Özlem Külaf Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkın ...

  • Alonewolf Flowenola
    Alonewolf Flowenola

    02.08.2004 - 21:35

    Çerçevenin arkasındaki mektup...

    Karımı 1998'in sonbaharında
    ))) kaybettim... Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi
    ))) için hastanelerde
    ))) geçirmiştik. Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını
    ))) çerçeveler,
    ))) 'Bunlar bizim
    ))) hayatımızın gölgeleri' derdi.
    ))) Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.
    ))) 97'in bir gecesinde onu aldattım.
    ))) Oysa, ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar sadık
    ))) kalacağımı
    ))) söylerdim.
    ))) Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım.
    ))) Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece:
    ))) - Biliyorum dedi.
    ))) ***
    ))) İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.
    ))) Fotoğraflarımıza bakıyordum yine.
    ))) Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün farkettim.
    ))) A.
    ))) R.
    ))) K.
    ))) A.
    ))) S.
    ))) I.
    ))) N.
    ))) Gerisi için yılları yetmemişti.
    ))) Ama sanırım 'Arkasına bak' filan yazmaya niyetlenmişti.
    ))) Hemen çerçevelerin arkasına baktım.
    ))) Hiçbir şey yoktu.
    ))) Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm.
    ))) ***
    ))) İnanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı!
    ))) Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı.
    ))) 1997'deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı.
    ))) Ve içinden şu sözler çıktı:
    ))) '14 Mart 1997/ Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı/
    ))) Söylemene gerek yok, biliyorum...'
    ))) ***
    ))) 2002'deyiz.
    ))) Onu kaybedeli 4, aldatalı 5 yıl oluyor.
    ))) İçim acıyor şimdi.
    ))) Çünkü kadınlar biliyor, hissediyor...

  • Alonewolf Flowenola
    Alonewolf Flowenola

    02.08.2004 - 21:33

    Aşk ve Çılgınlığın Hikayesi



    Uzun zaman önce,

    Dünya yaratılmadan, insanlar dünyaya ayak basmadan önce,iyi huylar ve

    kötü huylar neyapacaklarını bilemez vaziyette dolanıyorlarmış.

    Bir gün, toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkkın

    oturuyorlarken;

    Saflık ortaya bir fikir atmış;

    'Neden saklambaç oynamıyoruz? '

    ...Ve hepsi bu fikri beğenmiş, hemen çılgın Çılgınlık, bağırmış:

    'Ben ebe olmak ve saymak istiyorum, Ben ebe olmak istiyorum! '

    ...ve başka hiç kimse Çılgınlığı arayacak kadar çıldırmadığı için,

    Çılgınlık bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış, 1, 2, 3....Ve

    Çılgınlık saydıkça, iyi huylarla kötü huylar saklanacakyer aramışlar;

    Şefkat Ay'ın boynuzuna asılmış;

    İhanet çöp yığınının içine girmiş;

    Sevgi bulutların arasına kıvrılmış;

    Yalan bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama yalan söylemiş çünkü

    gölün dibine saklanmiş;

    Tutku dunyanınmerkezine gitmiş;

    Para hırsı bir cuvalın içine girerken cuvalı yırtmış

    ....Ve Çılgınlıksaymaya devam etmiş, 79, 80, 81, 82.....

    Aşkın dışında,bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana

    kadar zaten saklanmış, Aşk, kararsızolduğu gibi,

    nereye saklanacağını da bilmiyormuş.. Bu bizi şaşırtmamalı

    çünkü hepimiz Aşkı saklamanın ne kadar zor olduğunu biliriz.

    ...Ve Çılgınlık95, 96, 97... ya gelmiş ve 100'e vardığı anda,

    Aşk sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış.

    ...Ve Çılgınlık bağırmış 'Önüm, arkam, sağımsolum sobe, geliyorum! ',

    ...Ve arkasını döndüğünde, ilk önce Tembelliği görmüş, o ayaktaymış

    çünkü saklanaçak enerjisi yokmuş. Sonra Şefkat'i ayın boynuzunda

    görmuüş, ve İhaneti çöplerin arasında,Sevgiyi bulutların arasında,

    Yalanı gölün dibinde, ve Tutkuyu dunyanın merkezinde,hepsini birer

    birer bulmuş, sadece biri hariç.Ve Çılğınlık umutsuzluğa kapılmış,

    en son saklı kisiyi bulamamış, derken Haset, Aşk bulunamadığı için

    haset duyarak, Çılğınlığın kulağına fısıldamış;

    'Aşkı bulamıyorsun çünkü o güllerin arasında saklanıyor.'

    ...Ve Çılğınlık çatal şeklinde tahta bir sopa almış, sonrada güllerin

    arasına çılgınca saplamış, saplamış, saplamış,ta ki yürek burkan

    bir haykırma onu durdurana kadar. Ve haykırıştan sonra, Aşk elleriyle

    yüzünü kapayarak ortaya çıkmış, parmaklarının arasından sicim gibi

    kan akıyormuş,

    gözlerinden. Çılgınlık Aşkı bulmak için heyecandan Aşkın gözlerini

    çatal sopa ile kör etmiş...

    'Ne yaptım ben? Ne yaptım ben? Diye bağırmış. 'Seni kör ettim.

    Nasıl onarabilirim? '

    ...Ve Aşk cevap vermiş;

    'Gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir sey yapmak istersen,

    benim kılavuzum olabilirsin.'

    ...Ve o günden beri, Aşkın gözü kördür ve o günden beri Çılgınlık

    da her zaman onun yanındadır..

Toplam 2 mesaj bulundu