Milli hedefimiz.. Her kurumdan başbakanımıza bi madalya.. :)) Sel afeti için 70bin ytl gönderen devlet, en önemli yardım kuruluşunun topladığı paralarla başbakanımıza 54bin ytl lik nişan taktı.. bundan sonraki hedef 54 milyon ytl lik bir nişan.... :)))
hürriyet arşiv den.........
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, 'Ben bu tür ödül almıyorum' diyerek geri çevirdiği ve değeri 54 bin YTL olan ’Kızılay Üstün İnsani Hizmet Nişanı’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a verildi.
KIZILAY, ilk kez kutladığı '1 Kasım Kızılay’ın Onur Günü' nde Başbakan Tayyip Erdoğan’a 54 bin YTL değerinde Sultan Abdülaziz dönemi nişanlarından esintiler taşıyan 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı' verdi. Büyük Anadolu Oteli’de düzenlenen törende, Erdoğan’a nişanını Kızılay Başkanı Tekin Küçükali verdi. Ödülün Erdoğan’a 'Elli dönümlük arazinin lojistik merkez için Kızılay’a verilmesin ve desteği sayesinde Kızılay’ın yurt dışında destan yazmasının sağlaması' nedeniyle verildiği açıklandı. Altın ve gümüşten yapılan 1 numaralı nişan, önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e de verilmek istendi. Ancak Sezer, 'Ben bu tür ödül almıyorum, bugüne kadar da almadım' diyerek geri çevirince nişan Erdoğan’a takdim edildi.
Evliliğimin ilk yıllarında bizim ev... :)) Okulun yegane evli kişisi olduğumdan.. :))
her akşam bütüün öğrencilerin toplanma mekanıydı o ilk evim... :)) Sonra yıkıldı.. Yıkılırken gidip seyrededip ağlayanlar oldu.. ne günlerimiz geçti diye... Valla billa... :)))))
E seviyorum ben bu nedirleri... :))
Dün Ian Anderson Bugün Demis Roussos... :)) Aklıma düşürüp tekrar yadetmeme neden olduğu için....))
Etoma da teşekkür tabe... :))
Siyah beyaz televizyonlar vardı.. İlk kez karşılaştığımız da böyle bir siyah beyaz televizyonun içindeydi işte.. :)) Saçı sakalına karışmış, entarili devasa bir adam geldi sahneye.. :))
- ahanda şimdi gümbür gümbür gümbürdeyecek derkene... :))
müthiş romantik, acaip buğulu bir sesle inanılmaz güzel bir şarkıyı söylemeye başladığında çakılıp kalmıştım o çocukça hayretimle.... :))
Elime Amerika'da bir yakınımın kaydettiği bir kaseti geçmişti o yıllarda ve içerisinde dream me diye bir şarkısı vardı.. Kaseti yıllarca sakladım ama sonunda nasıl becerdiysem kaybettim..:((Sonraları çok aradım ama o şarkı yok işte..:(((
youtobe den forever and ever ı buldum şimdi.. :)) onla idare etcez artık.. :))
Elbette azı çoğu olabilir.. kişiye duruma göre az yada çok gösterilir gösterilemiyebilinir ama hoşgörü de üst sınır kendine gösterebildiğin kadarıdır... İşte bunun ötesine geçilemez... :))
Okulu binbir güçlükle zar zor bitirmeye çalışan bir arkadaş, aldığı gün fotokopiyle çoğaltıp tuvalet kağıdı olarak kullanacağını söylemişti.. çok gülmüştük.. Sonra okulu bitirdi ama bunu yaptı mı bilmiyorum.. :))
ama iyi ki eklenmiş tekrar.. :)) yeniden aklıma düştü.. Bi CD si olacaktı buralarda bulup dinliycem eve giderken arabada şimdi... Akşam akşam keyif işte... :)))
çok enteresan valla
beş dakika önce eczaneye 3 yaşında felaket sevimli sapsarı bi kız çocuğu girdi..
- benim adım yıldız.. senin ki ne dedim...
hiç nazlanmadan yanıtladı
-ben kıs
- nası yani belkıs mı
- yok kıs
annesi;
-adını sevmiyorda dedi.. o yüzden söylemiyor..
- adı ne peki dedik..
