağlar meşeliiiiiii amanım dıtdırıdıtdıt
    hadide kaçgün oldu cemilem ben bu derde düşeli....... :) :))))))))))

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    04.09.2008 - 13:23

    aşk aranmaz aşk anidir hiç ummadığın ve beklemediğin anlarında
    kapını çalan ya alırsın içeri yada bakarsın öylece zamansızmıydı diye
    zamansız olan aşklar acıtır içini keşke dersin keşke daha önce çalsaydın kapımı veya haber verseydin dersin
    çare ararsın bulursun belkide ama sonu olmayan yollar içerisinde
    ya göze alırsın o yolu yürümeyi yada yada gözüm kesmiyor deyip vaz geçersin işte aşk böyle birşey...

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    04.09.2008 - 12:42

    al götür beni
    kendinde yitir beni
    çoğalt çoğalt
    öldür beni

    al kandır beni
    bal mumuna daldır beni
    yaşayamam yaşayamam
    mumyala dondur beni

    al vurdur beni
    can evinde durdur beni
    başkasını istemem
    yaşatma öldür beni

    uzun lafın kısası
    aşktır aşkların ağası
    bu COŞKUN'un kıssası
    okuma yaktır beni

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    04.09.2008 - 10:37

    Bir gün gelirde unuturmuş insan
    En sevdigi hatıraları bile
    Bari sen her gece yorgun sesiyle
    Saat on ikiyi vurduğu zaman
    Beni beni unutma, beni beni unutma, beni beni unutma

    Çünkü ben her gece o saatlerde
    Seni yaşar ve seni düşünürüm
    Hayal içinde perişan yürürüm
    Sen de karanlığın sustuğu yerde
    Beni beni unutma, beni beni unutma, beni beni unutma

    O saatlerde serpilir gülüşün
    Bir avuç su gibi içime, ey yar
    Senin de başında o çılgın rüzgar
    Deli deli esiverirse bir gün
    Beni unutma

    Ben ayağımda çarık, elimde asa
    Senin için şu yollara düşmüşüm
    Senelerce sonra sana dönüşüm
    Bir mahşer gününe de raslasa
    Beni unutma

    Hala duruyorsa yeşil elbisen
    Onu bir gün yalnız benim için giy
    Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
    Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
    Beni unutma

    Büyük acılara tutuştuğum gün
    Çok uzaklarda olsan yine gel
    Bu ölürcesine sevdiğine gel
    Ne olur Tanrıya kavustuğum gün
    Beni unutma, beni unutma

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 14:07

    bir yağmur yağıyordu inceden ince
    içimizdeki bin bir düşünce
    harmanlar misali savruluyorduk
    ıslanmış bir ceylan yavrusu gibi
    tiril tiril titriyordun
    gitsek diyordun
    yüreğinin ortasından deli gönlümce
    sırılsıklam paramparça perme perişan
    türküler söylüyorduk
    ağlıyordun
    ağlıyorduk
    şimdi seni düşünüyorum cebeci yollarında
    rüzgarlar esiyor serin
    paramparça düşmüş gönül ufkuma
    iki yıldız gibi GÖZLERİN

    ybb
    ]]

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 11:57

    evet aramam mı tamam aldım sözü akşama sütlaça kaşık çalaçam allah nasip ederse hehe sen kendine bak bakalım akşam sen ne yiyecen tatlı yerine

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 11:33

    allah uzun ömür versin o zaman onlara nediyek
    aradınmı anneni sütlaç için :))))))

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 11:26

    evet bazı yüreklere merhem bazı yüreklere ise ateş bırakıyor bu şairler eskimiş yaralara tuz ekiyor bu şairler ama sağolsunlar varolsunlar

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 11:09

    geride sevdalı şiirlerini bırakıp yürekklere merhem oluyorlar :))
    o zaman yolları açık olsun ne diyek..

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 11:02

    bunu tuttum tamam yerine cuk diye oturdu.yok onlar oruç değil aç kalarak ölüme yaklaşıyorlar

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 10:59

    desene şairler bir ömür oruç tutuyo :)))))))))

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 10:55

    şair olacaksın tabi ama bu açlık konusunu mideden ibaret olmasın şairin gönlü açtır yüreği ucsuz bucaksız ummanlar gibidir ne kadar su gelirse gelsin ne dolar ne taşar.şair varya şair şiirle ölür şiirle yaşar

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 10:30

    birdaha gelirmi dersin böyle bir ilham şaiirmi oluyom neee
    olcam galiba bu gidişle yaşasın
    şair oluyorum hehehe
    beğenmene sevindim bundan sonra şiir yazarken aç kalıcam
    meğer ilhamım aç kalmakmış..

