Fakîrullâhmelâmi (1967 - )
Fakirullah Melâmi 1967 yılında İstanbul,Eyüp Sultan'da dünyaya gelmiştir.Babası Cemal efendi,Annesi Muradiye hanımdır.Fakirullahmelâmî,1974 senesinde Eyüp Üç Şehitler ilk ve orta okulunda tahsil hayatına başlamış v ...
kabir azabı
30.06.2011 - 21:11Giden memnun ki yerinden dönen yok son seferinden! .
melamilik (Melametilik)
04.05.2010 - 02:46MELÂMİ DERLER BİZE
Muhammed Nûr Pirimiz,
Tevhidtir mesleğimiz,
Bî huruftur zikrimiz,
Melâmi derler bize.
Bizim elimiz tutmaz,
Kulaklarımız duymaz,
Gözlerimiz yok bakmaz,
Melâmi derler bize.
Ölmeden evvel ölen,
Varlığı Hakk'a veren,
Vücud kabrine giren,
Melâmi derler bize.
Kurb-i Feraiz'de Hak,
Dedi ben zahirim bak,
Olmuşuz Hak ile Hak,
Melâmi derler bize.
Kurb-i Nevafil ile,
Sabır ve şükür ile,
Vardık biz Muhammed'e,
Melâmi derler bize.
YAHYA SALİH Melâmi,
Söyler güzel Kelamı,
Hor görmeyin selamı,
Melâmi derler bize.
Yahya Salih ALTINDAĞ.
02 Eylül 2009/ Çarşamba
melamilik (Melametilik)
04.05.2010 - 02:42NECİSTEN KURTULASIN
Ölmeden evvel ölesin,
Zikirle yıkanasın,
Ummanlara dalasın,
Necisten kurtulasın.
Günah işlemeyesin,
Sevap işlemeyesin,
Fail Hakk'dır bilesin,
Necisten kurtulasın.
Gözün çirkin görmesin,
Dilin şer söylemesin,
Her yerde Hak göresin,
Necisten kurtulasın.
Vücudunu ver Hakk'a,
Ulaşasın sen Hakk'a,
Yok ol Hak ile Hak'da,
Necisten kurtulasın.
Ahirete varmak için,
Cennete girmek için,
Rabbini görmek için,
Necisten kurtulasın.
Muhammed'e varmaya,
Şefaati almaya,
Var git sen kul olmaya,
Necisten kurtulasın.
Lâ İlâhe illallah,
Muhammed Resûlallah,
Bunu böyle bil YAHYA,
Necisten kurtulasın.
Yahya Salih ALTINDAĞ.
01 Aralık 2008/Pazartesi
melamilik (Melametilik)
04.05.2010 - 02:28Melâmiliğin Tarihsel Seyri:
Melâmîlerin birinci piri sayılan Hacı Kassar-ı Veli Hazretleri, 884–885 yıllarında
doğmuştur. Melâmîlerin birinci piri ve Kutb-ul Aktab’ıdır.
Mevlâna Celâleddin-i Rumî Hazretleri ise, 30 Eylül 1207 tarihinde dünyaya
gelmiştir. Asıl adı Muhammed'dir. Mevlâna Hazretleri, 18 Aralık 1273 tarihinde
Konya'da Hakk'a yürümüştür. İlk devre Melâmîleri, Mevlâna ile tarihe gömülür.
Eserleri, menkıbeleri dilden dile gezer, yaşantıları örnek alınır.
Melâmîlerin ikinci piri Hacı Bayramı Veli Hazretleri, 1352 tarihinde Ankara'nın
Solfasol köyünde doğmuştur, 77 yaşında iken 1429 tarihinde Ankara'da vefat etmiştir.
Türbesi Ankara'dadır.
Kuru bilgiler, insanı insan yapmaz. Bilgi insanı daha egoist yapar. Aşka ve
cezbeye inanmak lâzımdır. Vahdeti vücut görüş ve inanışına inanmak lâzımdır.
İblisten bilgili kim olabilir? Bilgisi ile Âdem’e secde etmedi, bilgisi ile boynuna lânet
halkası geçti. Bilgi; ancak vahdet-i vücut tevhid ilmidir. En iyi öğretmen, vahdeti
vücudu en iyi anlatandır.
Melâmet hırkasını giyen, dünyadan da ukbadan da geçer, Hakk ile Hakk olur.