-buse dedi annesi..
ve ufaklıktan bir feryat
- hayııırr kıs
eczaneden çıkana kadar kız diye seslendiğimizde cevap verdi.. buse dediğimizde ya duymamazlıktan geldi ya da feryad etti..
hala şoktayız eczanecek.. :)))))
niyeyse baba evini çağrıştırdı.. Dedem babaannem halam amcam annem babam..... kalabalık güzel bir telaş.. çok güzel bir sıcaklık.. akşam sohbetlerinin başlangıcı...
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
üç şey
03.11.2006 - 15:36afrodit.. athena.. hera...
üçü bir olup parisin başını belaya sokmuşlardı... :))
ahmet şahin
03.11.2006 - 15:26kimler kimler takdir edersiniz bu zat-ı şahaneyi.... :))
milli hedef
03.11.2006 - 14:05Milli hedefimiz.. Her kurumdan başbakanımıza bi madalya.. :)) Sel afeti için 70bin ytl gönderen devlet, en önemli yardım kuruluşunun topladığı paralarla başbakanımıza 54bin ytl lik nişan taktı.. bundan sonraki hedef 54 milyon ytl lik bir nişan.... :)))
hürriyet arşiv den.........
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, 'Ben bu tür ödül almıyorum' diyerek geri çevirdiği ve değeri 54 bin YTL olan ’Kızılay Üstün İnsani Hizmet Nişanı’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a verildi.
KIZILAY, ilk kez kutladığı '1 Kasım Kızılay’ın Onur Günü' nde Başbakan Tayyip Erdoğan’a 54 bin YTL değerinde Sultan Abdülaziz dönemi nişanlarından esintiler taşıyan 'Üstün İnsani Hizmet Nişanı' verdi. Büyük Anadolu Oteli’de düzenlenen törende, Erdoğan’a nişanını Kızılay Başkanı Tekin Küçükali verdi. Ödülün Erdoğan’a 'Elli dönümlük arazinin lojistik merkez için Kızılay’a verilmesin ve desteği sayesinde Kızılay’ın yurt dışında destan yazmasının sağlaması' nedeniyle verildiği açıklandı. Altın ve gümüşten yapılan 1 numaralı nişan, önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e de verilmek istendi. Ancak Sezer, 'Ben bu tür ödül almıyorum, bugüne kadar da almadım' diyerek geri çevirince nişan Erdoğan’a takdim edildi.
özlenen
03.11.2006 - 13:30özlemez hiç...!
göğermek
03.11.2006 - 13:26Ah meşeler göğermiş varsın göğersin
söyleyin huysuza durmasın gelsiiinnn... :)))))
elegant
03.11.2006 - 10:23üfff yine nedirde manasız bir kör döğüşü istilasııı...:((
ben kaçar....
amin maalouf
03.11.2006 - 10:01milli eğitim bakanı olsam ilk işim ölümcül kimlikler adlı kitabını bütün okullarda mecburi ders kitabı yapmak olur.... :))))
öğrenci evi
03.11.2006 - 09:54Evliliğimin ilk yıllarında bizim ev... :)) Okulun yegane evli kişisi olduğumdan.. :))
her akşam bütüün öğrencilerin toplanma mekanıydı o ilk evim... :)) Sonra yıkıldı.. Yıkılırken gidip seyrededip ağlayanlar oldu.. ne günlerimiz geçti diye... Valla billa... :)))))
demis roussos
03.11.2006 - 09:41E seviyorum ben bu nedirleri... :))
Dün Ian Anderson Bugün Demis Roussos... :)) Aklıma düşürüp tekrar yadetmeme neden olduğu için....))
