Yok başka hiçbir umarın
En granit kayanın en ortasında
Balta girmemiş karanlıklarında kıpırtısız
Ya ölmektir kurtuluşun
Yada şiir tutunmak
O en gergin tele şöyle bir dokun
Son tınıyla tel kopsun
Ayak sesleri duyulsun ölümün
Her yanın her yönün çıkmaz
Nereye baksan yok
Hiç bile herşey sayılır o bulunduğun yerde
Kurtarırsa kurtarır ancak
Yine şiire tutunmak.
Çok fakir iki kardeş dağda çobanlık yaparlar... O kadar fakirlermiş ki, ekmeğe katık edecek soğandan başka bir yiyecekleri yokmuş...
Birgün burada bir hazine bulsak diye hayal kurmaya başlamışlar.. Küçük kardeş büyüğe demiş ki
- bir hazine bulsak da çok paramız olsa ne yapardın..
büyük;
- hergün soğanın cücüğünü yerdim... demiş.. peki sen ne yapardın
küçük;
- e sen soğanın cücüğünü yedin bana bişey kalmadı ki... :))
O yüzden cücük çobanın hayal gücünün son sınırı yazmışım bu terime daha önceden.. :)))
Bi kere çok fazla şarkı çok fazla şiir bilmek lazım..
sonraaa bağıra çağıra söyleyecek ses de lazım.....
E gülümseyecek cesaret de lazım... :))
yoksa sahiden zor zenaat....... :))
Sâhilde o hoş bûseleri aldığım akşam
Kalbim o dudaktan tutuşup yandığım akşam
Üç tel saçını hasta, kırık sâzıma taksam
Mızrâb tutuşur aşkını her çaldığım akşam
Halkın arasına karışmaktan yani halkından hiç korkmadı... :))
Az önce canlı yayında Ali kırca bu anlamda çok önemli bir laf etti..
dedi ki;
-bu cenaze töreninin bir laik gösteriye dönüşmesi bekleniyordu.. Ama şuanda burada dürüst ve sade insanların bir gösterisi var...
Halk,
içine karışmaktan hiç korkmamış olan bu sade lideri, bütün sadeliği ve içtenliğiyle ona yakışır bir biçimde uğurluyor...
şuanda (ve sabahtan beri) ankara sokakları insan almıyor...
Dürüst....
İlkeli...
Nezaket sahibi
Sade
Mütevazı
Devlet adamı ciddiyetine vakıf..
Elbette öldüğü için badem gözlü olmadı..
Sağlığında hiç oy vermedim.. Siyasi düşüncelerinin ve hareketlerinin çoğuna katılamadım...
Amaaa cumhurbaşkanlığının cumhuriyet resepsiyonunda ön salona alınan davetliler arasına bile bir koruma ordusuyla dalmak gibi nezaket yoksunu, sonradan görme devlet adamı bozuntularını düşününceee.....
İslam ülkeleri içinde,
konservatuvar, opera ve bale olan sadece ve sadece 2 (İKİ) ülkeden biriyken, Hümeyni rejimi ile bizi bu anlamda TEKe düşüren ve müziğin evrenselliğini kavrayamayacak kadar çağ dışı bir ülkenin çağdaş müzisyeni....
http://www.parsimusic.com/en/song.php? IdAlbum=434
bu açıladan pencereden 56K yazan kısımdaki ok işaretlerini tıklayın (soru işaretinden sonraki boşluğuda silmek gerekiyor...)
Muhteşem... :))
Ancak göze alan milletler bağımsız olabiliyor...Ama sadece göze almak yetmiyor.. Çünkü bir sürü ölü verip hala bağımsız olamayanlar da var.. İlk şart ölümü göze almak belki ama en önemli şart ve işin püf noktası;
bunun doğru zamanını, yerini ve gerekliliğini belirleyebilecek vizyona sahip bir lidere sahip olmakta... :))
'Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.'
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum günü dolaysıyla
UNESCO tarafından yayınlanan açıklama;
'Uluslararası uzlaşma ve işbirlik ile beynelmimilel barış için çalışmış olan sahsiyetlerin, gelecek nesiller için örnek olacağının kanaatinde olduğumuzdan',
'Türkiye Cumhuriyetin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzüncü doğum günü 1981 yılında kutlanacağını hatırlatarak',
'O’nun, UNESCO’nun ilgi sahası olan tüm alanlarda olağanüstü bir reformcu olduğunun bilinci içinde';
'sömürgecilik ve emperializme karşı verilen ilk mücadelenin önderi olduğunu bilhassa takdir ederek',
'Mustafa Kemal’in, halklar arası uzlaşma ülküsünün ve dünya uluslarının istikrarlı barışın ısrarlı savuncusu, ve hayatı boyunca, din veya ırk gözetmeden, halkların uyumu ve beraberliği için uğraşmış olduğundan',
'UNESCO tarafından, dünya barışını, milletlerarası uzlaşmayı ve insan haklarını savunan Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsiyetinin ve eserlerinin muhtelif cihetlerini dünyaya yakından tanıtmak amacını taşıyan, 1981 yılında yapılacak olan uluslararası bir panelin, zihni ve teknik planlamalarını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile birlikte hazırlamayı karar altına alınmıştır'.
