Biraz değiştim her şey kadar herkes kadar sen kadar… Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum Seninle değil! Sonucu kılıcı kuşağından belli olan bir savaşın Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim Sorun değil! Elbet alışırım Biraz alıştım Her şey kadar herkes kadar sen kadar Alıştım Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum Bir yanım bırak diyor bir yanım Kesin değil! Henüz tanıştım Her şey kadar herkes kadar sen kadar Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda… Bir yanım memnun oldum diyor bir yanım tanıyamadım daha Samimi değil! Bir hayli kırıldım Her şey kadar herkes kadar sen kadar Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım! Aslında ne sana ne olanlara… Kendime kırgınım…Maziye hiç değil an’a kırgınım. Anlatamadığım anlayamadığım masalların bana yaptıklarına Dinlediğim şarkı sözlerilarda bana seni anlatan şarkı sözlericılara Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına… Bir hayli kırgınım… Beni ben kırdım oysa İyi değil! Galiba yoruldum Her şey kadar herkes kadar sen kadar Kendime kalbimi kanıtlamaktan Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum! Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum Şu kalp denen beni bana sorgulatıyor artık Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı Sana bakan yanımsa toprakla aynı Ne yaparsan yap gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin Gözlerim yorgun dudaklarım hissizDokunulmadan geçen yıllar bana ağır Sarılmadan geçip giden uğurlamaların kavuşmaları hep beklentisiz Söyleyemediklerini söylesen de şimdi sesine aşina yanım onca sessizlikten sonra artık sağır! İsteyerek değil! Çok çalıştım Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı “git” izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Gitmek için bitmek için sana huzur vermek için çok çalıştım Daha önce de gitmiştim kendi isteğimle! Anladım ki daha önce sevmemiştim Çok çalıştım inan Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya Ve alışmaya kendime bu göz gözü görmez dumanlı halime Çok alışmaya çalıştım hem de Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da Birini yaşattım yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da! Yorulmak dinlenmekle geçmiyor An be an çöküyor insanın içindeki güçIşığı sönüyor beyaza dönüyor rengi gitgide hissizleşiyor Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi Çok çalıştım Gitmeye de kalmaya da İkisi de aynı acı Kolay değil..
Biraz değiştim
güç
her şey kadar herkes kadar sen kadar…
Değiştim
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşağından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim
Sorun değil!
Elbet alışırım
Biraz alıştım
Her şey kadar herkes kadar sen kadar
Alıştım
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum
Bir yanım bırak diyor bir yanım
Kesin değil!
Henüz tanıştım
Her şey kadar herkes kadar sen kadar
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda…
Bir yanım memnun oldum diyor bir yanım tanıyamadım daha
Samimi değil!
Bir hayli kırıldım
Her şey kadar herkes kadar sen kadar
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana ne olanlara…
Kendime kırgınım…Maziye hiç değil an’a kırgınım.
Anlatamadığım anlayamadığım masalların bana yaptıklarına
Dinlediğim şarkı sözlerilarda bana seni anlatan şarkı sözlericılara
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa
İyi değil!
Galiba yoruldum
Her şey kadar herkes kadar sen kadar
Kendime kalbimi kanıtlamaktan
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum!
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum
Şu kalp denen beni bana sorgulatıyor artık
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Ne yaparsan yap gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin
Gözlerim yorgun dudaklarım hissizDokunulmadan geçen yıllar bana ağır
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların kavuşmaları hep beklentisiz
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi sesine aşina yanım onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil!
Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı “git” izine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için bitmek için sana huzur vermek için çok çalıştım
Daha önce de gitmiştim kendi isteğimle!
Anladım ki daha önce sevmemiştim
Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de
Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da
Birini yaşattım yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da!
Yorulmak dinlenmekle geçmiyor
An be an çöküyor insanın içindeki
Işığı sönüyor beyaza dönüyor rengi gitgide hissizleşiyor
Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi
Çok çalıştım
Gitmeye de kalmaya da
İkisi de aynı acı
Kolay değil..