Anılar...Tekirdağ... Çocukluğum.. Ahşap evler.. Ahşap evlerin tuhaf hoş kokusu ve serinliği.. Anneannemin aynalı konsolunun çekmecelerindeki, yüzümü gömdüğüm lavanta kokulu havlular... Denizin kokusuna doğru eğilmiş gibi duran ahşap evlerin cumbaları.. zarafet ve sıcaklık...
Islak ütü bezinin üzerinden sıcak ütüyü basınca çekip minnacık kalan bir eteğimin şal desenli kumaşı... Jorjet yünlüydü... Ve ben 18 yaşında idim. ve de çok üzülmüştüm...
Yenmiş yada yenilmiş olmanın ne önemi var... Önemli olan alışveriş... Alınandan ve verilenden öğrenilen kazanılan üretilen... Bu alışverişte duyulan haz yada mutsuzluk... Alınanın ve verilenin bir değeri varsa, yaşama haz katıyorsa bilgi ve üretim katıyorsa asl olan budur.. Sonuçta yenedebilir insan yenilede bilir.. Elde kalan değerlise yenilmiş olmak da çok acıtmaz insanı..
kocaman yeşil taşlı yüzüğümün taşını getiren kuş... :)) Kül konusunda işe yarayıp yaramadığını henüz bilmiyorum.. Sanki biraz abartılmış bu küllerden yeniden doğma durumları... Küllerin arasında minicik bir kor kalıp kalmadığına bağlı.. tamamen külse zor...! !
En sevdiğim çiçeeeekkk :))) Herşeyini severim.. Maviye çalan eflatun renginiii.. Minnacık bir sürü laleden oluşmuş gibi görünen şeklinii... Müthiş güzel kokusunuu..
E buraya bir de resmini koymak vardı şimdi ama neyleyim ki modüratör pasifliyooo resimlerii.. En iyisi ben gidip kendi tanıtım yazıma bi sümbül bulup ekleyeyim... :)))
Bugüne dek gördüğüm en iyi edebiyat tanımını, büyük oğlumun lise yıllığında edebiyat öğretmeni yapmıştı;
Mücevher dizelerim dediği öğrencilerine şöyle sesleniyordu sınıf öğretmenleri;
'''Edebiyatın, kendimize ve hayata dair sorularla, içimizin çekmecelerini alt üst eden muzip bir elden başka birşey olmadığını bir ölçüde sezdirebildiysem size... tamamdır.'''
Hadi git azıcık İstanbul iste
Kosunlar o denizi bir çanağa
Bir çıkına elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar’dan ne kaldıysa Elif’ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularında vardır
Tanırlar sevinirler
Beni Bay Metin gönderdi, de
Bu konuda en yaratıcı olanlar çocuklar..
Kollarımı sıvır derdi oğlum :)) Kollarımı sıva ile sıyır arası bi kelime işte sıvır...
Daha iyi bir buluşu yıllar önce arkadaşımın oğlu yapmıştı...
DÖNDÜ NAY NAY demişti....
Pikaptaki plağı minicik işaret parmağıyla göstererek.. :)))
gerçi bu adreste enzor diye yayımlananıda çözmesi on dakika sürüyo ya neyse...
I I I I I6I5I I I I
I4I I I2I I I I I I
I9I I7I I I I I I I
I I8I I I I9I 3I I I
I I5I I I I I I2I I
I I I1I7I I I I4I I
I I I I I I I6I I9I
I I I I I I7I I I8I
I I I I4I1I I I I I
Ve çözüm
218965734
435278196
967134582
782549361
354681927
691723845
143852679
526397418
879416253
Bir meslektaşımdan dinlemiştim gülerek;
Yıllar önce milletvekili adayı olarak anadoluyu gezer bu meslektaşım.. Köy kahvelerine girer çıkar sohbet ederler seçmenlerle.. Yine gittikleri bir ilçede, partinin ilçe başkanı ve birkaç partili ile bir kahveye girerler..