Bir İlah değil dahi olduğunun bilinci içinde, hiç bir dogma içermeyen, aksine değişimin önünü, sahip olduğun vizyonunun muhteşemliği içinde alabildiğine açan mirasına sahip çıkıyor, sevgi minnet ve hürmetle anıyoruz.....
Hergün yazar bugün yollarız atam
Ne kadar Türk varsa o kadar selam
İnsan gönülleri dolusu minnet
Ne kadar Türk varsa o kadar hürmet...
......................................................
Bir şiire sığınmak
13.11.2006 - 15:29ŞİİRE TUTUNMAK
Yok başka hiçbir umarın
En granit kayanın en ortasında
Balta girmemiş karanlıklarında kıpırtısız
Ya ölmektir kurtuluşun
Yada şiir tutunmak
O en gergin tele şöyle bir dokun
Son tınıyla tel kopsun
Ayak sesleri duyulsun ölümün
Her yanın her yönün çıkmaz
Nereye baksan yok
Hiç bile herşey sayılır o bulunduğun yerde
Kurtarırsa kurtarır ancak
Yine şiire tutunmak.
AZİZ NESİN
salıncak
13.11.2006 - 15:25Erkin babanın gönül salıncağı geliyor tabi ki aklımaa.. :))
Yanağım yanağında, dudağım dudağında
Salla beni sevgilim gönül salıncağında
Başım dönsün,herşey dönsün salla beni
Dünyam dönsün gönül salıncağında..... :)))
cücük
13.11.2006 - 13:56Çok fakir iki kardeş dağda çobanlık yaparlar... O kadar fakirlermiş ki, ekmeğe katık edecek soğandan başka bir yiyecekleri yokmuş...
Birgün burada bir hazine bulsak diye hayal kurmaya başlamışlar.. Küçük kardeş büyüğe demiş ki
- bir hazine bulsak da çok paramız olsa ne yapardın..
büyük;
- hergün soğanın cücüğünü yerdim... demiş.. peki sen ne yapardın
küçük;
- e sen soğanın cücüğünü yedin bana bişey kalmadı ki... :))
O yüzden cücük çobanın hayal gücünün son sınırı yazmışım bu terime daha önceden.. :)))
sabah şarkıları
13.11.2006 - 13:28Elbet gönüllerde sabah olacak
Bir gün ağlayanlar ferah bulacak
Unutma ki benimsin, biricik sevgilimsin
Sensiz bil ki tadı yok baharın da kışın da
Ümidim şimdi pek çok o tatlı bakışında
Unutma ki benimsin, biricik sevgilimsin
Bu şahane Sadettin Kaynak şarkısı.. sabah sabah Zeki Müren'den... E ilaç gibi valla... :))
yaşamak
13.11.2006 - 13:08Bi kere çok fazla şarkı çok fazla şiir bilmek lazım..
sonraaa bağıra çağıra söyleyecek ses de lazım.....
E gülümseyecek cesaret de lazım... :))
yoksa sahiden zor zenaat....... :))
aranan ses
13.11.2006 - 11:52özlenirse.... aranır....
akşam şarkıları
11.11.2006 - 15:31Sâhilde o hoş bûseleri aldığım akşam
Kalbim o dudaktan tutuşup yandığım akşam
Üç tel saçını hasta, kırık sâzıma taksam
Mızrâb tutuşur aşkını her çaldığım akşam
Yesâri Âsım Arsoy
laiklik
11.11.2006 - 13:14Hiçkimsenin inancının, başka birinin inancını dövmesine izin vermeyen sade, sakin, dürüst ve adil düzen.... :))
Karaoğlan
11.11.2006 - 12:57Halkın arasına karışmaktan yani halkından hiç korkmadı... :))
Az önce canlı yayında Ali kırca bu anlamda çok önemli bir laf etti..
dedi ki;
-bu cenaze töreninin bir laik gösteriye dönüşmesi bekleniyordu.. Ama şuanda burada dürüst ve sade insanların bir gösterisi var...
Halk,
içine karışmaktan hiç korkmamış olan bu sade lideri, bütün sadeliği ve içtenliğiyle ona yakışır bir biçimde uğurluyor...
şuanda (ve sabahtan beri) ankara sokakları insan almıyor...
Karaoğlan
11.11.2006 - 12:49Dürüst....
İlkeli...
Nezaket sahibi
Sade
Mütevazı
Devlet adamı ciddiyetine vakıf..
Elbette öldüğü için badem gözlü olmadı..
Sağlığında hiç oy vermedim.. Siyasi düşüncelerinin ve hareketlerinin çoğuna katılamadım...