Etoma da teşekkür tabe... :))
demis roussos
03.11.2006 - 09:32Siyah beyaz televizyonlar vardı.. İlk kez karşılaştığımız da böyle bir siyah beyaz televizyonun içindeydi işte.. :)) Saçı sakalına karışmış, entarili devasa bir adam geldi sahneye.. :))
- ahanda şimdi gümbür gümbür gümbürdeyecek derkene... :))
müthiş romantik, acaip buğulu bir sesle inanılmaz güzel bir şarkıyı söylemeye başladığında çakılıp kalmıştım o çocukça hayretimle.... :))
Elime Amerika'da bir yakınımın kaydettiği bir kaseti geçmişti o yıllarda ve içerisinde dream me diye bir şarkısı vardı.. Kaseti yıllarca sakladım ama sonunda nasıl becerdiysem kaybettim..:((Sonraları çok aradım ama o şarkı yok işte..:(((
youtobe den forever and ever ı buldum şimdi.. :)) onla idare etcez artık.. :))
hoşgörü
03.11.2006 - 09:16Elbette azı çoğu olabilir.. kişiye duruma göre az yada çok gösterilir gösterilemiyebilinir ama hoşgörü de üst sınır kendine gösterebildiğin kadarıdır... İşte bunun ötesine geçilemez... :))
kar taneleri
03.11.2006 - 09:04eflatun kar... :)) e özlenen rumuzlardan... :)))
dünya klasikleri
03.11.2006 - 09:01ilk sırayı kesinlikle küçük prens alır... :))
sonra red kiiit... :))
üniversite diploması
03.11.2006 - 08:55Okulu binbir güçlükle zar zor bitirmeye çalışan bir arkadaş, aldığı gün fotokopiyle çoğaltıp tuvalet kağıdı olarak kullanacağını söylemişti.. çok gülmüştük.. Sonra okulu bitirdi ama bunu yaptı mı bilmiyorum.. :))
sığınma
02.11.2006 - 18:48Yağmurda kapalı bir mekanda sıcacık bir çay içmek... :)))
İan Anderson
02.11.2006 - 18:31E bu da klibi... :))
ama iyi ki eklenmiş tekrar.. :)) yeniden aklıma düştü.. Bi CD si olacaktı buralarda bulup dinliycem eve giderken arabada şimdi... Akşam akşam keyif işte... :)))
İan Anderson
02.11.2006 - 18:18Ahanda bu da şiiri... :))))
Ian Anderson
vokal, akustik gitar ve flütte ben
şarkı söylüyorum sizlere sakıncası yoksa
tuğla kadar sağlam örüyorum
ölenlerle çoğalan ömrümü yeniden
şarkılarla emziriyorum
bağımsızlığı bir İrlanda kıyısından
ağaçları bile görebiliyorum inan
ömrümün önünü kaplasa bile orman
gece uçuşunu deniyor
pilotu olsam diyorum geleceğin
ne diğerleri şarkı söyleyecek bana
ne de ben dinleyeceğim onları oysa
ışığa doğru koşuyor olacak çünkü
sonuncu oyuncu silahlarıyla sevginin
sizlere bir elem oyunundan şarkılar söylüyorum
hem dünyayı bile değiştirebiliyorum giziyle flütümün
öldürülsem bile sonunda
bir dansör olarak
sahnenin ortasında.
(1984)
Halim Yazıcı
İan Anderson
02.11.2006 - 18:10vardı ya bu terim dee
efsanevi jetrotull grubunun solisti.. flütçü hatta adına yazılmış bir şiir vardı.. daha önce bu terime eklediğim...! ! .? ? ?
ilginç isimler
02.11.2006 - 18:05çok enteresan valla
beş dakika önce eczaneye 3 yaşında felaket sevimli sapsarı bi kız çocuğu girdi..
- benim adım yıldız.. senin ki ne dedim...
hiç nazlanmadan yanıtladı
-ben kıs
- nası yani belkıs mı
- yok kıs
annesi;
-adını sevmiyorda dedi.. o yüzden söylemiyor..
- adı ne peki dedik..
-buse dedi annesi..
ve ufaklıktan bir feryat
- hayııırr kıs
eczaneden çıkana kadar kız diye seslendiğimizde cevap verdi.. buse dediğimizde ya duymamazlıktan geldi ya da feryad etti..
hala şoktayız eczanecek.. :)))))
zeytin ağacı
02.11.2006 - 17:38kaz dağları... :)) Körfezin üzerinde ikinci bir deniz... gri yeşil zeytin ağaçlarının denizi...
sofra
02.11.2006 - 17:34niyeyse baba evini çağrıştırdı.. Dedem babaannem halam amcam annem babam..... kalabalık güzel bir telaş.. çok güzel bir sıcaklık.. akşam sohbetlerinin başlangıcı...
yarasa
02.11.2006 - 17:14Çok yararlı bi kuştur... :)) yoksa yaramasa derdik... :))
allaha yakın olmak
02.11.2006 - 17:12Araya kimler neler girmeye çalışırsa çalışsın...
şah damarından yakın...
Fazla bişey sığmaz zaten bu kadar mesafeye.. :))
yağmur
02.11.2006 - 16:56Ve tabi ki Attila İlhaaannn... :)))
Yağmur Kaçağı
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Attila İlhan
Toplam 1393 mesaj bulundu