Yıldız Demirel Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • einstein

    28.11.2010 - 12:30

    Sakın sana kötüsün diyenlere aldırma,
    Bana da geri zekalı dediler,
    Atomu parçalayıp ellerine verdim.
    :) (:
    Demişşş...

  • serçe

    21.12.2008 - 03:31

    Serçenin biri bir
    bahargünü uçuyormuş.
    Bir anda farketmiş ki karşıdan
    Motorsikletli bir adam geliyo.
    Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni
    yapmışlar... ama nafile...
    Serçe 'çotaaank' diye kaska çarpıp düşmüş.
    motorcu koşmuş serçenin yanına.
    Serçe baygın yatıyo.. kıyamamış, bırakamamış yolda; almış
    getirmiş eve.
    Eskiden kalma bi de kafesi var evde.. baygın serçeyi kafesin
    içine güzelce yerleştirmiş..
    yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı
    yatmış....
    Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamıs..
    Daha tam seçemiyo ortalığı.. hafif bulanıklık var yani...
    Bi bakmıs ki parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...

    Birden dank etmiş vaziyet:

    has.....tir lan motorcuyu öldürmüşüz...!

  • memleketim

    07.11.2007 - 13:46

  • sigaramın dumanına sarsam, saklasam seni

    02.10.2007 - 11:58


    Soru işaretinden sonraki boşluk kapanaaa... :)))

  • yeniden başlamak

    25.09.2007 - 12:46

    Kartal,kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır.70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır.
    Kartalın yaşı 40'a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.
    Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:
    - Ya ölümü seçecektir,
    - Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

    Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.
    ALINTI....

  • nedir ?

    23.09.2007 - 11:19

    nöbetçidir.... :)) ...:((

  • KAMYONCU

    11.09.2007 - 13:24

    HOROZ Lojistik 65'inci yılında Kamyon Arkası Yazı Yarışması düzenlemiş.

    BEN ŞAHSEN 3.lük ÖDÜLÜNÜ ALAN SÖZÜ TEK GEÇİYORUM.... :))))))

    KAZANAN SÖZLER

    Birinci: 'Kamyon Çeker 10 - 20 Ton, Gönlüm Çeker Paris Hilton.'

    İkinci: 'Hayatımı Yazsam, Duble Yol Olur...'

    Üçüncü: 'Araman İçin İlla Hata mı Yapmam Gerekir? '

    Mansiyon 1: 'Küresel Isınmaya Karşı Su Tankerlerine Geçiş Üstünlüğü Verilsin.'

    Mansiyon 2: 'İyi Mazot Selülit Yapmaz.'

    Mansiyon 3: 'Gazla Uçabilirsin, Ama Frenle Konamazsın! ..'

    Mansiyon 4: 'Bas Gaza, Frene, Debriyaja... Götür Ver Parayı Vergiye, Stopaja.'

    Mansiyon 5: 'Ne Müslüm'den Ne de Orhan'dan, Sevdiğim Tek Parça 'Yedek Parça'.'

    Jüri Özel Ödülü: 'Arabada Yalnız Var! '

  • aziz nesin

    23.07.2007 - 12:25

    Bi kere de haklı çıkmasan ne var sanki..! ..:? ? ? ...

  • barış akarsu

    05.07.2007 - 00:21

    Ah çocuk ne yaptın...? ? ..:'((Yakıştı mı şimdi hiç, o taa içi gülen, o güzel sürmeli gözlerine ölüm....

  • mocha

    04.07.2007 - 17:55

    kahve likörü... müüü...? ? ? ola ki.... :))

  • kemalizm

    02.07.2007 - 11:47

    Türkiye'de siyasi ve ideolojik bir bağımsızlık anlayışından hareketle, bilim ve aklın ağır bastığı bir toplum yaratmak ve bu yoldan Türk milletine, batı medeniyeti içinde, sosyal ve tarihi kişiliğini kaybetmeden hak ettiği yeri kazandırmak ülküsü, felsefesi ve çabası.....

    İsmet Elçioğlu

    Aslında alıntı yapmayı sevmem pek ama... işyerim dolayısı ile tanıştığım değerli yazar İsmet Elçioğlu'nun armağanı bir kitabını karıştırken rastladığım bu tanımını çok sevdim...

  • plan yapmak

    30.06.2007 - 17:08

    tanrıyı güldürmek istersen ona gelecek ile ilgili planlarını anlat..

    Demiş birisi....
    Pek bi hoşuma gitti.. Ancak uzun araştırmalarıma karşın kimin dediğini bulmuş değilim henüz... :))))

  • baba

    18.06.2007 - 13:17

    BABAYA MEKTUP

    Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
    Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
    görünüyordu.Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını
    farketti.Üzerinde -Babama- yazıyordu. Aklından geçen bin bir kötü
    düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen elleriyle mektubu okudu:

    Sevgili baba;

    Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
    Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak
    rezaletten uzak tutmak istedim.Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile
    buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam...

    Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri,
    derisine işlettiği dövmeleri,kendine has o çılgın giyim tarzını
    asla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olmasıda
    bir sorundu. Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk...

    Baba jale hamile!
    Jale'nin dediğine göre çok mutlu olacağız.Ormanda kendine ait bir
    karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var.Bir sürü çocuğa
    sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor.

    Jale benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar
    kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu
    sayede ihtiyacımız olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.

    Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin
    çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye.....O kesinlikle
    iyileşmeyi hakediyor.

    Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşınday¹m ve
    kendi başım¹n çaresine bakabilirim.Eminim birgün geri döneceğiz ve
    sen kendi torunlarını tanıyacak,seveceksin
    Oğlun cihan

    NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile do»ru de»il. Ben
    Mehmet'lerdeyim.
    Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü
    şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim. :-) :-) :-)

  • uzun zamandır 'nedir'e yazmamıştım, iyi geldi..

    18.06.2007 - 13:05

    Valla hala da yazasım yok hiç amaaa.... Bir yazıya çok güldüm... :)) Yazayım hadi.... :)))

  • zülfü livaneli

    26.05.2007 - 16:45

    ZÜLFÜ LİVANELİ'NDEN BİR ALINTI

    Son yıllarda Türkiye’deki düşünce iklimi, akıllara ziyan biçimde altüst edildi.

    Mürekkep yalamış bazı kişiler, akı kara karayı ak göstererek bir zihin kargaşası yaratmaya ve kavramları ters yüz etmeye çalıştılar.

    Başarılı da oldular doğrusu.

    Kafalar karıştı, ideolojiler salataya

    döndü, evrensel kavramlar Türkiye’ye özgü biçimde başka bir kalıba

    oturtuldu.

    Gelin bunları biraz hatırlayalım ve

    yeni Türk sözlüğünde neyin ne oldunu anlayalım.

    Türban: Kadının özgürleşmesi

    Atatürk: Gericilik

    Cumhuriyet devrimleri: Devri geçmiş

    uygulamalar

    Aydın olmak: Marjinallik

    Çağdaşlık: Türkilizce konuşmak

    Azınlık oyu: Milli irade

    Yüzde 34: Yüzde 100

    Kutlama yapmak: Tabancayla ateş etmek

    Trafikte yol vermek: Küçük düşmek

    Protesto yürüyüşü: Anti demokratik
    uygulama
    Meclis oyunları: Demokrasi

    Delege ağalığı: Parti içi demokrasi

    Sol: Birbirini yeme ve düzeni koruma

    Sağ: Dayanışma, amaca doğru yürüme

    Laiklik: Tutuculuk

    Efendi: Kaybeden adam
    (looser)

    Arsız: Kazanan adam, başarılı

    Yoksulluk: Beceriksizlik

    Para: Şeref

    Muhafazakârlık: İhale kazanmak

    Muhabbet: Kafa tokuşturma, toslaşma

    Maneviyat: Servet, dünya malı

    Anayasa: Temel ilkeleri değişmek zorunda
    olan küçük bir kitap

    Bu kavram saptırmaları sonunda Türkiye öyle bir hale geldi ki; bugün babaanneler kız torunlarından daha ilerici!

    Hayırlı olsun!

    Z. Livaneli

  • cumhuriyet mitingi

    15.05.2007 - 13:16

    Ankara ve İzmir'de cismen, İstanbul ve diğer şehirlerde kalben oradaydım.. Sağduyu sahibi, vatan sever bütüün sessiz kalabalıklarla beraber oradaydık... Bugüne dek hep yelpazenin sağında durmuş olan 74 yaşındaki babam, Yelpazenin solunda olan eşim ve ben, Yelpazeden oldukça bihaber 20 yaşındaki oğlum omuz omuza oradaydık... Necla Arat' ın aşağıdaki sözlerlerle net bir biçimde açıkladığı nedenlerin altına imza atmak üzere oradaydık.. Aydınlık Türkiye'nin, bütüüün aydınlık isnsanlarıyla birlikle ışıklar içinde oradaydık...

    -Ulus devletimizin temel değer ve ilkelerini, ulusal onur ve bağımsızlığımızı savunma kararlığımızı göstermek üzere oradaydık.

    -Küresel efendilere ve yerli işbirlikçilerine hayır demek yağmalanmasına izin vermeyeceğimizi haykırmak için oradaydık

    -Siyasal, ekonomik ve kültürel bağımsızlığımıza göz dikmiş olanlara büyük ve ders vermek üzere oradaydık.

