Padişahlık Sırası: 7
Saltanatı: 31 Yıl
Cülûsu Tahta çıkışı: I. 1444 II. 18 Şubat 1451
Babası: Sultan İkinci Murâd Hân
Annesi: Hatice Alime Huma Hatun
Doğumu: 30 Mart 1431
Vefâtı: 3 Mayıs 1481
Kabri: İstanbul Fatih Camiî yanında Türbesinde'dir
Ne kadar büyük insan olduğunu anlatmaya gerek yok.Her şeyi daha 20 yaşındayken kimsenin cesaret edip alamadığı İstanbul'u fethetmesiyle anlatıyor zaten. Şimdi 20 yaşı ve üstündeki çocuklar bedava melodiyle uğraşıp dursunlar.
şu yukarı koydukları bedava cep bilmem neyiyse işte..tamam anladık bedava olduğunu yahu.İnsanın gözüne gözüne bukadarda sokulmazki kardeşim..zurnanın zırt dediği yerde çıkıyo....
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gözler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum.
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
Necip Fazıl, annesinin arzusuyla şair olmak istedi (bunu düşündüğünde henüz 12 yaşındaydı) ve ilk şiirleri Yeni Mecmua'da yayımlandı. Milli Mecmua, Anadolu, Varlık ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirmeyi başardı. Daha sonra Paris'e gitti ve dönüşünde yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitaplarıyla edebiyat dünyasında patlama yaptı. Necip Fazıl bu eserleriyle genç yaşta şöhreti yakalayarak, çağdaşı şairlerin önüne çıkmayı başardı. Edebiyat çevrelerinde hayranlık aynı zamanda heyecan uyandırdı. 1932'de Ben ve Ötesi adlı şiir kitabını çıkardığında henüz otuz yaşına basmamıştı.
Necip Fazıl için 1934 yılı hayatının dönüm noktası oldu. Çünkü hayat felsefesinin değişmesine neden olan ve Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile bu dönemde tanıştı. Ve bu kişiden bir daha kopmadı. Necip Fazıl'ın, üstün bir ahlak felsefesini savunduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar (Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak) .
Bizim mahallede yok işte. Olsa ne güzel olurdu kredi kartı borcunu kadıköye inmeden yatırabilirdim. Tansaşa gidip sadece kredi kartı borcumu ödüyorrum, tesadüfmüdür bilmem hep aynı kıza denk geliyo, gitti paracıklar diyede uyuz bi espiri yapıyo...
Karşı manzarada bebek yokuşy, mükemmel göl görünümündeki deniz, iki boğaz köprüsünün başları, serin bir hava, canlı müzik ve balık yanında.... anlatamam çok iyi oluyo...
NİCELERİ GELDİ NELER İSTEDİLER
SONUNDA DÜNYAYI BIRAKIP GİTTİLER
SEN HİÇ GİTMEYECEK GİBİSİN DEĞİL Mİ?
O GİDENLERDE HEP SENİN GİBİYDİLER
BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ BİLESİN
ER GEÇ KUYUSUNU KAZAR HERKESİN
TUT Kİ, NUH KADAR YAŞADIN ZOR BELA
SONUNDA YOK OLACAK SEN DEĞİL MİSİN?
Güvenç beye göre Funda Arar'ın benim için üzülme, karartma günleri ve ala gülü üst üste 250 defa kusana kadar dinlemek. Adama bi dinlettik artık başka bişey dinlemez oldu yaa. Neyseki ses ve şarkılar güzelde çekiliyo..
Fazla mesaiye kalmak..kesinlikle..ııyyyyy...can sıkıntısı yaptığı gibi baş ağrısı, bel ağrısı, gözde kızarmalar gibi yan etkileride var...edepsiz insanlara laf anlatamama...vs vs vs
Sebebini bilemediğim
Kırık dökük zamanlarım var
Sevmenin tadına varamadığım zamanlar
Ayak sesleri var kulağımda
Ayırt ettiğim beklediğim bir tek seninki
Seni düşünürüm
Gecemi aydınlatan gözlerini bir de
Sat beni zindan gecelere
Daha çok aydınlanayım
Yarim kalmış çığlıklar
Aşkın ben yağmalar
Saklamadım sevgim biter mi
Yaşadığım acılar diner mi
Beklediğim geceler gelir mi
Senle olmadan
Mahur Beste Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara
kafası karışmak
15.07.2006 - 00:13iki parçaya bölündü.Birleştirecem inşallah.
beklenen
15.07.2006 - 00:04ne hasta bekler sabahı
ne taze ölüyü mezar
ne de şeytan bir günahı
seni beklediğim kadar
geçti istemem gelmeni
yokluğunda buldum seni
bırak vehmimde gölgeni
gelme artık neye yarar
Necip Fazıl Kısakürek
barış
15.07.2006 - 00:00Barış; sözlük anlamı güzel...
İsim olarak ise hiç hatırlamak istemediğim yalancı baharı hatırlatıyo...
necati ateş
18.06.2006 - 00:42En sevdiğim ve beğendiğim futbolcu....Şu kızılderili havasına bayılıyorum...necatiiiiiiiiiiiiiiiii
fatih sultan mehmet
13.06.2006 - 20:49Padişahlık Sırası: 7
Saltanatı: 31 Yıl
Cülûsu Tahta çıkışı: I. 1444 II. 18 Şubat 1451
Babası: Sultan İkinci Murâd Hân
Annesi: Hatice Alime Huma Hatun
Doğumu: 30 Mart 1431
Vefâtı: 3 Mayıs 1481
Kabri: İstanbul Fatih Camiî yanında Türbesinde'dir
Ne kadar büyük insan olduğunu anlatmaya gerek yok.Her şeyi daha 20 yaşındayken kimsenin cesaret edip alamadığı İstanbul'u fethetmesiyle anlatıyor zaten. Şimdi 20 yaşı ve üstündeki çocuklar bedava melodiyle uğraşıp dursunlar.
