Gerçeği söylemiş olur bir gölgeyi söyleyen
Paul celan değil
De ki
Ben yazdım bu dizeyi
Ya da şizofren
Ne değiştirir gerçeği
Kendi uçurumundan düşmeye görsün insan
Kopar karanlığa taş atan bilekleri
Sıyrılır iyimser kuşkularından
Bulduğun hiçbir şey
Yitirdiğin değildir
Gölgelerde ney
Ve en büyük yıkımlar yanılgılarla başlar
Çaresiz dört yanını duvarla öreceksin
Tercihlerindir kader dediğin yazgı
Suç Tanrı nın değil öğreneceksin
Çocuğu emzirdi kadın
Beyazın siyaha en yakın renk olduğunu bilmeden
Acıyı emzirdi kadın
Yaratıldığımı umursamadan
Mütekebbirane
Sınanmak dilendim yaratandan
Oysa adımın
Serüvenimle bir ilintisi vardı anladım
Anladım kesiksiz boşalacak damarlarımdaki kan
Kelimesiz çözülecek sorgularım
Giyinmek gidermeyecek çıplaklığımı
Hiçbir çehre itimat telkin etmeyecek
Denenmemiş bir ölümün izini süreceğim
Geri dönecek fırlattığım ok
Ölümü kendime güldüreceğim
Şeytan ruhumun
Toprak tenimin
Anaforcu şairler
Hikayemin peşinde
Yabancısıyım kefaret gerektiren yeminlerin
And olsun ki
Varlığından şüphe duyduğum dilimi
Ateşe sokmamak
Zayıf hilelere kurban olmamak için
Bir gölge gibi takipteyim gölgemi
rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan simurg anka, bilgi ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...
kuşlar simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da simurg'u bekler dururlarmış. ne var ki, simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
ancak simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. yorulanlar ve düşenler olmuş.
önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış) :
kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
baykuş yıkıntılarını özlemiş,
balıkçıl kuşu bataklığını.
yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen altıncı vadi 'şaşkınlık' ve sonuncusu yedinci vadi 'yokoluş'ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... kaf dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.
simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;
farsça 'si', 'otuz' demektir.
...murg' ise 'kuş'...
'30 kuş', anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir.onların hepsi simurg'muş. her biri de simurg'muş. simurg anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.
şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...
ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur... (alıntı)
İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar?
Düşsün suya, yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, ah Kalamış'tan!
çocuk: anlamadım ama dün miray erdem için aç gözlü dedi
anne: hani biz markete gidiyoruz ya..sen..bisküvi..çikolata..şeker bir sürü şeyi almak istiyorsun ya...işte onların hepsini birden istemek aç gözlülük...
çocuk: anladım:(
10 dakika sonra çocuk evdeki bisküvilere bakarak
ama anne benim hiç yiyecek bir şeyim kalmamış..birisi beni markete götürsün..ühüüü.ühhüüü.
duvarlar bazen yüksek ve kalındır
yıkmaya çalıştıkça yıkılırsın
en iyisi hemen dibinden yürümektir etrafında
ne kadar uzun olsada sonu vardır
böylece geçilir
çocukluk günlerimi aklıma getiren japon çizgi film..hayalimizde onun gibi olmak vardı..bide tekerleme gibi bir şey söylerdik..'şeker kız Candy Antony ile evlendi..bunu duyan Lisa kıskançlıktan geberdi' :))
Sevgilim Yeşil eriğim benim Ben içine hapsolmuş çekirdeğinim senin Hapiste günler ağır geçer diyorlar Olsun be ben vazgeçtim hürriyetimden Yeter ki yetim bir çocuk gibi bırakma yüreğimi Zira sensiz bu can bir yüktür yüreğime
üç şey
27.06.2008 - 11:33özlem
tesadüf
hüsran
biraz alakasız oldu ama..öyle işte..
şizofren
23.06.2008 - 12:49Şizofrenin İntihar Bahçesi
Gerçeği söylemiş olur bir gölgeyi söyleyen
Paul celan değil
De ki
Ben yazdım bu dizeyi
Ya da şizofren
Ne değiştirir gerçeği
Kendi uçurumundan düşmeye görsün insan
Kopar karanlığa taş atan bilekleri
Sıyrılır iyimser kuşkularından
Bulduğun hiçbir şey
Yitirdiğin değildir
Gölgelerde ney
Ve en büyük yıkımlar yanılgılarla başlar
Çaresiz dört yanını duvarla öreceksin
Tercihlerindir kader dediğin yazgı
Suç Tanrı nın değil öğreneceksin
Çocuğu emzirdi kadın
Beyazın siyaha en yakın renk olduğunu bilmeden
Acıyı emzirdi kadın
Yaratıldığımı umursamadan
Mütekebbirane
Sınanmak dilendim yaratandan
Oysa adımın
Serüvenimle bir ilintisi vardı anladım
Anladım kesiksiz boşalacak damarlarımdaki kan
Kelimesiz çözülecek sorgularım
Giyinmek gidermeyecek çıplaklığımı
Hiçbir çehre itimat telkin etmeyecek
Denenmemiş bir ölümün izini süreceğim
Geri dönecek fırlattığım ok
Ölümü kendime güldüreceğim
Şeytan ruhumun
Toprak tenimin
Anaforcu şairler
Hikayemin peşinde
Yabancısıyım kefaret gerektiren yeminlerin
And olsun ki
Varlığından şüphe duyduğum dilimi
Ateşe sokmamak
Zayıf hilelere kurban olmamak için
Bir gölge gibi takipteyim gölgemi
Abdullah Çevik
Milli Takım
21.06.2008 - 14:06gol..yemeden..gol...atamıyorlar :)))
google
19.06.2008 - 11:52yüce..ulu..vs. den sonra..pes dedittirecek son nokta..google davası :))
anka kuşu
19.06.2008 - 11:47rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan simurg anka, bilgi ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş...