Herkese ne içecekleri sorulur.. herkes sade kahve bizim arkadaş da bir orta kahve söyler.. Ve kahveci çırağı kahve ocağına doğru seslenir;
- 5 kahve bi de çek bi zenneeeee... :))
O zamandan sonra bir daha orta kahve içmemiş arkadaşım :)))))))
orta kahve = zenneeeee yani
Azerbaycandaki Eti reklamı :))))))))))))))
Bir sormacam var balalar
gaydi gaptir gaptir
Caya gaamaltiya gatar
dimeli nedir nedir
Miskimit denince ahla
tamam indi gaptim
Heman onun adi duser
eti eti eti
Mecnunum Leylamı gördüm
Bir kerece baktı geçti
Ne sordum nede söyledi
Kaşlarını yıktı geçti
Soramadım bir çift sözü
Aymıydı günmüydü yüzü
Sandım ki Zühre yıldızı
Şavkı beni yaktı geçti
Ateşinden duramadım
Ben bu sırra eremedim
Seher vakti göremedim
Yıldız gibi aktı geçti
Bilmem hangi burç yıldızı
Bu dertler yareler bizi
Gamze okun bazı bazı
Yar sineme çaktı geçti
İzzet-i der ne hikmet iş
Uyur iken gördüm bir düş
Zülüflerin kemend etmiş
Yar boynuma taktı geçti
Çok güzel türkü.. Tülay German'ın çok güzel iki ayrı yorumuyla dinledim.. Mükemmelll...
cumba
21.07.2005 - 18:09Anılar...Tekirdağ... Çocukluğum.. Ahşap evler.. Ahşap evlerin tuhaf hoş kokusu ve serinliği.. Anneannemin aynalı konsolunun çekmecelerindeki, yüzümü gömdüğüm lavanta kokulu havlular... Denizin kokusuna doğru eğilmiş gibi duran ahşap evlerin cumbaları.. zarafet ve sıcaklık...
jorjet
20.07.2005 - 15:56Islak ütü bezinin üzerinden sıcak ütüyü basınca çekip minnacık kalan bir eteğimin şal desenli kumaşı... Jorjet yünlüydü... Ve ben 18 yaşında idim. ve de çok üzülmüştüm...
Gönül
19.07.2005 - 15:21başka hiçbir dilde anlam olarak tam karşılığı olmayan sözcük...
aldım, verdim ben seni yendim
18.07.2005 - 16:20Yenmiş yada yenilmiş olmanın ne önemi var... Önemli olan alışveriş... Alınandan ve verilenden öğrenilen kazanılan üretilen... Bu alışverişte duyulan haz yada mutsuzluk... Alınanın ve verilenin bir değeri varsa, yaşama haz katıyorsa bilgi ve üretim katıyorsa asl olan budur.. Sonuçta yenedebilir insan yenilede bilir.. Elde kalan değerlise yenilmiş olmak da çok acıtmaz insanı..
ZÜMRÜD-Ü ANKA
18.07.2005 - 16:11kocaman yeşil taşlı yüzüğümün taşını getiren kuş... :)) Kül konusunda işe yarayıp yaramadığını henüz bilmiyorum.. Sanki biraz abartılmış bu küllerden yeniden doğma durumları... Küllerin arasında minicik bir kor kalıp kalmadığına bağlı.. tamamen külse zor...! !
sümbül
15.07.2005 - 14:56En sevdiğim çiçeeeekkk :))) Herşeyini severim.. Maviye çalan eflatun renginiii.. Minnacık bir sürü laleden oluşmuş gibi görünen şeklinii... Müthiş güzel kokusunuu..
E buraya bir de resmini koymak vardı şimdi ama neyleyim ki modüratör pasifliyooo resimlerii.. En iyisi ben gidip kendi tanıtım yazıma bi sümbül bulup ekleyeyim... :)))
hasema
15.07.2005 - 11:34Ninja kağlumbağaların kıyafetlerinden.. :)) Valla çok benziyo..
edebiyat
14.07.2005 - 16:08Bugüne dek gördüğüm en iyi edebiyat tanımını, büyük oğlumun lise yıllığında edebiyat öğretmeni yapmıştı;
Mücevher dizelerim dediği öğrencilerine şöyle sesleniyordu sınıf öğretmenleri;
'''Edebiyatın, kendimize ve hayata dair sorularla, içimizin çekmecelerini alt üst eden muzip bir elden başka birşey olmadığını bir ölçüde sezdirebildiysem size... tamamdır.'''
istanbul şiirleri
14.07.2005 - 14:53Yitikçi
Hadi git azıcık İstanbul iste
Kosunlar o denizi bir çanağa
Bir çıkına elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar’dan ne kaldıysa Elif’ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularında vardır
Tanırlar sevinirler
Beni Bay Metin gönderdi, de
Metin Eloğlu
bak postacı geliyor
14.07.2005 - 09:02Bazen gelir bazen gelmez aslında.. Bilinen gerçek kapıyı iki defa çalmadığıdır.. :))
kahvaltı
13.07.2005 - 16:29kahve altı demek..