    -Türkiye'nin laik yapısını kararlılıkla, cesaretle savunmak, yasal ortamı aşındırıp daraltmaya çalışarak laik rejimi sinsi bir biçimde ve adım adım değiştirmek isteyenleri durdurmak için oradaydık.

    - Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerindeki akılcılığı ve bilimi reddedenlere yanıldıklarını ispat etmek için oradaydık.

    -İktidarlarını müslümanlık kavgasında yeni bir başlangıç olarak niteleyenlere, siyasal islam önce karar mekanizmalarını ele geçirmelidir diyenlere, bunun çıkmaz yol olduğunu dini araç olarak kullanan iktidarların eninde sonunda yok olduklarını göstermek için oradaydık.

    -Ülkemizi bir sömürgeye dönüştürmek isteyenlere, ulusalcı, laik ve antiemperyalist güç birliğimizi, ulusal çıkarlarımızı ve onurumuzu herşeyin üstünde tuttuğumuzu, Türkiye'nin her yöresindeki milyonlarla aynı görüşü paylaştığımızı açıklamak üzere oradaydık

    -. Cumhuriyet rejiminin bütün kurumlarıyla sürekli çatışıp temel ilke ve değerlerimizle hesaplaşmaya çalışanlara hesap sormak için oradaydık

    -Cumhurbaşkanlığı gibi çok önemli bir olayı yasallığı kuşkulu bir sürece dönüştürenleri, demokrasinin açıklık ve şeffaflık ilkesini çiğneyenleri, milletvekili borsası söylemlerine yol açarak TBMM'nin saygınlığını gölgeyenleri kınamak ve devrim yasalarına saygılı bir iktidar istiyoruz. Devrim yasalarına saygılı bir cumhurbaşkanı istiyoruz demek için oradaydık.

    - Kişisel ve partisel çıkarlarını ulusun çıkarlarının üstünde tutuyorlarmış görüntüsü vererek, dağınık ve bölünmüş bir biçimde durmayı ısrarla sürdüren muhalefet partilerine, demokrasimizin sağlığını ve laik rejimi tehlikeye attıkları uyarısını yapmak ve artık yeter birleşin demek için oradaydık

    Not: Yukarıdaki alıntı, Necla Arat'ın çağlayan konuşmasının buradayız sözcükleri değiştirilerek yapılmış bir alıntıdır...

  • anne

    21.02.2007 - 16:40

    Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış bu kadar olur yani, tam tarif! ! !


    ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır. Karşılıksız sevginin ete
    kemiğe bürünmüş halidir! Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden
    zarif bir memeli turudur, yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan,
    kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,meleğin sut verebilenidir.
    Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yediren
    manyaklık derecesinde yaratıcıdır. ]Yemek yemeyen çocuğun dikkatini
    çekmek için elindeki tencere ve]Tavalarla maymunluk yapabilen kişidir,
    kafayı çocuklarıyla bozmuş,göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan,
    sevgi dolu fedakar]Insan dişisidir, bulaşık, ütü, vb yaparken bile
    otomatik olarak çene çalan,]kendi kendine konuşan, kadın dırdırı denen
    mereti erkeklere daha küçükten Belletendir. Yemek uzmanı, düzen insani,
    bilgili, kültürlü her şeyi bilen şahsiyettir, yavrularını yol
    tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir,Dizidizi incidir
    lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir,sevgiliden ayrılma
    haberi verildiğinde, 'amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen
    komik bir karakterdir. ]'Oğlum aradım yoktun. Bende mesaj atayım dedim
    sana. Gelince ara beni EMI aslan evladım. Şapkasız çıkma o karılarla.
    Kara börülcem benim öptüm annen, seklinde mesajlar atabilen,
    teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre Yorumlayan
    bilişim düşmanıdır.. ]*** AMA... AMA dünyanın en güzel kucağına
    sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır, olmadık yerlerde iyi ki
    doğurmuşum Ulen seni! ' diyen ve benim hatırıma benimle Freddy mercury
    dinleyen bir sabır ağacıdır,evlatlarını asla ayırmayan, ayni zamanda
    birbirinden koruyan güç abidesidir evde bir yere uzandığınız an orada
    temizlik yapacağı tutan,temizlik konusunda kayışı kopardığından
    temizlikçi gelecek diye evi temizleyen balans ayarı kaçmış temizlik
    kaynağıdır,]Mutfakta yasayan, evde Herkesi idare Eden bir tür canlıdır. Sevginin
    güçlerini birleştirdiği sonsuz bakiredir! ! ]oğlunun damat - kızının
    gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca,çocuğu gol atınca,çocuğu
    hasta olunca, çocuğu askere gidince, asmalı]kabağı seyredince,Dolar
    yükselince velhasıl buna benzer bissuru şeye ağlayabilen, bu
    mesajı okurken duygulanıp - gözleri dolabilen,ağlamaya Meyilli bir yapısı
    olan duygu pınarıdır, son kiiii üç dört; ]Uzakta dursa da yakın
    hissedilen, cani hep istenen, asla vazgeçilmeyen, Dizinin dibinde olmak
    istenen, evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği, *** ıslak -
    kuru AMA heeeep duygulu*** en önemlisi; kıçı başı oynamayan Tek kadın
    modelidir...

