Kara bir günün içinden geçen fırtınanın Hüznünü fısıldar gibi bakar yorgun gözlerin, Gidenlerin ardından dökülen gözyaşlarında Yüreğime süzülen yangın olur eritir beni…
Üzerinde omuzlarımın eğreti bakıp duran Koca bir çınar gibi devrilir aşağıya başım, Çürümüş aşkın sevdalı bakışında bütünleşir Bilenmiş bıçak edasında kesilen bileklerim…
İrkilirim işte o vakit yine siluetinin önünde Karanlık denizlerde kaybolur haykırışlarım, Kayıp ülkenin derin nefes alışında var olan Benzersiz duygulara sarınıp gider umutlarım…
Dostça kalın... Selam ile, saygı ile, sevgi ile...
Sen Yokken
Bir bir eksiliyorduk biz her mevsimde sen yokken Oysa ellerimiz kenetlenirdi nice ateşlerde ansızın, Giderken sen başka bir griye çalıyordu zamanlar Gözyaşlarımızı bıçak olup kesen ağırlıktı yaşananlar…
Ben sarayın tuhaf ve şaşkın soytarısıydım oysa Aşağılandıkça ve ağır çelmeler takıldıkça ayağıma, Durmadan ağlatırdım insanları hep güldürürken Tutunmaya çalışırdım kâinatın zor yeryüzünde…
Tek başına seyahat ediyordum artık dönencelerde Kalanlarsa bir acayip karanlıktaydı sanki kuytularda, Sürekli bağırdım durdum yollarda duymadı kimse Kaçtıkça inadına kovalıyordu beni kör yalnızlıklar…
07.08.2017 - 17:05
Dost'a; saygı, selam, sevgi ve muhabbet ile......
KAYIP MEVSİMLERDE
Kara bir günün içinden geçen fırtınanın
Hüznünü fısıldar gibi bakar yorgun gözlerin,
Gidenlerin ardından dökülen gözyaşlarında
Yüreğime süzülen yangın olur eritir beni…
Üzerinde omuzlarımın eğreti bakıp duran
Koca bir çınar gibi devrilir aşağıya başım,
Çürümüş aşkın sevdalı bakışında bütünleşir
Bilenmiş bıçak edasında kesilen bileklerim…
İrkilirim işte o vakit yine siluetinin önünde
Karanlık denizlerde kaybolur haykırışlarım,
Kayıp ülkenin derin nefes alışında var olan
Benzersiz duygulara sarınıp gider umutlarım…
İbrahim Soyalar
https://antoloji.com/kayip-mevsimlerde-siiri/
01.06.2017 - 12:17
Dostça kalın... Selam ile, saygı ile, sevgi ile...
Sen Yokken
Bir bir eksiliyorduk biz her mevsimde sen yokken
Oysa ellerimiz kenetlenirdi nice ateşlerde ansızın,
Giderken sen başka bir griye çalıyordu zamanlar
Gözyaşlarımızı bıçak olup kesen ağırlıktı yaşananlar…
Ben sarayın tuhaf ve şaşkın soytarısıydım oysa
Aşağılandıkça ve ağır çelmeler takıldıkça ayağıma,
Durmadan ağlatırdım insanları hep güldürürken
Tutunmaya çalışırdım kâinatın zor yeryüzünde…
Tek başına seyahat ediyordum artık dönencelerde
Kalanlarsa bir acayip karanlıktaydı sanki kuytularda,
Sürekli bağırdım durdum yollarda duymadı kimse
Kaçtıkça inadına kovalıyordu beni kör yalnızlıklar…
İbrahim Soyalar
https://antoloji.com/sen-yokken-71-siiri/
07.12.2013 - 19:05
yasemin mercan a çok teşekkür ediyor :-)
13.09.2013 - 17:52
Yasemin..adı gibi bi çiçek işte... :)
Toplam 4 mesaj bulundu