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 10:26

    güzel hemde çok demek ki oluyormuş yazınca teşekkürler

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 10:20

    bir yağmurdur aslında yaşamak kurak popraklara usulca yaklaşıp çoğaldıkça çatlayan toprakların arasından girip hayat veren
    bir sevinçtir bir mutluluktur güzel anların yanı sıra kötü anlarıda yaşamaktır yaşam
    hepsinden öte şefkatle sarılmaktır acıda olsa yaşama bilirizki şefkate hiçbir kötü şey mani olamaz yakıp yıkmaya yaşamı :))
    AHANDA YAZDIM BENDE AÇKEN BİR ŞİİR OLDUMU DERSİN
    SENİNKİLERE BENZEMİYOR AMA İDARE ET..

  • Coskun Doğan
    Coskun Doğan

    03.09.2008 - 10:10

    bir umuttur yaşamak
    silaha ve kavgaya inat
    bir direniştir yaşamak
    kaybedilmiş bütün varlığına inat
    bir içleniştir yaşamak
    çile dolu hayata direnmek için
    bir sesleniştir yaşamak
    haksızlıklara karşı
    bir yükseliştir yaşamak
    eğilmeden bükülmeden
    bir türküdür yaşamak
    sağır kulaklara duyurmak için
    bir ülküdür yaşamak
    hedefi tam 12den vurmak için
    bir dilektir yaşamak
    iyilik meleği gibi
    bir yürektir yaşamak
    aşka kanat açmak için
    bir sevdadır yaşamak
    leylayı anlamak için
    bir çaredir yaşamak
    çaresizlere çare olmak için
    ALPEREN4129 (Kocaeli, Bay, 27)

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    03.09.2008 - 09:57

    tşkr ederim beni kırmadığın için gerçekten çok anlamlı bir alıntı
    sağlıkla kal..

  • Süleyman Avcı
    Süleyman Avcı

    03.09.2008 - 09:55

    Eski Türklerde Askerler
    savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için
    sırtlarını bir ağaca, kaya veya taşa vererek ok atarlarmış. Atalarımız
    genelde bozkır hayatı yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir
    taş veya kaya olurmuş. Yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ dan
    ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiş ve bugün bile güvenebileceğimiz, bizi
    arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz
    isimdir. Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar. Aşk, kendinden emin
    bir şekilde sorar; -Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım sen niye
    varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir: - Sen gittikten sonra
    bıraktığın gözyaşlarını silmek için...Hiç bir zaman arkadaşsız kalmaman
    dileğiyle...

  • Yokum Buralarda
    Yokum Buralarda

    02.09.2008 - 18:32

    yormak derken neyi kastettiniz anlamadım? ? ? ? ?

    yazmış olduğunuz hikayede güzeldi tşkr ederim :))

  • Sayıt Yılmaz
    Sayıt Yılmaz

    02.09.2008 - 18:25

    /// seni baya bir yormuş olmalılar ki artık açıklama yapmak zorunda bile kalmışsın.. :) ///



    HÜZÜN YAĞMUR OLUP DÖKÜLMÜŞTÜ UMUTCAN'IN YÜREĞİNE


    Ellerim artık yüzyıllık bir acıyla kapanıyor yumruk oluyor kokunu saklıyor nasırlaşarak inadına..