  • hissedilen duygunun adını koyamamak

    11.01.2007 - 17:09

    Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
    Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu.. :))
    O.V.Kanık

    Duyuyorum anlatamıyorum..
    durumları yani..... :)))

  • Çerkez Tavuğu

    11.01.2007 - 17:01

    iri dövülmüş ve bol cevizlisinden... :))

  • ahmet necdet sezer

    10.01.2007 - 15:37

    Daima hatırlanacak başka farkları da var tabii... Mesela halkıyla konuşurken ayakkabısını çıkarıp ayağıyla bacağını kaşımaz... mutfak masrafını maaşından karşılayan rastlanmadık bir köşk sakinidir.. gibi.. gibi..gibi...

  • ahmet necdet sezer

    10.01.2007 - 15:28

    Hıncal Uluç'un bu gün ki köşesinden
    ..................................................
    Dayanamadım, arabadan fırladım.. Kavşağa koştum.. Polislere sordum..
    'Sayın Cumhurbaşkanı geçecek' dediler.. Ters ters baktım yüzlerine.. ' Sayın Cumhurbaşkanı yol kestirmez. Hatta kırmızıda durur bekler' dedim.. Tam o sırada, kıyamet koptu.. Yığınla koruma arabası, yığınla polis.. Bir konvoy.. Recep Tayyip Erdoğan geçiyor..
    Düşünebiliyor musunuz? .. Başbakan 19.50 gibi geçecek, trafik saat 19.00'dan itibaren yolu kesmeye başlıyor.. Ne olur ne olmaz.. Başbakan hızla geçsin gitsin. Vatandaşın canı cehenneme..
    Dünyanın hangi ülkesinde bu şarklılık kaldı? ..
    'Doğu için iyi.. Doğuda geçerli' diyen Batılı bize hâlâ şarklı muamelesi yapıp aşağılarken haksız mı? . 'Bu kafayla mı Avrupa Birliği'ne gireceksiniz, padişah özentileri' derse kızma hakkımız olur mu? .
    ..............................
    diğerlerinden farkı bu.....

  • o zaman şarkı söylemek lazım

    10.01.2007 - 11:12

    Eczane üstüste...
    herkafadan bir ses..
    herkesin acelesi var
    birini kapıda taksi bekliyo biri evde çocuğunu uyutup bırakmış..
    reçete giriş programlarının tamamı off.. çalışmıyor..
    Ortalık katliam yeri...
    karşımda bi teyze o hengamenin içinde habire burnuma bi torba dayıyor
    - teyze bu neee
    - bak hele bakalım neymişşş. :))
    - baktım.. bi torba ilaç... daaaaa.. bana niye gösteriyorsun..
    - e bi bak hele
    - ay teyzem.. bi sölesen ne istediğini, de çabucak sonuca gitsek.. hani; bu ilaçlar ne işe yarıyo.. onu mu sorucan.. nasıl kullanılıyoyu mu öğrenicen.. miatlarına mı bakcaz
    - ya bi bak hele
    - allaam ya bakıyom da ne görmem gerekiyo onu bilmiyom ki...
    -ilaçlarımın hepsi bitti kutular boş..
    bu arada her kafadan kızgın sesler yükseliyor
    -eeeeeee
    -hani sen dediydin ya ilaçların elinde var diye
    - yok onu ben demedim.. bilgisayara sordum.. kurumun sayfasında çıktı ilaçlar hastanın elinde var diye..
    - ama yook.. bak bitti
    - teyzem bak... ya yanlış kullandın yada ilaçların bi kısmını kaybettin...
    -ilacım bitti işte.. ben yalan mı söylüyom.. al bak torbaya bittiiiii...
    - ay teyzem ya.. o torbayı bilgisayara gösterip; 'bak teyzenin ilacı bitmiş. koskoca kadın yalan mı söylüyo'' diyemiyom ki ben... :))
    - ben anlamam naparsan yap
    -şarkı söööölesem... :)))))

  • mecidiye

    10.01.2007 - 10:24

    köy.... :))

  • camdan kalp

    10.01.2007 - 10:23

    Şarkısı var bi de bunun.. :))

    Dokunma kalbime zira çok incedir kırılır
    O tıpkı mabede benzer ki orda hıçkırırılır...

    Yok işte bende bu kalpten kesin.. Niye hıçkırılsın ki kalbimdeee... :))

Toplam 1393 mesaj bulundu