Telsim
13.06.2006 - 20:35şu yukarı koydukları bedava cep bilmem neyiyse işte..tamam anladık bedava olduğunu yahu.İnsanın gözüne gözüne bukadarda sokulmazki kardeşim..zurnanın zırt dediği yerde çıkıyo....
necip fazıl kısakürek
13.06.2006 - 20:32Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gözler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum.
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...
necip fazıl kısakürek
13.06.2006 - 20:31Necip Fazıl, annesinin arzusuyla şair olmak istedi (bunu düşündüğünde henüz 12 yaşındaydı) ve ilk şiirleri Yeni Mecmua'da yayımlandı. Milli Mecmua, Anadolu, Varlık ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirmeyi başardı. Daha sonra Paris'e gitti ve dönüşünde yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitaplarıyla edebiyat dünyasında patlama yaptı. Necip Fazıl bu eserleriyle genç yaşta şöhreti yakalayarak, çağdaşı şairlerin önüne çıkmayı başardı. Edebiyat çevrelerinde hayranlık aynı zamanda heyecan uyandırdı. 1932'de Ben ve Ötesi adlı şiir kitabını çıkardığında henüz otuz yaşına basmamıştı.
Necip Fazıl için 1934 yılı hayatının dönüm noktası oldu. Çünkü hayat felsefesinin değişmesine neden olan ve Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile bu dönemde tanıştı. Ve bu kişiden bir daha kopmadı. Necip Fazıl'ın, üstün bir ahlak felsefesini savunduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar (Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak) .
tansaş
08.06.2006 - 15:29Bizim mahallede yok işte. Olsa ne güzel olurdu kredi kartı borcunu kadıköye inmeden yatırabilirdim. Tansaşa gidip sadece kredi kartı borcumu ödüyorrum, tesadüfmüdür bilmem hep aynı kıza denk geliyo, gitti paracıklar diyede uyuz bi espiri yapıyo...
okul
08.06.2006 - 15:24Şuana kadar yaşadığım en güzel günleri geçirdiğim resmi müessese
bebek
08.06.2006 - 13:45Yeryüzünde gözle görebileceğimiz tek melek türü
Beyaz Şarap
06.06.2006 - 13:04Karşı manzarada bebek yokuşy, mükemmel göl görünümündeki deniz, iki boğaz köprüsünün başları, serin bir hava, canlı müzik ve balık yanında.... anlatamam çok iyi oluyo...
ömer hayyam
30.05.2006 - 14:00NİCELERİ GELDİ NELER İSTEDİLER
SONUNDA DÜNYAYI BIRAKIP GİTTİLER
SEN HİÇ GİTMEYECEK GİBİSİN DEĞİL Mİ?
O GİDENLERDE HEP SENİN GİBİYDİLER
BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ BİLESİN
ER GEÇ KUYUSUNU KAZAR HERKESİN
TUT Kİ, NUH KADAR YAŞADIN ZOR BELA
SONUNDA YOK OLACAK SEN DEĞİL MİSİN?
yakışıklı
23.05.2006 - 14:37Bazılarının içine açıp bakın.. Bomboşş göreceksiniz...
müzik
23.05.2006 - 14:32Güvenç beye göre Funda Arar'ın benim için üzülme, karartma günleri ve ala gülü üst üste 250 defa kusana kadar dinlemek. Adama bi dinlettik artık başka bişey dinlemez oldu yaa. Neyseki ses ve şarkılar güzelde çekiliyo..
ahiret
23.05.2006 - 14:27yaşadığımız sürece yaptıklarımızın tek tek hesabını vereceğimiz, hemde torpil olmadan günahkarın ve masumun ayrılacağı yer..Orada para, şan, şöhret, mevki, zenginlik işe yaramıcakmış....içinizde kötülük beslemeyin yeter...amaller niyete göre.........
xanax
05.05.2006 - 13:53güçlü sakinleştirici....
kalp
05.05.2006 - 13:51Ben çok iyi tanıyorum onu,içinde dolaşan kana kadar :) Kalbinize iyi bakın...
top
05.05.2006 - 13:48Bide yakanı var onun
can sıkıntısı
03.05.2006 - 19:31Fazla mesaiye kalmak..kesinlikle..ııyyyyy...can sıkıntısı yaptığı gibi baş ağrısı, bel ağrısı, gözde kızarmalar gibi yan etkileride var...edepsiz insanlara laf anlatamama...vs vs vs
ğ
03.05.2006 - 19:21Alfabedeki ennnn talihsiz harf
funda arar
03.05.2006 - 19:14Sebebini bilemediğim
Kırık dökük zamanlarım var
Sevmenin tadına varamadığım zamanlar
Ayak sesleri var kulağımda
Ayırt ettiğim beklediğim bir tek seninki
Seni düşünürüm
Gecemi aydınlatan gözlerini bir de
Sat beni zindan gecelere
Daha çok aydınlanayım
Yarim kalmış çığlıklar
Aşkın ben yağmalar
Saklamadım sevgim biter mi
Yaşadığım acılar diner mi
Beklediğim geceler gelir mi
Senle olmadan
Mükemmel ses..
Mahur
03.05.2006 - 19:09Mahur Beste Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara
paris hilton
03.05.2006 - 19:08Deli olduğunu düşünüyorum
Toplam 70 mesaj bulundu