Amaaa cumhurbaşkanlığının cumhuriyet resepsiyonunda ön salona alınan davetliler arasına bile bir koruma ordusuyla dalmak gibi nezaket yoksunu, sonradan görme devlet adamı bozuntularını düşününceee.....
farid farjad
10.11.2006 - 15:51İslam ülkeleri içinde,
konservatuvar, opera ve bale olan sadece ve sadece 2 (İKİ) ülkeden biriyken, Hümeyni rejimi ile bizi bu anlamda TEKe düşüren ve müziğin evrenselliğini kavrayamayacak kadar çağ dışı bir ülkenin çağdaş müzisyeni....
http://www.parsimusic.com/en/song.php? IdAlbum=434
bu açıladan pencereden 56K yazan kısımdaki ok işaretlerini tıklayın (soru işaretinden sonraki boşluğuda silmek gerekiyor...)
Muhteşem... :))
ölüm
10.11.2006 - 14:16Ancak göze alan milletler bağımsız olabiliyor...Ama sadece göze almak yetmiyor.. Çünkü bir sürü ölü verip hala bağımsız olamayanlar da var.. İlk şart ölümü göze almak belki ama en önemli şart ve işin püf noktası;
bunun doğru zamanını, yerini ve gerekliliğini belirleyebilecek vizyona sahip bir lidere sahip olmakta... :))
hala
10.11.2006 - 12:43darısı başıma ama zor galiba.. Önce kardeşi evlendirmek gerekiyo... :))
güzel sözler
10.11.2006 - 12:34'Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.'
Mustafa Kemal Atatürk
Vizyon
10.11.2006 - 12:26Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum günü dolaysıyla
UNESCO tarafından yayınlanan açıklama;
'Uluslararası uzlaşma ve işbirlik ile beynelmimilel barış için çalışmış olan sahsiyetlerin, gelecek nesiller için örnek olacağının kanaatinde olduğumuzdan',
'Türkiye Cumhuriyetin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzüncü doğum günü 1981 yılında kutlanacağını hatırlatarak',
'O’nun, UNESCO’nun ilgi sahası olan tüm alanlarda olağanüstü bir reformcu olduğunun bilinci içinde';
'sömürgecilik ve emperializme karşı verilen ilk mücadelenin önderi olduğunu bilhassa takdir ederek',
'Mustafa Kemal’in, halklar arası uzlaşma ülküsünün ve dünya uluslarının istikrarlı barışın ısrarlı savuncusu, ve hayatı boyunca, din veya ırk gözetmeden, halkların uyumu ve beraberliği için uğraşmış olduğundan',
'UNESCO tarafından, dünya barışını, milletlerarası uzlaşmayı ve insan haklarını savunan Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsiyetinin ve eserlerinin muhtelif cihetlerini dünyaya yakından tanıtmak amacını taşıyan, 1981 yılında yapılacak olan uluslararası bir panelin, zihni ve teknik planlamalarını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile birlikte hazırlamayı karar altına alınmıştır'.
Almanca tercümesisin bütün telif hakları © Heide Norgaz'dadır
Ve işin acı olan yanı;
dünya, vizyonunun bu kadar farkındayken biz hala bu vatanın insanlarına bunu anlatmaya çalışıyoruz.....
10 Kasım
10.11.2006 - 12:21Bir İlah değil dahi olduğunun bilinci içinde, hiç bir dogma içermeyen, aksine değişimin önünü, sahip olduğun vizyonunun muhteşemliği içinde alabildiğine açan mirasına sahip çıkıyor, sevgi minnet ve hürmetle anıyoruz.....
mektup
10.11.2006 - 11:59Hergün yazar bugün yollarız atam
Ne kadar Türk varsa o kadar selam
İnsan gönülleri dolusu minnet
Ne kadar Türk varsa o kadar hürmet...
......................................................
......................................................
Her canımız başımızla biz
Emanetlerine siperiz atam
Güzel ellerinden öperiz atam...
Aşık Ömer (nam-ı diğer Behçet Kemal Çağlar)
Çocukluğumdan beri ezberimde olan uzuun ve çook güzel bir şiirdir.. Ama ben en çok girizgahındaki ve finalindeki insanca sıcaklığı severim..
kadınları anlamak
09.11.2006 - 18:32sadece anlaşılmak istediklerinde... :))
anne hakkı
09.11.2006 - 18:30anneden alınır.. ama evlada ödenir.... :))
silk road
09.11.2006 - 16:47mutlaka dinleyin derim... :))
iksir
09.11.2006 - 15:41Eczacılıkta bir preparat türüdür... Daha çok alkol içinde ekstre edilmiş preparatlar için kullanılır.. Eliksir de denir...
veda busesi
09.11.2006 - 14:18Hani, ey gözlerim bu son vedada
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın
orhan seyfi orhon
dost
09.11.2006 - 12:54hiçbir zaman nesli tükenmeyecek insan türü... :))
hedef
08.11.2006 - 17:33Rüya ile hedef arasındaki fark eylemdir...... :))
alıntı
Toplam 1393 mesaj bulundu