Yani amaç aslında kahve.Aç karnına iyi gitmediğinden, birşeyler atıştırıp kahve keyfine alt yapmak...
uydurma kelimeler
12.07.2005 - 15:06Bu konuda en yaratıcı olanlar çocuklar..
Kollarımı sıvır derdi oğlum :)) Kollarımı sıva ile sıyır arası bi kelime işte sıvır...
Daha iyi bir buluşu yıllar önce arkadaşımın oğlu yapmıştı...
DÖNDÜ NAY NAY demişti....
Pikaptaki plağı minicik işaret parmağıyla göstererek.. :)))
balık
12.07.2005 - 13:10><((((*> ...***... ><((((*> ...***.. .>((((*>
Denizi özledimmmmmm:((((((
aslında
09.07.2005 - 18:34Aslında çok kullandığım bir sözcüktür aslında :)))
mutluluk
09.07.2005 - 18:06Mutluluk herşeyin yolunda gitmesi demek değildir... Sadece yolunda gitmeyenlerin dışındakileri de görmek için verilen bir karardır..
Kaynak? ? ? ? ?
Rakam Yerleştirmece
09.07.2005 - 16:59gerçi bu adreste enzor diye yayımlananıda çözmesi on dakika sürüyo ya neyse...
I I I I I6I5I I I I
I4I I I2I I I I I I
I9I I7I I I I I I I
I I8I I I I9I 3I I I
I I5I I I I I I2I I
I I I1I7I I I I4I I
I I I I I I I6I I9I
I I I I I I7I I I8I
I I I I4I1I I I I I
Ve çözüm
218965734
435278196
967134582
782549361
354681927
691723845
143852679
526397418
879416253
Rakam Yerleştirmece
09.07.2005 - 14:38http://www.rakamyerlestirme.com/
kuğulu park
09.07.2005 - 13:35Hiç de masalsı olmayan bir şehrin göbeğinde, masal kitaplarındaki efsunlu resimlerden fırlamış gibi duran küçüçük masalsı bir park...
sürünceme
06.07.2005 - 16:54kestirip atmaya cesaret edemiyorsan bi türlü.. gönüllü olarak sürün dur demek... :))
gönül gözü
06.07.2005 - 16:50Kuş dilinin göz versiyonu :)))
Orta şekerli
30.06.2005 - 15:04Bir meslektaşımdan dinlemiştim gülerek;
Yıllar önce milletvekili adayı olarak anadoluyu gezer bu meslektaşım.. Köy kahvelerine girer çıkar sohbet ederler seçmenlerle.. Yine gittikleri bir ilçede, partinin ilçe başkanı ve birkaç partili ile bir kahveye girerler..
Herkese ne içecekleri sorulur.. herkes sade kahve bizim arkadaş da bir orta kahve söyler.. Ve kahveci çırağı kahve ocağına doğru seslenir;
- 5 kahve bi de çek bi zenneeeee... :))
O zamandan sonra bir daha orta kahve içmemiş arkadaşım :)))))))
orta kahve = zenneeeee yani
eti puf
21.06.2005 - 17:25Azerbaycandaki Eti reklamı :))))))))))))))
Bir sormacam var balalar
gaydi gaptir gaptir
Caya gaamaltiya gatar
dimeli nedir nedir
Miskimit denince ahla
tamam indi gaptim
Heman onun adi duser
eti eti eti
leyla ile mecnun
15.06.2005 - 17:56Mecnunum Leylamı gördüm
Bir kerece baktı geçti
Ne sordum nede söyledi
Kaşlarını yıktı geçti
Soramadım bir çift sözü
Aymıydı günmüydü yüzü
Sandım ki Zühre yıldızı
Şavkı beni yaktı geçti
Ateşinden duramadım
Ben bu sırra eremedim
Seher vakti göremedim
Yıldız gibi aktı geçti
Bilmem hangi burç yıldızı
Bu dertler yareler bizi
Gamze okun bazı bazı
Yar sineme çaktı geçti
İzzet-i der ne hikmet iş
Uyur iken gördüm bir düş
Zülüflerin kemend etmiş
Yar boynuma taktı geçti
Çok güzel türkü.. Tülay German'ın çok güzel iki ayrı yorumuyla dinledim.. Mükemmelll...
yorum
09.06.2005 - 11:01Bana göre 3*** değil 5***** yıldız eder bir gülümseme en aşağısından.. Gülümsemeye yettiyse gücün ne ala.... Gerisini hayra yor gitsin... :))))))))
Toplam 1393 mesaj bulundu