kuşlar simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da simurg'u bekler dururlarmış. ne var ki, simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.
ancak simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. yorulanlar ve düşenler olmuş.
önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış) :
kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
baykuş yıkıntılarını özlemiş,
balıkçıl kuşu bataklığını.
yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen altıncı vadi 'şaşkınlık' ve sonuncusu yedinci vadi 'yokoluş'ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... kaf dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.
simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;
farsça 'si', 'otuz' demektir.
...murg' ise 'kuş'...
'30 kuş', anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir.onların hepsi simurg'muş. her biri de simurg'muş. simurg anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.
şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...
ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur... (alıntı)
erdal öz
18.06.2008 - 12:28insan ne zaman ölür...gülünün solduğu akşam.
bana birşeyler söyle
16.06.2008 - 12:52bunlar..son sözlerin olsun..birazdan geberip gideceksin:P
başına iş açmak
13.06.2008 - 16:58bizim oralarda buna..rahat battı..derler :)
aşk
11.06.2008 - 16:39aşık ile maşuk arasındaki maske!
kendini tanı
11.06.2008 - 16:25kendini tanıdığın ölçüde
başkalarını yargılayabilirsin.
de bana
hangimiz günahkar,
hangimiz masum?
Cibran
İncesaz
10.06.2008 - 16:05tango sevmeyenleri bile tango aşığı yapacak grup :)
tango
10.06.2008 - 16:03ince saz...dilek türkan..mazi kalbimde yaradır..
sevgili
06.06.2008 - 11:14önemli olan sevgili olabilmek değil..sevgili kalabilmektir!
söz
06.06.2008 - 11:08SÖZ / DE SARARIR
Olur, aramam seni ve kimseyi
Anıları pas tadında bırakırım
Konuşacak ne kaldıysa kalsın
Susmaktır birşeylere saygılı kılan
Ayrılık da bir olanaktır bilirsin
İnce bir sis, bir hüzün örtüsü
Dumanlı bir ıslık yakışır şimdi
Dudaklarıma, bırakıp giderim
Söz / de sararır biterken bir aşk
Kediye iyi bak çiçekleri sula
Diyorsam da aldırma sözlerime
Alışkanlık işte başka birşey değil
Söz / de sararır biterken bir aşk
AHMET TELLİ
Yüreğim koşmak istiyor…
06.06.2008 - 10:54bahar geldi ya.. ondandır..geçerrr..geçerr..bu da geçerrrr :)
Zurnada Peşrev Olmaz
30.05.2008 - 17:17bir Çetin Altan kitabı...
istanbul
17.05.2008 - 16:52İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar?
Düşsün suya, yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, ah Kalamış'tan!
üç şey
17.05.2008 - 16:45bencillik
aptallık
riyakarlık
asla katlanamam...
enteresan diyaloglar
17.05.2008 - 16:42çocuk: annecim aç gözlü ne demek
anne: ihtiyacından fazlasını istemektir kızım
çocuk: anlamadım ama dün miray erdem için aç gözlü dedi
anne: hani biz markete gidiyoruz ya..sen..bisküvi..çikolata..şeker bir sürü şeyi almak istiyorsun ya...işte onların hepsini birden istemek aç gözlülük...
çocuk: anladım:(
10 dakika sonra çocuk evdeki bisküvilere bakarak
ama anne benim hiç yiyecek bir şeyim kalmamış..birisi beni markete götürsün..ühüüü.ühhüüü.
Hak edene hak ettigi sekilde davranmak
16.05.2008 - 16:47asla yapamadığım
benim en zayıf yanım
duvar
23.04.2008 - 12:50duvarlar bazen yüksek ve kalındır
yıkmaya çalıştıkça yıkılırsın
en iyisi hemen dibinden yürümektir etrafında
ne kadar uzun olsada sonu vardır
böylece geçilir
serçe
23.04.2008 - 12:45karıcanın ayak sesleri
hızlıca kaçtı önce
peşinde serçe
baktıki güzel serçe
yem oldu karınca
o güzelim serçeye
hangi karınca yem olmak istemezdiki
adım
23.04.2008 - 12:36bulunduğun yere getiren seni attığın son adımdır
öncesindeki adımlar hep o son adım için atılır
Seker kız Candy
22.04.2008 - 17:13çocukluk günlerimi aklıma getiren japon çizgi film..hayalimizde onun gibi olmak vardı..bide tekerleme gibi bir şey söylerdik..'şeker kız Candy Antony ile evlendi..bunu duyan Lisa kıskançlıktan geberdi' :))
Toplam 57 mesaj bulundu