Dünyadan geçen ne sultana kul olur, ne kuvvete! .. Hakk’tan gayri dinleyecek,
görülecek kimse kalmaz. O vakit hükümdar, vezir değerini yitirir. Ukbadan geçen ise,
ne hocaya önem verir, ne onun sözlerine…
Her zerre bir ayet
Her olay bir ayettir…
Ey Allahın kulu! Şimdi hac zamanı geldi, buluğa erdin. Artık islâmın beş
şartından olan şartları yerine getir. Hac seferini yerine getir. Demir çarık demir çorap
giy de, bir insan-ı kâmil ara.
(Vel’asri innel insane lefi hüsrin) Bu ayeti kerime hakkında Resulü Ekrem
(SAV) buyurmuştur ki; “Sadece bu Vel’asri ayeti, müşkülleri hal etmeğe yeterdi.”
Bu ayet asrın velisini tanımayanlar için bir ibret tablosudur.
Biz kime ne diyebiliriz! Cenab-ı Hakk, ezelde olacak olanı takdir etmiştir. Bizler
ancak o takdirin mazharlarıyız. Allahu Teâlâ'yı sevemiyorsan, onun veliyullah olan
dostlarını sev ki, sen de saadete eresin.
Bu kelâmlar Hakk’ın kudret kaleminden yazılırken, bende dinliyor ve taaccup
ediyordum. Nasıl da kendinden kendine hayat kurtarıcı izzet ikramlarda bulunuyorsun
sevdiklerine ey yüce Allah’ım! ..
Ya Rabbi, seni sevenler bir ehadiseyir insan-ı kâmil ile sevdi. Sana erenler de
onunla erdi. Ya Allah, çünkü sen 'O'sun. O da senden başkası değil. Ancak kalpleri
mühürlü, kulakları sağır, gözleri kör olanlar senin sözlerini işitmediler.
Ey gönlümün sultanı, hâlbuki sen beni bahane etmiş, bu kürsüden konuşan
yüceler yücesi azimüşşan değil misin?
Sende insaf, sende merhamet var ise, kendine acı Ey Münafakih! Allah’ın
aşkına tutulmuş âşıklar, senin sözünü bir nebze sem'ine güş etmezler.
Çünkü âşıklar, insan-ı kâmili bulmuşlardır. Tevhid ilminin, insan-ı kâmil
yüzünden, gözünden okunacağı idraki içindedirler. İnsan-ı kâmilin bir kere bir salike
nazarının, Mescid-i Nebevî’de kırk sene ibadetten hayırlı olduğunun zevkine
varmışlardır.
Benim iki gözümün nuru, yirminci asrın Melâmî Kutb-ul Aktabı Seyyid
Muhammed Nurül Arabî Hazretleri; 'Tevhidi ef’al saliki ayağını yere basmasın
benim yüzüme bassın' “Aşığın küfrü dahi iman durur” demiyor mu?
Ben makam eriyim, “Errahmanirrahim” in delili değil, medlülü önemlidir. Şimdi
“o medlülüm” desem ne çıkar? Yine benden de diyen “O” değil mi?
Melâmî kılığında niceler gördüm ki, gözlerine girsen bile yine seni tanımıyorlar,
ilimde “Şam arpalık, Mısır buğdaylık” demenin sarhoşluğu içinde, debelenip
duruyorlardı. İşte ben canlı Kur'an’ım ve ben o Kur'an’ın bendesiyim. Hz. Pir; “Her
olay bir ayettir, her zerre bir ayettir” demiyor mu? Var git Kur'an’dan dem vurma ki,
Kur'an zat-ı ilâhîdir.
İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri “Bir vaiz ki, okuduğu ayetin hangi makama
geldiğini bilmez, işte o vaizi zamanın padişahının kürsiden kılınç ile indirmesi
evlâdır.” buyurmuştur. Erenler buyruğu sen kendi nefsini bırakmış, başkasına cihat
ilân ediyorsun. Cihad ona derler ki, ef’al, sıfat ve zat Hakk’ın olduğunun zevkine
eresin.
Sözden elini çek anasının dinini sanat serdeden zahid! Ben makam eriyim, sıratı
müstakimim, (Feeynema tüvellü fesemme vechullah) (Bakara 115) ayeti
kerimesinin manası hayatımı kapsamış, (İllel mevcude illâ ene): O zahir oldu, sözün
hükmü kalmadı. (Şêhidallahü ennehü lâ ilâhe illâ hû) (Âl-i İmran 18): Hakk kendi
kendine şehadet eder. Artık muhtar Odur ki, hiç kimse Onun yanında söz sahibi
değildir. Leâl yüzlü sultan buyurmuştur ki; “Ahmağı yar eyleyen ahmak olur.
Toplam 4 mesaj bulundu