    Hüzün yağmur olup dökülmüştü toprağa sonbahar sabahında pencereyi aralamış dışarda top oynayan çoçukları izliyordu buğulu camın arkasından, esaret prangası hemen yanıbaşında boylu boyunca yatıyordu inadına …
    Birden çoçukların arasına daldı hayallerin özgür kanatları ile ve artık o oda koşuyordu.soluksuz çamurda düşe kalka çığlıklar atıyordu arkadaşlarına 'pas ver pas ver'! diye zamansız sınırlı bir haykırıştı onun ki, biliyordu ama gözlerindeki parıltı yetiyordu dünyanın bir yarısına, soluksuz bağırıyordu arkadaşlarına çabuk olmalıydı bal kabağına dönüşmeden topa bir kez daha vurmalıydı ve o talihsiz kazanın şimşek gibi gerçeklik duvarına çarpmadan birkaç adım daha koşmalıydı..
    Belki şoför kırmızıda geçmeseydi şimdi bütün yeşil ışıklar onun için yanacaktı ve bu tekerlekli sandalyeye bağlı kalmayacaktı..
    Hergün zevkle tırmandığı tepelerde uçurtmasını yine rüzgalara bırakacaktı,uçutması havalandıkça onunla hayalleri ufkuda gökyüzüne demir atacaktı yerçekimine inat.
    Ama artık hem bedeni yarım hemde sol yanı, bir bebek masumluğunda dilekleri, bir dokunsan ruhuna işleyecek sevda sözleri aşk şiirleri uzak yerlerin mistik coğrafyasını iliklerine kadar hissedecek bir anlatsan ah bir anlatsan..
    Umutcan seviyordu, Adem babasından mirastı ona sevmek ve o da seviyordu.
    Hemde çoookk.
    Elif de güzel kızdı hani okulun en güzel kızlarından biriydi zeki ve masumdu hep tarihin aydınlığında fiziğin kimyasında buluşurdu kuş gibi çarpan yürekleri, ve o okulun kantininde; kantin mabedleriydi sanki, en yakın bakışlarının, bedenlerinin sabırsız tükenişlerinde verdigi kayıplarını burada telafi ediyorlardı ve bitmek bilmeyen ısmarlanan masum ılık çaylar aslında çay bahaneydi belki bir geçiş olacaktı sabırla soğutulan sıcak sözlerin en masum bahaneleriydi masada boynu bükük duran bardaklar….

    Umut bir türlü anlatamıyordu biriktirdigi bir oda dolusu sevgi kelimeleri vardı cebinde, cesaretini toplasa bir solukta anlatacak bogazına dügümlenen ıslak sözleri elifin avuçlarına bırakacak ama olmuyordu her seferinde elini cebine attıgında tek çıkardıgı tekşey çay paraları oluyordu.

    Açıklaması gereken herşey kader defterine yazılıydı aslında ona düşen tek şey fadesinin altına imza atmaktı ve Umut bunu biliyordu ama yapamıyordu..

    Ve bir kış günü elifte umutcanın yüreginin kırmızı ışıgında geçmişti.

    Elif taşınıyordu…..

    Banka memuru olan babasının tayini izmire çıkmıştı artık umudun tüm ışıkları hüzne yanıyordu ateş kızılında, gitmeliydi mecburdu ayrılık küçük yürekleri bile dinlemiyordu iki yaralı körpe yüregin arasından bir rüzgar olup geçti hayallerini çalarak. geriye kalan tekşey geç (k) alınmış söylenemeyen sevgi sözleri artık yapacak tekbirşey elifsiz yaşamak ama kolay olmadı okulda her zil çaldığında ilkgün ki heyecanla koşuyordu mabedlerine ama o yoktu Elif artık yoktu……

    Kendini içine hapsetti ve ordaki umutla hergün savaştı ve her savaştan mağlup çıktı artık kitaplara küsmüş adresi olmayan mektuplar yazıyordu ve her mektupta hüzün tüm ışıklarını kapatıyordu,şehrin her tarafı karanlıktı..

    Televizyonda çıkan İzmirle ilgili tüm haberleri dikkatle izliyordu belki görürüm diye 'izmirde hava güneşli 'dediginde iklimler kadar soguk olan spiker, Umut seviniyordu Elifim üşümüyor diye bu bile onu mutlu ediyordu…

    Umut'un babası babadan kalma bir meslek olan maket gemiler yapıyordu geçimi böyle saglıyordu ailesinin. babasına evimizi izmire taşıyalım hem orda daha çok kazanırız dediysede babası bu gemilerin demir alacagı limana gerek olmadıgını

    biliyordu ama oğlunun fırtınada batmakta olan bir gemi oldugunu görüyordu ve

    'oğlum inşallah seneye seneye oğlum'. ve her geçen sene bir sonbahar yapragı gibi cansız bedenini bırakıyordu Umut'un yüreğine ve tükeniyordu Elif'in yokluğunda..

    Gerçeklerinde saklıydı dürüst masum gerçeklerinde ama artık unutmalıydı onu yüregini teslim etmeye hazırdı ama ya bu yarım kalan bedenini nasıl anlatacaktı nasıl söylecektİ

    artık elifi unutmalıydı bir yanı eksik kaldı hep ve unuttu…Koşarken topun peşinden soluksuz özgürce birden odasının kapısı çaldı

    'Umut oglum yemek hazır seni bekliyoruz'..Ve o bugulu camdan hayallerine veda ederek perdeyi kapattı....

Toplam 95 mesaj bulundu